Hakan Fidan: “Savaştan tarihi barış çıkabilir”

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Lübnanlı mevkidaşı Abdallah Bouhabib ile birlikte açıklamalarda bulundu. Fidan, Lübnan'da düzenlenen basın toplantısında, "Neredeyse uluslararası kabul haline gelmiş, 1967 sınırlarına dayanan iki devletli Kudüs’ün başkent olduğu bir Filistin devleti kurulması konusunda uluslararası adımın atılması zamanı gelmiştir. Filistin devletinin kurulması ertelendikçe bölgeye barış gelmeyecektir. Son olaylar bunun kanıtlayıcısı olmuştur” dedi.

Hakan Fidan: “Savaştan tarihi barış çıkabilir”

Hakan Fidan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Gazze'deki savaş sona ermeli. Gazze'ye insani yardım için yoğun bir temas halindeyiz.

Savaşın başta Lübnan, Mısır ve bölgedeki ülkeleri istikrarsızlaştırmasını önlemek için elimizden geleni yapıyoruz. Mısır ile yaptığımız görüşlerde bu konuda Mısır ile açıkça dayanışma içinde olduğumuzu belirtmiştim. Burada da Lübnan ile dayanışma içinde olduğumuz belirtmek isterim.

Bu savaştan tarihi bir barış da çıkabilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunu daha önce de ifade etti.

Artık Kudüs'ün başkent olduğu bir Filistin devletinin kurulma zamanının geldiği görülmektedir. Filistin Devleti kurulmadıkça, bölgeye barış gelmeyecektir. Son yaşanan olaylar bunun kanıtı olmuştur.

İslam İşbirliği teşkilatı yarın Cizze'de olağanüstü toplanacaktır.

Değerli mevkidaşımla toplantılar esnasında kendisiyle diğer bölgesel konuları da konuştuk. Özellikle Suriye meselesini görüştü. Biliyorsunuz Lübnan'da 2 milyona yakın Suriyeli mülteci var, Türkiye'de ise yaklaşık 3,5 milyon. Bu soruna çözüm bulmak için konuştuk.

Kendileriyle TİKA tarafından onarılan Dışişleri Bakanlığı binasının açılışını yaptık. Eski bir TİKA çalışanı olarak, TİKA'nın çalışmalarından gurur duyduğumu belirtmek istiyorum."

 

"DÜNYAYI BİR YALANA İNANDIRDIKLARINI GÖRMEKTEYİZ"

Konuşmamda da ifade ettiğim gibi biz bu konuda oldukça ciddiyiz. Çözüm konusunda netleşmiş fikirlerimiz var. Şu anda Filistin Devleti'ne giden yoldaki çözümler yeterli değil. 

Ellerindeki medya gücüyle olayın tabiatını unutturduklarını ve dünyayı bir yalana inandırdıklarını görmekteyiz. 

Başta bu tanımlamaların değiştirmesi lazım. Önce bir ülkeyi işgal ediyorsunuz, evleri yıkıyorsunuz ve başkalarını yerleştiriyorsunuz. Sonra bir de 'yerleşimci' diye terim uyduruyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır.

Buna benzer yalanların kabul görmediği artık bariz. Türkiye'nin uyarılarına kulak verin. Kutsallarla oynamak daha büyük krizlere neden olur.

Bizim uluslararası topluma çağrımız gerçeklikle uyumlu bir tavır takınmaları. Gerçeğin ne olduğunu biliyorsunuz."