Genel anestezi ile dişi çekilen 5 yaşındaki minik Deniz, hayatını kaybetti

Bursa'da 10 Kasım tarihinde özel bir klinikte genel anestezi ile dişi çekilen 5 yaşındaki Deniz Sönmez, daha sonrasında evine gönderildi. Ancak evde ateşi yükselen ve titremeye başlayan çocuk, daha sonrasında farklı bir hastaneye kaldırıldı. 4 gün boyunca kaldırıldığı hastanede tedavi göre minik Deniz, hayatını kaybetti. Acılı anne ve baba, diş çekimi yapan doktordan şikayetçi oldu.

Genel anestezi ile dişi çekilen 5 yaşındaki minik Deniz, hayatını kaybetti

Bursa'da 10 Kasım tarihinde genel anestezi ile diş çektiren 5 yaşındaki Deniz Sönmez, fenalaşarak hayatını kaybetti. 

GENEL ANESTEZİ İLE DİŞ ÇEKİMİ

İddiaya göre, Aydın ve Elena çiftinin 5 yaşındaki oğulları Deniz Sönmez'e 10 Kasım'da diş çekimi için gittiği özel poliklinikte genel anestezi uygulandı.

EVİNE GÖNDERİLDİ

Daha sonra bekleme odasına alınan çocuğun bir süre sonra ateşi yükseldi. Daha sonra evine gönderilen çocuk, durumu kötüleşince ailesi tarafından Bursa Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürüldü.

4 GÜN SONRA ACI HABER... 

Burada tedavi altına alınan Sönmez, 4 gün sonra hayatını kaybetti. Sönmez'in cenazesi, Bursa Adli Tıp Kurumunda yapılan otopsinin ardından Keles ilçesine bağlı kırsal Denizler Mahallesi'ndeki mezarlığa defnedildi.

Konuyla ilgili İl Sağlık Müdürlüğü tarafından soruşturma başlatıldığı öğrenildi.

"1 DİŞ ÇEKİLDİ, 4 DOLGU YAPILDI"

Baba Aydın Sönmez, cenazede gazetecilere yaptığı açıklamada, oğlunun kanaması olduğu halde diş polikliniğinden ilaç yazılarak taburcu edildiğini öne sürdü.

Oğlu Deniz'in eve geldikten yaklaşık 20 dakika sonra fenalaştığını belirten Sönmez, şunları kaydetti:

"1 dişi çekildi, 4 dişi dolgu yapıldı. Genel anesteziyle uyuttular. İşlem bittikten sonra anestezi doktoru çıkıp, gidiyor. Çocuğun ayılmasını annesi bekliyor. Kendine geliyor, 'Ben ölüyorum, çok kötüyüm' dedi. Ateşi var, titriyor, eşim bağırdı doktora 'Hocam böyle bir şey var' diye. 'Her şey normal, sıkıntı yok bunda. Anesteziden dolayı böyle, geçecek' dedi. Çocuk daha fazla titremeye başladı, ateşi daha da yükseldi. Eşim bir kez daha söylüyor ama doktor dışarıdan kalkıp, çocuğun yanına gelip, çocuğun kanaması da var ağzında, gelip şöyle gözüne baksa, ağzına baksa zaten ben eminim, diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır, bir anormallik olduğunu hissedecek."

"GÜNLERCE BEKLEDİK"

Sönmez, diş hekiminin oğlunun yanına bile gelmediğini iddia ederek, "Orada iş yeri kameraları da var zaten, gelmediğini görebilirler. Eşim eve gittikten 20 dakika sonra ben de eve geldim. Eve geldiğimde çocuk yatakta inliyordu. İlk defa oğlumu böyle gördüm. Kliniği aradım, dedim ki 'Çocuk böyle oldu', 'İstiyorsanız doktora götürün' dediler. Hemen Dörtçelik Çocuk Hastanesi'ne götürdüm. Doktorlar ilk geldiği andan itibaren inanılmaz bir mücadele verdiler. 3-4 gün boyunca canıyla cebelleşti, biz dışarıda dualarla bekledik" ifadesini kullandı.

"KANDAKİ OKSİJEN ORANI YÜZDE 40'A DÜŞMÜŞ"

Baba Sönmez, oğlunun kanındaki oksijen oranının yüzde 40'a düştüğünü ve bu nedenle hayatını kaybettiğini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Niyetimiz kimsenin hakkına girmek, kimseyi suçlamak değil ama Allah her şeyi görüyor. Bizim canımız yandı. Oynayarak bıraktım evladımı buraya. Ben bıraktım kendi ellerimle. Sonuç bu şu anda. Genel anestezi, diş çekimi, doktorun umursamazlığı. Çocuğun genetik bir hastalığı bile olsa, diyelim ki biz bilmiyoruz öyle bir şey var. Bir kere bak ya, bir kere bak çocuğun ağzından kan geliyor. Çocuk kusuyor, ateşi var, titriyor. Zaten adli tıp uzmanları gelip baktığında ilk başta, söylediler ondan kaynaklı bir sıkıntı olduğunu. Otopsi sonucunu bekleyeceğiz ama çok uzun bir süreç diyorlar. Tabii o insanlar bu zamana kadar başka çocuklara bu işlemleri yapmaya devam edecekler. Önce Rabbimin adaletine, sonra devletin adaletine inanıyorum. Bekleyeceğiz. Şikayetçi olduk."

Anne Elena Sönmez de diş polikliniğinde defalarca yardım istemesine rağmen, kimsenin oğluyla ilgilenmediğini öne sürerek, "Ben her şeyi sordum, 'ateşi var' dedim. 'Normal' dediler. 'Çok kanıyor' dedim, 'Biz diş çıkardık normal' dediler. Şimdi baksınlar bakalım her şey normal mi?" diye konuştu.