Galatasaray teknik direktörü Okan Buruk, kulübün YouTube kanalına açıklamalarda bulundu.
Okan Buruk’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"İyiyiz. Milli takım arası. Biraz dinlendik. Tekrar çalışmalara başladık. Çok az oyuncu var, çoğu milli takımda. Dinlenme, kalan ve sakat oyuncuları hazırlama. Bir an önce oyuncularımızı bekliyoruz
"OSIMHEN’İ GÖNDERİRKEN KORKMAYA BAŞLIYORUZ”
Vallahi biz Osimhen'i gönderirken korkmaya başlıyoruz. Sadece uçağın camının kırılması değil... Afrika'da oynayan oyuncular için hem maç sertliği hem stadyum zeminlerinin kötü olması, her gönderdiğimizde korkuyoruz. Bir önceki maçta Osimhen sakatlandı. Bu sefer maçı bitirdik. Bu kez dönüşteki uçakta problem çıktı. Haberi görünce korktuk. Önemli bir şey yok. İkinci maçı da sağ salim oynayıp dönecektir. Lemina da 75 dakika oynadı. Birçok oyuncu için bu korkuyu yaşıyoruz."
“MONTELLA HOCAYI VE OYUNCULARIMIZ TEBRİK EDERİM”
Türk Milli Takımı ve oyuncularımızı tebrik ediyorum. Çok önemli bir galibiyet aldılar. Montella hocayı ve oyuncularımız tebrik ederim. Stratejik bir galibiyet aldık. İspanya maçının eksi averajını buradan çıkartmış oldu. Futbolda her sonuç var. Gürcistan'a karşı favori biziz. En kötü senaryoda bile bu averaj bize fayda getirecek. Milli oyuncularımızı, teknik heyeti tebrik etmek gerekir."
“DÜNYA KUPASI'NA KATILACAĞIMIZA İNANIYORUM”
"Şu anda gözüken İspanya'nın önde gittiği ve bunu kolay kolay bırakmayacağı. İkincilik burada önemli olacak. Futbolda hiçbir şey belli olmuyor ama bize oynadığı, aldığı galibiyeti, form durumu... FIFA'da genel averaja bakılıyor. Onlar birinci olacak gibi gözüküyor. Play-offta bizim eleyip Dünya Kupası'na gideceğimiz rakipler bekliyorum. Daha güçlü olan taraf biziz. 2002'den 24 yıl sonra tekrar Dünya Kupası'nda takımımız yer alacak. Ben o heyecanı yaşadım. Çok önemli bir üçüncülük ile bitirmiştik. Katılamıyoruz ama katıldığımız zaman çok önemli başarılar elde ediyoruz. Son Avrupa Şampiyonası'nda oynadığımız oyun ve derecemiz güzeldi. Dünya Kupası'na katılacağımıza inanıyorum."
“GALATASARAYLI OLMAKTAN GURUR DUYUYORUM”
Futbolcu olarak 2000'e kadar olan üst üste 4 şampiyonluk, Avrupa'da kupa, devamında hem teknik adam olarak 3 tane üst üste şampiyonluk. Bunlar benim için önemli, değerli. Ben 11 yaşımda Galatasaray'da futbola başladım, tüm hayatım burada geçti neredeyse. 120 yılın büyük bir bölümünde büyük başarılarla yer aldım. Bundan gurur duyuyorum. Galatasaray'ın bir parçası olmaktan, Galatasaraylı olmaktan gurur duyuyorum. Birçok insan bu gururu duyuyor. "
“GALATASARAY'I EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETMEK İSTİYORUZ”
Sadece saha içi başarılarla değil saha dışı duruşla da Galatasaraylılık başka bir şey. Her takım değerli. Şu yanılgıya düşüyoruz; sadece sevdiğimiz takım üzerinden futbolu okumak doğru olmuyor. Bizim açımızdan Galatasaraylı olmak, Galatasaray'ı yaşamak, yüzyıllara dayanan bir kültüre dayanıyor Galatasaray. 2025'teyiz, yükselerek devam ediyoruz. Bu yükselişin son 3 senesinde ben teknik direktör olarak yer aldım. Avrupa'daki Şampiyonlar Ligi'nde yer almamız, özellikle çok iyi takımlara karşı aldığımız performanslar, bunlar tabii ki Galatasaray'ın hayallerinden biri. Bu sene de inşallah 120. yıla yakışır şekilde hem formamızı hem kimliğimizi hem Galatasaray'ı en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz."
