Lampreyler, Agnatha adı verilen, 450 milyon yıl önce evrimleşen, hem dinozorlardan hem de ağaçlardan önce gelen eski bir balık grubuna aittir. Pasifik taşotu, (Entosphenus tridentatus) olarak bilinen canlılar Kuzey Pasifik'te, Kaliforniya'dan Alaska'ya ve Bering Denizi üzerinden Rusya ve Japonya'ya kadar tatlı su ve deniz ekosistemlerinde yaşarlar.
VÜCUT SIVILARINI EMİYOR
Bu ilginç canlılar, Pasifik somonu, yassı balık, kaya balığı ve Pasifik hake'si de dahil olmak üzere diğer balıkların kanı ve vücut sıvıları ile beslenerek hayatta kalırlar. Lampreyler, 450 milyon yıl önce, Ordovisiyen döneminde evrimleşen bir grup eski, çenesiz balığa aittir. Dünya çapında yaklaşık 40 canlı taşbalığı türü bulunmaktadır.
YILAN BALIĞINA BENZİYOR
Bu yılan balığı benzeri yaratıklar, dinozorların ve hatta ağaçların ortaya çıkmasından çok önce de akıntılarda yukarı ve aşağı hareket ediyorlardı ve en az dört kitlesel yok oluştan sağ kurtuldular. Pasifik taşemenleri kemiksiz balıklardır ve iskeletleri tamamen kıkırdaktan yapılmıştır. Çene yerine, avına tutunmak ve kan ve vücut sıvılarını çıkarmak için kullandıkları dişlerle çevrelenmiş emici bir ağızları vardır.
200.000 YUMURTA BIRAKIYORLAR
Bilim adamlarının söyleyebildiği kadarıyla taşemenler et yemiyor. Dişiler, tatlı suda üç ila dört hafta boyunca kuluçkaya yatırdıkları yuvalara 200.000 kadar yumurta bırakırlar. Larvalar yumurtadan çıktıktan sonra çökeltiye girerler ve on yıla kadar gömülü kalırlar. Yavru olarak ortaya çıkıyorlar ve beslenmek için okyanusun aşağısına doğru göç ediyorlar.
TATLI SU HABİTATLARINDA ÜRÜYORLAR
Ancak birkaç yıl sonra üremek için tatlı su habitatlarına geri dönüyorlar. 84 santimetre uzunluğa kadar büyüyen yetişkinler, mükemmel yumurtlama ve yetiştirme noktasını bulmak için yüzlerce kilometre iç kesimlere gidebilirler.
EKOSİSTEMLERDE ÖNEMLİ ROL OYNUYORLAR
Pasifik taşemenleri, somonun ağırlığına göre üç ila beş kat daha fazla kalori içeren aşırı yağlı etleri nedeniyle birçok kuş, memeli ve balık türü için çok arzu edilen bir avdır. Bu nedenle tatlı su ve deniz ekosistemlerinde önemli bir rol oynarlar.