Gurbetçi fındığı sattı üretici depoya attı

Tarım piyasalarında çok farklı bir sezon yaşanıyor. Birçok tarım ürünü yatırım aracı oldu. Ürünü çiftçiden satın alanlar lisanslı depo veya normal depolara koyup bekliyor. Neyi bekliyor? Fiyatın artmasını. Zira fındık alıcılarda veya aracılarda değil, üreticide!

Gurbetçi fındığı sattı üretici depoya attı

Tarım piyasalarında çok farklı bir sezon yaşanıyor. Birçok tarım ürünü yatırım aracı oldu. Ürünü çiftçiden satın alanlar lisanslı depo veya normal depolara koyup bekliyor. Neyi bekliyor? Fiyatın artmasını.

Koronavirüs (COVID-19) sürecinin daha ne kadar devam edeceği bilinemediği için tarım ve gıda ürünlerine artan talebin fiyatları yükselteceği beklentisi hakim. Buğday, yağlı tohumlar ve diğer birçok üründe bu beklenti nedeniyle fiyatlar yükseliyor.

Fındıkta da fiyatın artacağını bekleyen üretici elindeki ürünü satmıyor. Yıllarca ziraat odaları, diğer sivil toplum örgütleri üreticiye "fındığınızı pazara indirmeyin, bekletin” diye afişler bastırır köy kahvehanelerine asardı. Fındığı her kes aynı anda pazara getirmesin diye adeta yalvarırdı. Üretici dinlemezdi. İhtiyacı veya borcu olduğu için fındığı erkenden satardı. Bu nedenle hasat döneminde fiyat yüksek olur, Ekim ayından sonra yükselmeye başlardı. Bu sene böyle bir çağrı olmadığı halde üretici fındığı pazara indirmedi. Sadece gurbetçiler fındığı satıp gitti.

Rekolte söylendiği gibi yüksek değil mi?

Sezon öncesi ülke gündemini de etkileyecek rekolte tartışması yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu, 2020 Bitkisel Üretim ilk tahmininde 2019 fındık rekoltesinin 776 bin ton olduğunu, bu yılki rekoltenin geçen yıla göre yüzde 22.7 oranında düşüşle 600 bin ton olacağını açıkladı.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği ise çiçek sayımına dayalı olarak yaptığı ilk tahminde 2020 fındık rekoltesinin 613 bin ton olacağını ilan etti.

Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi (INC), Türkiye’nin fındık rekoltesini 620 bin ton olarak açıkladı.

Birbirine yakın bu tahminler piyasada benimsenmişken, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli Ordu’da katıldığı toplantıda fındık rekoltesini 665 bin ton olduğunu söyledi. Bakan Pakdemirli’nin açıklaması fındık piyasası bir yana siyasette bile deprem etkisi yarattı. Milliyetçi Hareket Partisi Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt Bakan Pakdemirli'nin açıkladığı rekolte tahminine sert tepki gösterince partisinden ihraç edildi. Bu gelişmeler yaşanırken röportaj yaptığımız Pakdemirli, kendisine haksızlık yapıldığını, geçen sene rekolte yüksek diye açıklamama cüreti gösterdiğini söyledi ve rekoltenin 665 bin ton olduğunda ısrar etti.

Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçılar Birliği, bu süreçte aceleyle yeni bir tahminle fındık rekoltesinin 670 bin 285 bin ton olacağını duyurdu.

Pazara yeterli fındık gelmeyince akla şu soru geliyor; fındık rekoltesi açıklanandan daha mı düşük?

Fiyatın artması bekleniyor

Rekolte tartışmaları sürerken 27 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin fındık alım fiyatlarını açıkladı. Giresun kalite kabuklu fındık fiyatı geçen yıl kilo başına 17 liraydı, 22.5 lira açıklandı. Levant fındık 16.5 liraydı, 22 lira oldu ve sivri fındık da 15.5 liraydı 21 lira olarak açıklandı.

Yaklaşık yüzde 40 artış olunca fiyatlara çok fazla itiraz olmadı. Muhalefet fiyatın en az 25 lira olmasını istedi. Desteklerle birlikte 25 liraya yaklaştı.