“TÜRK FUTBOLU AÇISINDAN ÖNEMLİ BAŞARILARA İHTİYACIMIZ VAR”
"Türk futbolu açısından önemli başarılara ihtiyacımız var, sadece Galatasaray değil. Hepimiz daha fazlasını yapmalıyız. Çok küçük detaylar, özellikle Şampiyonlar Ligi'nde sonuçlara etki ediyor. Hep mükemmel olmalısınız. Liverpool maçında gördük, hep mükemmel olursanız kazanıyorsunuz. O günkü atmosfere geri döndüğümde her seyirci bir futbolcu kadar maçı yaşadı. O yüzden bu tür konsantrasyonlar gerçekten mükemmel bir iş çıkartmak istiyorsanız her detay önemli. 120. yıl inşallah başarılarla dolu, şampiyonluğun olduğu, Avrupa'da büyük başarıların olduğu bir yıl olur."
“GENÇ OYUNCU GETİRMEK DAHA ZOR. MALİYETLER ARTTI. ÇOK BÜYÜK ZORLUKLAR YAŞIYORUZ”
Ben başlangıç diyebilirim. Ligin başlangıç tablosu... Ne kadar geçen seneki kadroyu korursak koruyalım, transfer dönemi kolay değil, zor geçiyor. Keşke basketbol gibi böyle istediğinizi alabilseniz. Bonservis yok, bir şey yok. Avrupa'da değerlilik yok basketbolda. Futbol çok farklı. Hem süre var hem bonservis var. Avrupa'da 5 büyük lig var. 5 büyük ligden oyuncu getirmek zor. Genç oyuncu getirmek daha zor. Maliyetler arttı. Çok büyük zorluklar yaşıyoruz. Bunu tamamladıktan sonra oyuncunun gelmesi, adaptasyonu, bazısı da eksik geliyor. Bazıları takımlarıyla hazırlık yapmadan geliyor. Başlayan oyuncularla gelenler aynı seviyede olmuyor bazen."
“OYUNCULARI DOĞRU HAZIRLAMAK GEREKİYOR”
Çok kaliteli bir kadro kurmanız gerekiyor Şampiyonlar Ligi'ndeyseniz. Bu önemli bir kadro da rekabet getiriyor. Daha çok birbirine yakın oyuncu tercih etmelisiniz. Daha çok rotasyon yapmanız gerekiyor. En hazır 11'le değil, bir sonraki maçı da düşünerek bazı değişikliklerle gitmeniz gerekiyor. Bütün oyuncuları kullanmanız, hazır durumda tutmanız, motive etmeniz gerekiyor. Lig ile beraber Şampiyonlar Ligi çok zor. Türkiye'de bunu yaşayan takımlar hep zorlanmıştır. Biz bunu yaşamadık. 2 sene önce de, bu sene de... Zorluklar oluyor, bazı maçlara odaklanmak zor oluyor. Oyuncuları doğru hazırlamak gerekiyor. Bu değişimleri yapmak zorundayız. Konuşmak çok güzel, futbol çok kolay ve konuşulduğu için değil, herkes rahat anlayabildiği için değerli. Bazısı evinde yapıyor, bazısı kahvede, bazısı sokakta işinde, bazısı kamera önünde yapıyor. Benzer şeyleri duyuyorsunuz. Herkesin iyi bildiği, anladığı şeyler var. Bir de bu taraf var, bu tarafı kimse bilmiyor. Antrenmanlar, oyuncuların psikolojisi nasıl bilmiyorlar. Sadece 11 oyuncu üzerinden gidemiyorsunuz, tüm takımı düşünmelisiniz. Buradaki ortamı da hep pozitif tutmak zorundasınız. Bir teknik adam için bu çok zor. Çok iyi kadro kuruyorsunuz ama herkese şans vermelisiniz."
“TÜM OYUNCULARI HAZIR TUTMALIYIZ”
Oyunlar arasında farklılıklar olabiliyor. Son üç seneye baktığımda, ligi çok iyi bitirdik hep. Tek maça düşünce farklı oluyor. Daha çok idman, daha çok taktik çalışması, fiziksel olarak farklı. Bu aylar, maçların yoğunlaştığı aylar... Bir de milli maçlar var. Bunların hepsini hesaplamalıyız. Oyuncu değişiklikleri yapıyoruz. Sadece bu 11 oynamalıydı, bu maçta bu olması gerekirdi üzerinden insanlar değerlendirme yapmamalı. Tüm oyuncuları hazır tutmalıyız. Bu da bizi teknik adam olarak zorluyor. İyi bir gruba sahibiz. Çok iyi bir kadro kurduk bu sene. O anlamda oyuncularıma çok güveniyorum. Yine önemli başarılara imza atacağız."
