Cumhurbaşkanlığı'ndan suç gelirinin aklanmasıyla mücadele için genelge

Para aklama suçu, terörizmin finansmanı suçu ve bu suçlardan elde edilen gelirlerle etkili mücadele edilmesi amacıyla 'Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021- 2025)' hazırlandı.

Cumhurbaşkanlığı'ndan suç gelirinin aklanmasıyla mücadele için genelge

 

Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021- 2025) konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi, Resmi Gazete'de yayımlandı. Suçluların suç gelirinden mahrum bırakılmasının, suçla mücadelenin en önemli unsurlarından olduğu belirtilen genelgede, kolluk ve istihbarat birimlerinin vakalar bazında ve suç eğiliminin tespiti noktasında koordinasyon ihtiyacı olduğu ve adli birimlerin de soruşturma, kovuşturma süreçlerin en kısa sürede tamamlamasının önemine vurgu yapıldı.

Genelgede, özellikle küresel finansman sisteminin işleyişi üzerinde önemli derecede olumsuz etkisi bulunan aklama ve terörizmin finansmanı suçlarında; yükümlü grupları tarafından müşterinin tanınması, şüpheli işlem bildirimi, kayıt tutma ve istendiğinde gerekli makamlara ibraz etme, uyum programı oluşturma gibi önleyici tedbirlerin etkili bir şekilde uygulanması ve yükümlülüklere uyumun da denetlenmesi gerekmediği kaydedildi.

Bu minvalde düzenleme ve denetim faaliyetlerinin suç geliri ile mücadelenin başat unsuru olduğu bildirilen genelgede, şu ifadelere yer verildi:

"Küresel finansal sistem üzerinde olumsuz etki gösteren suçlarla etkili bir şekilde mücadele edilmesi için ülkelerin koordineli eylemler uygulaması, özellikle 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına karşı Birleşmiş Milletler (BM) Sözleşmesi'nin (Viyana Sözleşmesi) kabulü ile birlikte ön plana çıkmıştır. Viyana Sözleşmesi'nde uyuşturucu suçları ile mücadele kapsamında geliştirilen bu yaklaşım, BM platformunda 1999 tarihli Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme, 2000 tarihli Sınıraşan Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi, 2003 tarihli Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi ile geliştirilmiştir. Tüm bu uluslararası sözleşmelerde ele alınan hususlar ise ülkemizin 1991 yılından bu yana üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü'nün (FATF) standartlarında karşılık bulmuştur."

FATF'nin aklama ve terörizmin finansmanı alanında geliştirdiği standartlar çerçevesinde ülkelerin uyum düzeyini de izlediği kaydedilen genelgede, Türkiye'nin son olarak 2019 yılında 4'üncü tur karşılıklı değerlendirme sürecinden geçtiği, Türkiye'nin Karşılıklı Değerlendirme Raporu'nun ise Ekim 2019'da kabul edildiği açıklandı.

Genelgenin devamında şu ifadelere yer verildi:

"Bu çerçevede; aklama suçu, bağlantılı öncül suçlar, terörizmin finansmanı suçu ve bu suçlardan elde edilen gelirlerle etkili mücadele edilmesi amacıyla FATF'nin tavsiyeleri de dikkate alınarak Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021- 2025) hazırlanmıştır. Strateji belgesi, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın (MASAK) resmi internet sitesinde yayımlanacaktır. Bunun yanında 2016/22 sayılı Genelge çerçevesinde MASAK'ın koordinasyonunda yürütülen Ulusal Risk Değerlendirmesi (URD) çalışmaları, strateji belgesinin uygulama döneminde yine MASAK tarafından, diğer ilgili kurumların da katılımı ile yürütülecektir."

Genelgede ayrıca, Türkiye'de Suç Gelirlerinin Aklanması ve Terörizmin Finansmanı ile Mücadele ve Müsadere Uygulamalarında Etkinliğin Artırılması Strateji Belgesi (2021- 2025) kapsamındaki tüm kamu kurum ve kuruluşları üzerlerine düşen görev ve sorumlulukları hassasiyetle yerine getirmeye davet edildi.