Erdoğan: Muhtarlık seçimleri, belediye başkanlığı seçiminden önce ya da sonra yapılmalı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da muhtarlarla iftarda programında konuştu.

Erdoğan: Muhtarlık seçimleri, belediye başkanlığı seçiminden önce ya da sonra yapılmalı

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;

Başı rahmet ortası mağfiret sonu ebedi azaptan kurtuluş olan Ramazan'ı Şerif'inizin rahmet günleri geride kaldı.

Bizim gözümüzde muhtar mahallesindeki her hanenin üzüntüsünü, sevincini en iyi şekilde bilmesi gereken kişidir.

İçişleri Bakanlığı bünyesinde muhtarlık daire başkanlığını biz kurduk.

Aynı şekilde muhtarlık seçimlerinde belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliği seçimlerinden ayrılmasında yarar var.

Muhtarlık seçimlerinin belediye başkanlığı seçimlerinden önce veya sonra yapılmasının her iki seçiminde daha sağlıklı yürümesini temin edilecektir.

Muhtarlıklarımızı hem yönetim sistemi içindeki yerine hem de özlük hakları itibariyle bugünkü konumlarına biz getirdik.

Özlük haklarının yanında İçişleri bakanlığımız bünyesinde muhtarlar için Daire Başkanlığı ve muhtarlık bilgi sistemini de biz kurduk. Daha önce böyle bir şey yoktu.

Bu nedir biliyor musunuz? Bu muhtarlık müessesesine verdiğimiz önemin bir ifadesidir.

Valilerimize kaymakamlığımıza ve belediye başkanlarımıza muhtarlarımızla yakından ilgilenmeleri konusunda kesin talimatlarımız var.

YSK'nin İstanbul Seçimi Kararı

Yüksek Seçim Kurulu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine karar vermesi hiç şüphesiz sizlerin de en önemli gündem maddesidir.

Bu konuda kafaların hala net olmadığını görüyorum. Seçimlerin yenilenmesi kararının niçin verildiğini bir kez de sizlerle paylaşmak istiyorum.

Seçim kanununda geçtiğimiz yılın Mart ayında yapılan bir değişiklikle sandık kurulu başkanı ve 1 üyesinin kamu görevlisi veya diğer adıyla memur olması şartı getirilmiştir.

Dikkat edin memur yani herhangi bir işçi sözleşmeli veya fark etmez sandık kuruluna başkan olamaz veya ikinci bir üye olamaz. Niye? Çünkü memur olması şart. Bu durum ilk olarak 4 Haziran 2018 seçimlerinde uygulandı.

Sandık kurulu memur üyelerinin listelerini partilere vermediği için 24 Haziran 2018'de seçimlerinde bu kuralın ne derece uygulandığını bilmiyoruz.

Biz bu konudaki sorunu 31 Mart seçimlerinde Büyükşehir seçimlerinde aradaki farkın sürekli azalması sebebiyle seçimin tüm aşamalarını mercek altına alınca tespit ettik.

İnceleme ve araştırmaları sırasında sadece sandık kurulu üyeleri ile ilgili sözlü belirlemekte kalmadık. Kasıtlı veya şehven yapılmış daha pek çok yanlışın da ortaya çıktığı 31 Mart seçimlerinde hem sandık kurulu üye tanıması hem de oy sayım ve döküm cetvelleri konusunda çok ciddi hatalı işlemlerin olduğunu belgeleriyle Yüksek Seçim Kurulu'na bildirdik.

Rakamlara özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. İstanbul'daki yaklaşık 60 bin sandık kurulu üyesinden 20 bine yakını kanuna aykırı atanmıştır. Oy sayım ve döküm cetvellerin de ise 5388’i mühürsüz, 694 imzasıdır. 214’ü tamamen boştur. 498 i eksik doldurulmuştur. 919'unda rakam belirtilmemiştir. 1135 inde de sayı eksikliği bulunmaktadır.

Üstelik Bunlar sadece bizim tespit edebildiğimiz usulsüzlüktendir. Yüksek Seçim Kurulu partimizin yaptığı itiraz üzerine kanuna aykırı sandık kurulu üyesi atanan 22 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin kayıp olduğunu ve sisteme boş olarak işlendiğini tespit etmiştir.

Bir başka ifadeyle sandık  kurulu üyeleri 22 sandığın oyunu yok etmiştir. Yine Yüksek Seçim Kurulu kanuna aykırı sandık kurulu üyelerinin görev yaptığı 101 sandıktaki oy sayım döküm cetvellerinin imzasız mühürsüz ve yazıları eksik olarak sisteme işlemlerini belirlemiştir.

Böylece kanuna aykırılık her iki işlemin birden gerçekleştiği toplamda 40 bin oya tekabül eden 123 sandık ortaya çıkartılmıştır.

"16 bin oy çalındı"

Şimdi diyorlar ki ne oldu oyları çaldılar. Bu kadar açık net. Bugün itibarıyla artık bu 123 sandıktaki 40 bin oyun akıbetinin tespiti mümkün değildir. Çünkü oylar çalındı. Farkın 13 binlere düşmüş olmasını da kendileri itiraf ediyor 29 binden başlıyor yor İniyor İniyor İniyor 13 bine kadar geliyor. 29 binden 13 bine iniyorsa burada bir şaibe yok mu? Bir şeyler çalınmadı mı? 16.000 oy çalındı!.. Öyleyse yenilenmesi şartına İşte buna benzer birçok oradaki usulsüzlükler sebebiyle Yüksek Seçim Kurulu gelmiştir.