“BİR TEK SİNGO'NUN SAKATLIĞI OLDU. ONUN DIŞINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR PROBLEMİMİZ YOK”
Sakatlıklar önemli. Sezon içerisinde çok şükür fazla sakatlık yaşamadık ama her takım için olağan. Sakatlık problemleri ortaya çıkabiliyor birçok takımda. Çok şükür şu ana kadar bir tek Singo'nun sakatlığı oldu. Onun dışında çok önemli bir problemimiz yok.
“BİR TEK SİNGO'NUN SAKATLIĞI OLDU. ONUN DIŞINDA ÇOK ÖNEMLİ BİR PROBLEMİMİZ YOK”
Sakatlıklar önemli. Sezon içerisinde çok şükür fazla sakatlık yaşamadık ama her takım için olağan. Sakatlık problemleri ortaya çıkabiliyor birçok takımda. Çok şükür şu ana kadar bir tek Singo'nun sakatlığı oldu. Onun dışında çok önemli bir problemimiz yok.
“LIVERPOOL’U YENMEK ÖNEMLİYDİ”
"Liverpool, Premier Lig'i kazanmış, dünyanın en iyi takımlarından biriydi. Onları yenmek önemliydi. Geçen sene en iyi Tottenham'a karşı oynadık, çok daha farklı kazanabilirdik. Ondan önceki sene Manchester United deplasmanı. Aslında çok net bir şekilde bunları sayarken bir yandan da çok iyi takımları, çok önemli kadrolara karşı kurduğumuz üstünlüğü, bizden daha düşük değerde ve kalitede takımlara karşı da kurmalıyız. Bunları konuşurken bir yandan bunları anlıyoruz. O maçları da aynı şekilde odaklanmamız gerekiyor. O takımlara karşı da bu konsantrasyonu yakalarsak Avrupa'da işimiz kolay olacak. İkinci üçüncü sene Avrupa maceralarımızın bitişinde, rakipleri kendi seviyemizde görmememiz... Bunun için birçok şey yapıyoruz. O maç günü, maç performansı çok farklı şeyler çıkartabiliyor. Tam olarak saha içini göremiyorsunuz."
“KOLAY KOLAY FİNAL KAYBETMEDİK. LİGDE FİNALLERDE HEP KAZANDIK”
Kadro çok önemli, birincisi. Kadro yapısı, elinizdeki oyuncular. Şampiyonluk için bu çok önemli. Başakşehir'de bu kadro, bu oyuncu kalitesi vardı. Doğru şekilde yönettiğinizde o şampiyonluğa ulaşabilecek bir kadro vardı. Tabii ki çok zor. Ligin başında 4 büyük takım vardı ama Başakşehir'in parolası şampiyonluktu. Akhisar'da kupa hedefiniz yoktu. Bunları hedeflemek tabii ki çok önemli. Ben futbolculuk zamanımda hep kazanarak geldi. O psikolojisi, onu yaşamak, onu oyunculara anlatmak çok önemli. Galatasaray'da bunu yaşadım. Kolay kolay final kaybetmedik. Ligde finallerde hep kazandık. Kazanmaya alışkın bir ruh, onu oyuncularına doğru anlatan bir ruh da farklı oluyor. Hayatım hep kazanmak üzerineydi.
“SEVİNMEYE VE ÜZÜLMEYE VAKİT YOK”
Bu işin içerisine girince motive kalmanız, bunu kaybedince bu işi yapmamanız gerekiyor. Her hafta 1 maç var. 1 maç kazanıyorsunuz, 2-3 gün sonra bir maç daha oluyor, onu da kazanmak zorundasınız. Sevilmeye de üzülmeye de yer yok. Çok maç kaybetmedik bir kere. Çok üst üste kaybetmedik. Çok az maç kaybettik 3 senede. Her kaybettiğimiz maçta yıkım, 5 maç kaybetmek gibi oluyor. Bu yıkım, bu düşüş, bu düşüşten sonra herkesi tekrar toparlamak, oyuncuyu, içeriyi, staff'ı, seyirciyi... Bu kolay değil. Bu aynı şekilde kazandığınız zaman da oluyor. Kazanınca doğru analiz etmek gerekiyor. Sevinmeye ve üzülmeye vakit yok. Kendi kişiliğinizi göstermeniz gerekiyor."
