İmamoğlu'nu bundan sonra neler bekliyor?
İmamoğlu’na verilen hapis ve siyaset yasağı kararını herkes romantik okumaya çalışıyor.
“Bu şarkı burada bitmez…”
“Asıl yürüyüş şimdi başlıyor…”
“Altılı masanın adayı artık belli oldu.”
“Aday aramaya gerek yok. İşte aday…”
Hatta hızını alamayanlar, "13. Cumhurbaşkanımız bu gün belli oldu” bile dediler.
***
Herkesin aklında Pınarhisar var çünkü.
Tayyip Bey’in Belediye Başkanı'yken eften püften sebeple koltuktan indirilip konulduğu Pınarhisar cezaevi yolculuğu akıllara geldi.
Tayyip Erdoğan oradan bir yürüyüş başlattıysa İmamoğlu neden başlatmasındı.
Ama küçük iki detayı atlıyor herkes.
Birincisi…
Erdoğan hapisten çıktığında partisi Fazilet hakkında kapatma davası açılmıştı. Ve parti içinde Necmeddin Hoca’ya karşı bir gruplaşma çoktan başlamıştı.
Hoca'ya yakın olanlar Gelenekçiler… Erdoğan ve Abdullah Gül’ün başını çektiği ekibe ise Yenilikçiler adı verilmişti.
Erdoğan parti tabanından gelen önemli bir kadroyu yanına almıştı.
Cemil Çiçek’ten Abdullah Gül’e, Bülent Arınç’tan Melih Gökçek’e kadar.
Yani bir kadro hareketiyle beraberdi.
***
Ama asıl önemli mevzu başkaydı.
Fazilet Partisi’nin ilk büyük kongresinde Yenilikçiler Gül’ü aday çıkardılar.
Gelenekçiler ise Recai Kutan’ı…
Gelenekçiler kıl payı kazandılar.
Ama Yenilikçiler de güçlerini görmüşlerdi.
Sonra ne mi oldu?
Fazilet Partisi’ne kapatma davası açıldı.
Yani adeta Yenilikçilere "buyurun size meydan" der gibi Fazilet Partisi kapatıldı.
Bakın…
22 Haziran 2001’de Fazilet Partisi kapatıldı.
14 Ağustos 2001’de AK Parti kuruldu.
E bütün ülkeye yayılmış parti teşkilatları olduğu gibi AK Parti’ye kaydılar.
Yeni, genç ve enerjik kadroyu tercih ettiler.
***
Yani şunu demek istiyorum.
Eğer Fazilet Partisi kapatılmamış olsaydı AK Parti bu kadar güçlü bir şekilde iktidara gelemezdi.
***
İmamoğlu’nun durumunda ise böyle bir şey yok. Ne kapatılan bir parti ne de içten içe İmamoğlu’nun yanında kümelenmiş bir kadro var…
Popülaritesi var, tamam. Ama siyasette sonuç alabilmeniz için kadronuzun ve partinizin olması zorunludur.
***
Şimdi gözler Altılı Masa'ya çevrildi.
Acaba liderler bu yargı kararına karşı bir duruş sergileyip İmamoğlu’nu "adayımız" diye çıkarırlar mı?
En fazla Meral Hanım istekli gibi gözükse de masada çok taraftar bulamayabilir.
Zaten Kemal Bey yargı kararına ciddi tepki vermiş olsa da İmamoğlu’nun adaylık fısıltılarına kulaklarını çoktan kapamış durumda. Oralı bile olmuyor.
“Ekrem Bey 16 milyon İstanbulluya hizmet etmeye devam edecek” diyor.
***
Ayrıca dünden bu yana İmamoğlu’nun görevden alınacağı fısıltısı da tedavüle sokulmaya başlandı bile. Deneyimli gazeteci Tolga Şardan, İmamoğlu’nun görevden alınabileceğini hatta onun yerine de Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın düşünüldüğünü söyledi.
Başka kişilerde görevden alınacağı lafını söylüyorlar.
***
Yani…
Sanılanın aksine İmamoğlu’nu zor günler bekliyor.
Öyle romantik hapis yatmalar… Efsaneleşen siyaset yasakları… Artık mazide kaldı.
Çağımız acımasız bir çağ…
Düşen unutuluyor…