Yüksek Seçim Kurulu haklı olarak seçimin yenilenmesi kararını vermiştir. Görüldüğü gibi Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı sadece sandık kurulu üyelerinin usulüne uygun atanmamış olmasına dayanmıyor. Kurul kararını verirken hem bu durumu hem de oy sayım döküm cetvellerindeki usülsüzlükleri gözeterek, her ikisinin birden çakıştığı sandıkları dikkate almıştır. Buna karşılık aynı kurul AK Parti olarak bizim Büyükçekmece Milliyetçi Hareket Partisi'nin de Maltepe İlçe Belediye Başkanlığı seçimleri ile ilgili itirazlarımızı her iki belediye başkanlığını da CHP’nin kazanmış olmasına rağmen biz bu kararı saygı ile karşıladık.

Değerli arkadaşlar seçimini yenilenmesi kararını itibarsızlaştırmak isteyenler ısrarla şunu söylüyor. Aynı zarfta 4 farklı oy olduğu halde nasıl olur da sadece büyükşehir seçimleri yenilenir.

Aslında Yüksek Seçim Kurulu bunun da cevabını veriyor. Tabii bu cevabı sadece konuyu gerçekten anlamak isteyenler duyuyor.

Kendi kurdukları dünyanın dışındaki her şey gözlerini ve gönüllerini kapatmış olanlar bu gerçekleri duymuyor.

"Neden sadece büyükşehir seçimleri yenileniyor?"

Şimdi sizlere niçin sadece Büyükşehir seçimlerinin yenilendiğini ilçe belediye başkanlığı seçimlerinde böyle bir karar alınmadığını söyleyeyim. Sandık Kurulu üyeleri ve oy sayım döküm cetveli 23 sandık İstanbul'un 26 ayrı ilçesine aittir. Bu sandıklardaki sorunlu oyların ilçe belediye başkanlığına dağılımına bakıldığında büyükşehirde olduğu gibi seçim sonucunu değiştirecek bir tablo ortaya çıkıyor.

Bir başka ifadeyle 26 ilçenin her birinde ilçe belediye başkanlığında sonucu değiştirmeyen oylar büyükşehirde toplandığında seçimin neticesini tersine çevirebilir. Mesele bu.

AK Parti olarak biz de tüm itiraz sürecini büyükşehir oylarında gördüğümüz sorunlar üzerinden devam ettirdik. Neticeye ulaştık benzer bir yol takip ettiğimiz Büyükçekmece'deki mücadelemiz ise maalesef olumsuz sonuçlandı.

Büyükşehirde seçimin yenilenmesini gerektirecek delillere ulaşan Seçim Kurulu Büyükçekmece'de böyle bir sonuç çıkmadı. Hukuka saygının gereği olarak biz bu kararı gerekirse eleştiririz ama sonucuna da teslim oluruz.  Nitekim öyle de yaptık.

"Gelin cevabı 23 Haziran'da hep beraber verelim"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararını ülkemizi karalamak demokrasimizi lekelemek için bir fırsata dönüştürmeye çalışanlara cevabı hep birlikte diyorum ki 23 Haziran'da gelin beraber verelim. Muhtarlarımız sandığı ne anlama geldiğini sandıkta tecelli eden iradeye sahip çıkmanın nedenli önemli olduğunu çok iyi bilir.

Biz CHP adayının mazbatasının alınıp AK Parti adayına verilmesini istemedik. Böyle bir şeye de asla rıza göstermeyiz.

Burada yapılan iş farklı. 29 binlerden 13 binlere düşen uygulamada pek çok kanunsuzluk ve usulsüzlük tespit edilen bir seçimin milli iradenin tercihlerini en doğru şekilde yansıtmak üzere tekrarlanmasından ibarettir.

Kendi mahallelerimizde ki her bir vatandaşımıza tane tane anlatmanızı istiyorum. Türkiye tek parti baskısından terör örgütlerinin katliamlarına siyasi ve ekonomik krizlerden buralara kadar pek çok badireyi atlatarak bugünlere gelmiştir.

"En büyük mücadeleyi demokrasi yolunda verdik"

En büyük mücadeleyi milli iradenin üstünü yani demokrasi yolunda verdik. Hatırlayın 1946 seçimlerine kadar zaten tek parti yönetimi olduğu için demokrasiden söz edemeyiz. Türkiye'ye demokrasi getirdiğini söyleyenlerin kafasındaki model ise 1946 seçimlerindeki açık oy gizli tasniftir. Ne demek ya açık oy gizli tasnif? Yani nereye oy attığını biz göreceğiz diyorsunuz. Saymaya gelince orada gizli yapacağız diyorlar. Yine 1960 darbesinde seçilmiş başbakan darağacında sallandırmak bunların demokrasi anlayışının bir tezahürüdür.

Tüm darbeler darbe teşebbüslerine muhtıraları cunta faaliyetlerini en büyük destek bunlardan gelir. bu konuda 28 Şubat'tan 27 Nisan Bildirisi'ne hatta 15 Temmuz’a kadar sayısız sabıkaları vardır.

Teröristlerle işine geldiğinde hep dirsek temasında olmak da bunların demokrasi anlayışına aykırı değildir.