“AVRUPA'DA ELENDİĞİMİZ MAÇLARIN TELAFİSİ OLMUYOR, O ÇOK ÜZÜYOR”
Maç geceleri tesiste oluyorum, maçtan önce de tesiste oluyorum. Düşünmeye başlıyorsunuz. Maçı tekrar yaşıyorsunuz. Maçı tekrar seyrediyorsunuz. Analizi yapıyorsunuz. Bir sonraki gün de takımla antrenman yapıyorsunuz. Ertesi sabah dimdik şekilde takımınız başında olmanız, onu göstermeniz gerekiyor. Olabilir, kaybettik ama ne kadar iyi olduğumuzu biliyoruz demeniz gerekiyor. Biz hedeften hiç uzaklaşmadık. Avrupa'da elendiğimiz maçların telafisi olmuyor, o çok üzüyor. 5 puan öndeyiz ama dışarıya bakınca 15 puan gerideyiz gibi. Geçen sene tek maç kaybettik. Sanki 5 maç, 15 puan kaybetmişiz gibi bir şey oluyor ortada. Bunları değerlendirmek için teknik adam önemli oluyor. Yöneticiler, başkanın duruşu, teknik adamın duruşu önemli oluyor. Oyuncuların çok az etkilenmesi için onları ayakta tutmak önemli oluyor."
“ICARDI ÇOK KOLAY VAZGEÇİLECEK OYUNCU DEĞİL”
"Tabii ki Icardi, geldiğinden beri bir kere kazandığımız ilk iki şampiyonlukta en büyük rollerden biriydi. Takım için gol yükünü çeken, ben 2022 yazında geldim, Galatasaray'ın en mutsuz olduğu yaz o yazdı, camiada bir önceki sezonun sıralamadaki etkisi, Galatasaray tarihinin en kötülerinden biriydi, camiayı yeniden şampiyonluğa inandırmak kolay değildi. Burada Icardi, geldiğinden itibaren çok önemli bir rol aldı. Birçok oyuncu pay aldı ama Icardi'nin yarattığı atmosfer... Birçok insanı Galatasaraylı yaptı Icardi. Icardi'nin hakkı.. Profesyonel oyuncular ama maddi olarak para alıyorlar, hakkı ödenmez diyeceğim ama 'bu adam parasını alıyor' diyebilirsiniz ama onun yarattığı ortam çok önemli. Icardi çok kolay vazgeçilecek oyuncu değil, Icardi vazgeçecek oyuncu değil. Bir sakatlık yaşadı, 1 seneye yakın oynamadı, atlattı.
Bu sakatlıktan dönmek kolay değil. Icardi santrfor mevkisinde, fiziksel yapısından çok yeteneğiyle, bilgisiyle, tecrübesiyle, aklıyla oynayan bir oyuncu. Bir sene öncesinin fiziğini aynı anda yakalamak çok zor. Her oyuncu için böyle. Tekrar o performansı yakalaması zor oluyor. Oynadı, yüzde yüz hazır değil ama yüzde yüz için oynaması gerekiyor, bir süre lazım. Skor olarak önemli katkı yaptı bu sürede."
“ICARDİ'YE VERDİĞİMİZ SÜRE AZ GÖRÜLEBİLİR”
"Galibiyetlerde önemli rol oynadı. Bizim için, benim için, Galatasaray için önemli biri. Takımımızın kaptanı. Takım kaptanlığını Icardi'ye emanetiz. İçeriyi yöneten, takımın başında olan o. Icardi'nin ne kadar önemli olduğunu, ne kadar değerli olduğunu bu şekilde söyleyebiliriz. Muslera'dan sonra başka kaptan da seçebilirdik ama bizim için ne kadar değerli olduğunu göstermek için kaptan belirledik. Tam oynamadı, tabii ki Liverpool ve Beşiktaş maçları kritik maçlardı, biraz daha Liverpool maçına bakarsak Osimhen ile başladık, devamında Icardi'yi kullandık, bir önceki maçta Icardi oynadı, Osimhen daha az süre aldı. Beşiktaş maçında çok erken 10 kişi kaldık. Icardi'ye verdiğimiz süre az görülebilir ama ilk yarıda, ikinci yarı ortasında değişiklik yaptı. 3 kere değişiklik için oyunu durdurabiliyoruz.
Bunu birçok insan bilmiyor. 3. değişiklik için çok iyi bir strateji belirlemeniz gerekiyor. Sakatlık olursa oyuncu alamıyorsunuz. Bazen maç sonunu bekleme nedenlerimizden biri. 10 kişisiniz, sakatlık olsa 9 kişi kalacaksınız. Stratejik bir karar oluyor değişiklikler. O sakatlık senaryosunu, ilk yarı oyuncu değiştirince düşünmeniz gerekiyor."