Hutbelerde haykırılsın!...

1 Ocak’ta altı yaşına girecek… Bakmaya kıyamıyorum, doyamıyorum… Hani derler ya, "Kız çocuğun olunca baba olduğunu anlarsın." İnanın aynen öyle…

Kızım olduğunda baba olduğumu hissettim… Çünkü öldüğünde elini tutacak birine sahip oluyorsun…

Kız çocuğunu kelimelerle anlatmak çok zordur çok… Her erkeğe nasip olmasını dilerim…

İşte tam bu duygularla yaşarken, bir haber gündeme düşüyor…

Altı yaşındaki bir kız çocuğunun 29 yaşındaki bir adamla evlendirildiğini öğreniyorsunuz…

Meslek icabını bir kenara bırakın, bir baba olarak çok merak ediyorsunuz ve haberin bütün detaylarını merak ediyorsunuz…

Bunun üzerine savcının iddianamesini okuyor, ses kayıtlarını dinliyorsunuz…

Sonuç; dinlemez, okumaz olaydım diyorsunuz…

Neden mi?

İnsanlığınızdan, adamlığınızdan utanıyorsunuz; hayatın ne kadar korkunç olduğunu görüyorsunuz…

Hangi dinde, hangi inançta böyle bir şey olabilir?

Ağzı hâlâ süt kokan bir çocuk nasıl olur da böyle korkunç bir duruma sokulabilir?

Bu nasıl bir aile, bu nasıl bir adamdır?

Bunlar herhangi bir toplumun içinde nasıl barınabilir?

Öncelikle bu rezilliğin bütün muhatapları en ağır cezayı almalıdır…

Derhal devletin ilgili kurumları konuya el atmalı, gerekli adımları atmalıdır…

Aile Bakanlığı’nın olaya müdahil olması çok olumlu bir adımdır…

İlgili ilgisiz birçok konuda gündem olan Diyanet İşleri Başkanlığı’nı bekledim sabırla…

Kurum hiç vakit kaybetmeden bu konuda gerekli açıklamayı yapmalı, tavrını ortaya koymalıydı…

Hutbeler bu konuya ayrılmalı, bu rezilliğin dinle, inançla hiçbir alakasının olmadığını, hatta dinen yasak olduğunu anlatmalıydı…

Bu rezilliğin, tüm güzellikleri ve iyilikleri içinde barındıran dinimizde yeri olmadığını defalarca vurgulamalıydı…

Çünkü böyle durumlarda Diyanet’e ihtiyaç vardı.

Ve beklediğim oldu.

Diyanet İşleri Başkanlığı açıklamayı yaptı.

Şimdi beklentim bu konunun Hutbelere konu edilmesi…