Hasat başladı. Genel beklenti, fındığın kısa sürede pazara ineceği yönündeydi. Fakat öyle olmadı. İstanbul, İzmir ve diğer büyük kentlerden gelen gurbetçiler fındığını toplayıp sattı gitti. Yerleşik olan üreticiler fındığını hasat etti ama pazara indirmedi. Fındığı çuvallara doldurup depoya attı.

Ziraat odalarının yılarca çiftçiye "fındığınızı pazara indirmeyin" diye çağrılarda bulunurken, fındığı pazara indiren çiftçi bu yıl neden fındığı pazara indirmiyor?

“Herkes aynı anda fındığı satarsa fiyat düşer” uyarılarına kulak asmayan üretici bu yıl mı uyandı?

Üretici ihtiyaçlarını karşılamak, borçlarını ödemek için fındığını satardı. Bu sene ihtiyacı ve borcu yok mu?

Üretici fındığını neden satmıyor?

Hem üreticiyi hem de alıcıyı yakından tanıyan, fındık piyasasını en iyi izleyenlerden biri olan Fındık Komisyoncusu Osman Çakmak ile fındığın pazara indirilmemesinin nedenlerini konuştuk. Öne çıkan başlıca nedenleri şöyle sıralayabiliriz:

Koronavirüsün fındık piyasasına etkileri

1- İhraç ürünü olan fındıkta, üretici eskisi gibi sadece içerdeki fiyata veya Türk Lirası cinsinden verilen fiyata bakmıyor. Dövizi yakından takip ediyor. Döviz fiyatıyla karşılaştırıyor. Euro veya dolar cinsinden de fiyatlara bakıldığında içerdeki fiyatın düşük olduğunu görüyor. Bu nedenle üretici fiyatın artacağını bekliyor ve fındığını satmıyor.

2- Rekolte tahmin edildiği gibi yüksek değil. Yani üreticinin elinde çok fazla fındık olmadığı için pazara indirmiyor olabilir.

3- Önceki yıllarda okul masrafı, düğün masrafı ve borçlarını ödemek için üretici eylül ayında fındık satardı. Koronavirüs nedeniyle okullar açılmadı. Düğünler eskisi gibi yapılamadı. Bazıları ertelendi. Bu nedenle üreticinin paraya olan ihtiyacı azaldı. Daha az fındık satarak ihtiyacını karşılayabiliyor.

4- Koronavirüs nedeniyle üreticinin harcamaları azaldı. Fındığı satması için bir neden yok. Fındığı satıp Türk Lirası’na çevirdiğinde elindeki paranın değerinin her geçen gün düşeceğini, fındığın ise depoda bekledikçe değerleneceğini düşünüyor olabilir.

5- Türkiye’de yeterli miktarda fındık piyasaya inmeyince alıcılar İtalya, Gürcistan ve diğer ülkelerdeki fındığa yöneldi. Aslında İtalya'daki fındık Türkiye’den daha pahalıya satılıyor. Fakat üretim az olduğu için ve Türkiye’de üreticinin nasıl olsa çözülüp fındık satacağı beklentisiyle önce oradan alım yapılıyor.

6- Yurtiçinde büyük alıcılara fındık temin eden, fındık satanlar, piyasaya ürün gelmeyince taahhütlerini yerine getiremiyor. Büyük zarara uğruyor. Büyük alıcılar değil orta kademedeki al-sat yapanlar sıkıntı yaşıyor. Birilerinin canı yanacak.

7- Türkiye’den yeterli fındık piyasaya inmeyince büyük alıcılar şimdilik İtalya ve Gürcistan’dan ürün alıyor. Fakat, oradaki fındık alıcılara yetmeyecek, dünya üretiminin yüzde 65’ini oluşturan Türkiye fındığını almak zorundalar. Bu nedenle ya fiyatı yükseltip fındık alacaklar ya da üreticinin direncini kırmak bazı spekülatif hareketlerle fındığın piyasaya inmesini sağlamak için çalışacaklardır.

Özetle, birçok üründe olduğu gibi fındıkta da fiyatlar yükselecek beklentisi ile ürün piyasaya sınırlı miktarda geliyor. Diğer ürünlerden farklı olarak fındık alıcılarda veya aracılarda değil, üreticide.