Erdoğan ve Bahçeli’nin olduğu yerde Öcalan'ın hükmü yoktur
Terörsüz Türkiye hususunda referansımız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'dir.
Bizim örgütümüz yoktur, devletimiz vardır.
Abdullah Öcalan benim için referans olamaz.
Onun sadece, “PKK ve türevleri fesh edilsin” sözünü önemsiyorum. Ötesi yok benim için..
“Kürt” ile “PKK” mevzusunu hiçbir zaman bir arada algılamadım.
“Kürtçe” benim nazarımda ideolojik ve resmi bir konu değil ; tertemiz bir dildir.
Üstünlük takvadadır. Türk ve Kürt’ün birliği “toprağı” vatan yapmıştır.
Kürtler hakikaten kardeşimdir ve darbelerden en çok onlar zarar görmüştür.
FETÖ neyse PKK o idi, DAEŞ ne ise YPG o idi. Hepsi aynı, sadece yöntemler farklı.. Her “askeri darbe” bir terör örgütünü palazlandırdı.
Zira darbeyi planlayan ile örgütleri planlayan aynı kişilerdi.
Terörsüz ve tüm bölgeye hakim Türkiye'yi destekliyorum. Bunları “Neo-Osmanlıcılık” görenler yanılıyor. Bu, tarihin bize verdiği bir alandır.
Suriye, Irak, Türk Dünyası, Balkanlar, Afrika sahası şayet Türkiye etki alanına girerse tarihin yeni boyutu başlar ve o kapının eşiğindeyiz.
“Terörsüz Türkiye” yeni bir kapı değil, eşiğin aşılmasıdır.
Birileri, “Geçmişte şunlar şunlar oldu, çözüm süreci vs” diyerek sürece karşı çıkıyor.
Kardeşim!
Özellikle sevgili İyi Partililer!
2023 seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na HDP ile beraber siz de oy vermediniz mi? Aynı adayı HDP ile desteklediniz.
O zaman PKK silah bırakmamıştı. Bunda beis görmüyorsunuz; ama şimdi PKK silah bırakıyor ve fesh oluyorken, ortada bir seçim ve seçim ittifakı yokken buna itiraz ediyorsunuz. Bu hakkaniyetli bir durum değildir.
Samimi duygularla elbette süreç eleştirilebilir. Eksikler söylenebilir. Bunda beis yok.
Şimdi süreci döndürüp dolaştırıp “rejime” getirenlere soruyorum.
Cumhuriyet mi yıkılacak?
PKK silahlı iken Cumhuriyet yıkılmadı da silah bırakırken mi Cumhuriyet yıkılacak?
Cumhuriyet hepimize ait ise “Terörsüz Türkiye” deyince bu durum ortadan mı kalkıyor?
Yoksa terörün bitmesi acaba işinize mi gelmiyor?
Cumhuriyet sizin tapulu malınız mı?
Bize ait olanla bizi mi tehdit ediyorsunuz?
Dün darbeleri destekleyenlerle bu gün “Cumhuriyet yıkılacak” diye süreci sabote edenler aynı kişiler değil mi?
Dertleri cumhuriyet falan değil, dertleri fonlandıkları ağababalarının Türkiye karşısında diz çökmesidir.
“KADIN DERNEKLERİ NEREDE?”
Yüzbinlerce kadın barlarda, pavyonlarda, genelevlerde hatta lüks otellerde cinsel istismara uğruyor, aşağılanıyor, bedenleri para karşılığı satılıyor!
Bunu dert edinen kadın dernekleri var mı?
Yoksa onlar LGBT’yi palazlandırmakla mı meşgul?
Kadınların reklamlarda, konserlerde nasıl istismar edildiğini görmüyorlar mı?
Yakında sahneye çırılçıplak çıkarak; “Bu ülkede özgürlük yok, istediğimiz gibi giyinemiyoruz” diye bağıracaklar. Giyinmiyorsun ki zaten!
Genç bir kızımız bir eve gidiyor.
Gittiği evde sözde "eski sevgilisi" var.
Öldürülüyor.
Meseleye "kadın cinayeti" olarak bakarsanız bu sarmalı çözemezsiniz.
Meselenin kriminal, sosyolojik, ahlaki, eğitime dair tüm yönleri ele alınarak değerlendirilmelidir.
Hamasi ve kuru söylemlerle olmaz.
Peki ya alkol?
Kadına şiddetin, tacizin, trafik kazalarının, cinayetlerin önemli bir bölümü “alkol” sebebiyle olmuyor mu?
Neden “kadına şiddete hayır” diyenler alkolle mücadele etmiyor.
Kimin, ne içtiğine karışmak için bunu söylemiyorum.
Cinayet işleyecek , kadına şiddet uygulayacak derecede alkol alınmasına niçin önlem alınmasını desteklemezsiniz?
Kadına şiddetin bitmesi hususunda samimi iseniz alkolün gençler arasında yayılmasına karşı önlem alınmasını da yüksek sesle desteklemeniz gerekir.
“EKONOMİ SORUNU 1’İNCİ İSE İYİDİR”
Eskiden Türkiye’nin 1 numaralı sorunu “irtica” ve “terör” idi.
“İrtica” uydurulmuş bir kavramdı.
Şimdi 1’inci sırada ekonomi var ise aslında bu Türkiye’nin geliştiğini gösterir.
Artık ekonomiyi dert edebiliyoruz.
Ekonominin başında Mehmet Şimşek gibi liyakatli bir isim oldukça 2026-2027 sezonu çok daha iyi geçecektir.
Ona da ne iftiralar attılar?
“Erdoğan’la arası kötü” diye iftira atanlar şimdi nerede?
İşleri güçleri algı!
Türkiye ekonomisi doğru ve iyi yoldadır.
Elbette yürünecek yollar, çözülecek mevzular var. En önemlisi enflasyonun yavaşlaması idi ve bu durum gerçekleşmeye başladı.
SON SÖZ: Türkiye’nin bölgede güçlü ve uzun vadeli etki alanı oluşturmasından ancak İngiliz ve haçlı artıkları rahatsız olabilir. Onların derdi asla “Cumhuriyet” değildir. Bilakis onlar cumhura da karşıdırlar.