Fransa'da toprağın altında araştırma yapan arkeologlar toprağın altında buldukları şey ile dona kaldılar. 800 yıldan daha uzun bir süre önce bir dişlinin can damarı olan yel değirmenlerini keşfeden arkeologlar hemen bölgeyi koruma altına aldı.
Yüzlerce yıl önce çoğalmalarına rağmen, Fransa'da bu yel değirmenlerinin kalıntılarını bulmak nadirdir.
YEL DEĞİRMENİ
Ulusal Arkeoloji Araştırmaları Önleyici Araştırma Enstitüsü'nün (INRAP) 28 Şubat tarihli bir haberine göre, arkeologlar Sartrouville belediyesinde yakın zamanda yapılan bir inşaat projesi sırasında eski bir yel değirmeni ve değirmenci evinin kalıntılarını bulmaktan heyecan duymasının nedeni budur .
19. YÜZYILIN ORTALARINA KADAR ÇALIŞTI
Yetkililer, kalıntıların yeni bir okul ve aktivite merkezi inşaatı öncesinde keşfedildiğini söyledi. Uzmanlar, La Tour değirmeni olarak bilinen antik yel değirmeninin en azından 17. yüzyılın ikinci yarısından bu yana bir aile tarafından işletildiğini söyledi. 19. yüzyılın ortalarına kadar un üretmiştir.
DEĞİRMENİN TEMELLERİ BULUNDU
Uzmanlar, arkeologların bölgede rüzgara direnmek için inşa edilmiş toprakla çevrelenmiş bir taş halkadan oluşan değirmenin temellerini bulduğunu söyledi. Taş duvarda değirmeni yıldırımdan koruyan bir paratoner bulunuyordu. Araştırmacılar, kalıntıların alt kısmından değirmen taşları ve diğer aletlerin ortaya çıkarıldığını söyledi.
DEĞİRMEN RÜZGARA GÖRE YÖNLENDİRİLİYOR
Değirmenin tepesinde, değirmenin bıçaklarını ve diğer mekanizmalarını destekleyen ahşap bir kafes olan bir "hucherolle" vardı. Uzmanlara göre hucherolle çıkarılabilir olduğundan değirmen rüzgara göre yönlendirilebiliyordu.
MİMARİSİ 1820 YILINDAN KALMA
Yetkililer, arkeologların yakınlarda değirmen operatörünün yaşayacağı evi de ortaya çıkardıklarını söyledi. Ev 1980'lerde yıkıldı. Mimarisi 1820'den kalma bir tarzı andırıyor ancak arkeologlar bu tarihten önce de kullanıldığına dair kanıtlar buldu.
Evin avlusunun altında değirmencilik faaliyetleri için kullanılan büyük bir kiler de ortaya çıkarıldı.
ANTİK ÇAĞLARDAN KALMA
Uzmanlar, hidrolik değirmenlerden farklı olarak, orta çağda yel değirmeni mülkiyetinin düzenlenmediğini, dolayısıyla bu makinelerin mülkiyetinin kraliyet gücüne sahip olanlarla sınırlı olmadığını söyledi. Antik çağlarda gıdanın temeli olan ekmeğin üretimi için değirmenler önemliydi.