Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti: Türkiye'yi karanlık kuyudan çıkarmalıyız

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu genel merkezde ziyaret etti.

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nu ziyaret etti: Türkiye'yi karanlık kuyudan çıkarmalıyız

Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki görüşme, yaklaşık 1 saat sürdü. Görüşmenin ardından yapılan ortak basın toplantısında konuşan Davutoğlu, ekonomide gelinen süreci istişare etmek için, siyasi parti liderlerinden görüşme talebinde bulunduğunu belirterek, Kılıçdaroğlu'na kabulden dolayı teşekkür etti.

 

Türkiye'nin çok kritik bir dönemden geçtiğini söyleyen Davutoğlu, "Gün boyu yaşadıklarımız herhangi bir ekonomik kriz olarak anlatılamaz, aktarılamaz, yorumlanamaz. Aslında yüreğim yanarak ifade ediyorum; ülkem ve ekonomimiz için kaygılar duydum. 'Ekonomi Kurtuluş Savaşı' ifadesi kitlelere cazip gelebilir, Sayın Cumhurbaşkanı bu yolla şu ana kadar sergilediği ve Sayın Bahçeli tarafından desteklenen AK Parti-MHP iktidarı şeklinde uygulanan ekonomi politikalarını meşru kılabilir; ancak herkes bugün ekonomimizin geldiği bu kritik aşamada açık bir şekilde tabloyu görmek zorunda. Bu ülkede Başbakanlık yapan birisi olarak duyduğum kaygıları milletimle paylaşma zorunluluğum var. İktidar yetkililerine buradan çağrıda bulunuyorum; ne zaman bu konuları istişare etmek isterlerse her zaman her zeminde istişare edilir. Bugün karşı karşıya kaldığımız tablo tamamen iktidarın yanlış politikalar ürünüdür. İktidara çağrıda bulunuyorum; artık bu yanlış yolda devam etmeyin" dedi.

 

"Merkez bankası, fiyat istikrarı sağlayamıyor"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise ekonominin kötüye gidişiyle ilgili daha önce hükumeti uyardıklarını; ancak bir şey yapılmadığını belirterek, "Açık ve net, piyasalarda yangın var. Piyasalar durmuş vaziyette. En küçüğünden en büyüğüne yani esnafından sanayicisine kadar herkesin kafasında 'Nereye gidiyoruz?' diye kocaman bir soru işareti var. Kimse önünü göremiyor. Bugün AK Parti MYK'sı toplandı. Neden daha önce toplanmadınız? Neden bu gidişi daha önce değerlendirmediniz? Neden muhalefetin sesine kulak kabartmadınız? Ve neden sadece Türkiye'yi bir kişiye teslim ettiniz? Türkiye Cumhuriyeti devleti Erdoğan'dan da, Erdoğan ailesinden de, bu ailenin kurduğu vakıflardan da çok daha büyüktür. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir kişiye teslim edilebilir mi? Böyle bir devlet geleneği Metehan'dan bu yana hiç olmamıştır. Devletin kurumları tümüyle dumura uğramıştır. Fiyat istikrarından sorumlu olan kurum yani Merkez Bankası fiyat istikrarını sağlayamıyor. Sadece seyirci konumunda. Yetkisi elinden alındı. Kim aldı? Bir kararnameyle Erdoğan aldı. Efendim, 'Fiyat İstikrar Komitesi kuracağım' dedi. Fiyat İstikrar Komitesi bir kez bile toplanmadı. Komite bugün toplanmayıp da ne zaman toplanacak. Merkez Bankasını bu duruma nasıl getirdiniz siz? Cumhuriyetin bir kurumunu nasıl bu hale getirdiniz?" diye konuştu.

"Türkiye'yi karanlık kuyudan çıkarmalıyız"

Kılıçdaroğlu, böyle bir tabloyu daha önce görmediğini söyleyerek, "Öyle bir noktadayız ki döviz kuru elektrik sayacından daha hızlı çalışıyor. Herkesin elinde cep telefonu 'dolar ne oldu' diye. Çiftçisi, işçisi, memuru, emeklisi 'Ne olacak bu memleketin' hali diye bekliyor. Toplanmışlar çözüm üretecekler. Hiç bir çözüm üretemezler. İstedikleri kadar toplansınlar, bu kafayla bu ülkenin sorununu çözemezler. Çözme bilgileri, birikimleri yoktur. Fatura vatandaşa çıkıyor. Benim canımı da acıtan budur. Sıradan sokaktaki vatandaş bunun faturasını ödüyor. Yazıktır, günahtır bu memlekete. Bu gidişten rahatsız olan bütün partilerin çözüm üretme konusunda oturup konuşmaları gerekiyor. Memleket bizim memleketimiz. Başka gidecek yerimiz de yok. Ülkemizde huzur içerisinde yaşamak istiyoruz. Dolayısıyla bir araya gelmeliyiz, Türkiye'yi bu karanlık kuyudan çıkarmalıyız" dedi.

"Seçimin yolunu aç"

Erken seçim çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, "Millete neden güvenmiyorsunuz. Millet bir daha sizi seçerse dönüp dersiniz ki 'Ey Kılıçdaroğlu, bak sen söyledin seçime gittik, bir daha seçtiler beni.' Oturur, gururlanırsın. Neden kaçıyorsun? Türkiye en temel krizlerinden birisini yaşıyor ve Türkiye yönetilmiyor, suçu dış güçlere atıyorlar. Sayın Bahçeli'ye seslenmek isterim; içinde, yüreğinde bir damla millet sevgisi varsa seçimin yolunu aç kardeşim. Yazıktır, günahtır bu memlekete" dedi.