İsimsiz ihbarlar hayatını kabusa çevirdi! Ölüm ilanı verip taziye yemeği gönderdiler

Gaziantep'in Nizip ilçesinde yaşayan Öztürk ailesi, isimsiz verilen ihbar ve siparişlerle zor zamanlar geçiriyor..

İsimsiz ihbarlar hayatını kabusa çevirdi! Ölüm ilanı verip taziye yemeği gönderdiler

Gaziantep'in Nizip ilçesinde yaşayan Öztürk ailesi, günlerdir kimliği belirsiz kişi ya da kişilerin kendi isimlerine verdiği spariş ve ihbarlar ile zor zamanlar geçiriyor.

İtfaiye, polis, ambulans ve cenaze araçlarının sık sık evlerine gelmesine neden olan ihbarlar yüzünde aile, psikolojilerinin bozulduğunu belirtiyor. 

KABUSU YAŞADILAR 

İbrahim Rauf ve Elif Öztürk çifti, üç çocuklarıyla birlikte Şıhlar Mahallesi'nde sakin bir hayat sürüyorlardı. Ancak, tam iki yıl önce, her gece saat 21.10'da, evlerinin kapısının zili çalmaya başladı. Kapıyı açtıklarında kimseyi bulamayan çift, bu durumu çocukların oyun oynadığına bağlayarak fazla üzerinde durmadı. Bu olayın tekrarlanması ve düzenli hale gelmesiyse ailenin adeta kabusu oldu.

Neler yaşandı?

ASILSIZ İHBARLAR 

Öztürk ailesinin adresi verilerek kimliği tespit edilemeyen kişi tarafından yangın, kalp krizi, kavga, fuhuş gibi ihbarlarda bulunuldu. Polis, itfaiye, sağlık ve cenaze araçlarının sık sık geldiği adreste herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Öztürk ailesinin şikayetçi olmasının ardından yapılan araştırmada ihbarların sim kart bulunmayan bir telefondan yapıldığı anlaşıldı, arayan kişi de tespit edilemedi.

"KAPIMA CENAZE ARACI GELDİ"

İki yıldır yaşadığı psikolojik sıkıntılar nedeniyle tedavi görmeye başladığını ve bu durumun sebeplerini karakol ve savcılığa bildirdiğini, fakat herhangi bir çözüm bulunamadığını belirten, sokakta dahi tedirginlik hissettiğini ifade eden Öztürk, şunları söyledi:

'Benim film gibi hikayem var. 2 yıl önce saat 21.10'da kapımızın zili çaldı. 5 ay boyunca da böyle sürdü. Her gün aynı saatte zili çalıp kaçtılar. Çocukların yaptığını düşünerek umursamadık ama her gün aynı saatte olmasıyla tedirgin olduk. Sonra bir gün damda uyurken, kapıya cenaze aracı ve polis geldi. Bize evde bir çocuğun düşerek öldüğü yönünde ihbar yapıldığı söylendi. Herhangi bir olumsuz durum olmadığını söyledik. Bu olaydan bir süre sonra bu kez yangın ihbarı yapılmış ve evimize itfaiye araçları geldi. Daha sonra kalp krizi ihbarı ile ambulanslar yolladılar. Bir süre böyle devam ettikten sonra ilçedeki esnafları arayarak evime siparişler göndermeye başladılar. Kebap, döner, tatlı aklınıza ne geliyorsa eve sık sık siparişler gelmeye başladı. Her gelene durumumu anlatıp geri gönderdik. Eve odun kömür bile göndertmiş. Su satan esnaftan damacana ile su sipariş ediyorlar. Son olarak da bir nakliye firması geldi evi taşıyacağımızı söylemişler' 

"ENKAZDA KALDIĞIMI SÖYLEMİŞLER"

Elif Öztürk, deprem günü dahi insanların canı ile uğraşırken, evlerinin yıkılıp, kendilerinin enkazda kaldığı yönünde ihbar yapıldığını belirterek, 'Deprem günü bile evimin yıkıldığını ihbar etmiş. Hiç vicdan yok bunda, o gün mahşer günü gibiydi herkes sokaklarda canı ile uğraşırken, bizim evin önüne ekipler geldi. O gün bile arayıp adresimi vermiş benim de enkazda kaldığımı söylemiş. Ne amaçla yapıyor neden yapıyor bilmiyorum. Şüphelendiğimiz hiç kimse de yok. Bizim kimse ile bir sorunumuz yok, kendi halinde insanlarız. Ben anneyim, sadece yardım istiyorum. Bu kimse bulsunlar ve ceza versinler' dedi.

"SOSYAL MEDYADAN ÖLÜM İLANIMI VERDİLER"

Elif Öztürk, sosyal medya hesaplarından kendisinin ölüm haberlerinin paylaşıldığını ve tüm komşularının paylaşımın ardından evine geldiğini de anlatarak, 'Nizip'te ilçedeki haberlerin paylaşıldığı bazı sosyal medya hesaplarından benim öldüğüm yönünde haber paylaştırdı. Paylaşımda cenaze defin saati ve taziye yeri bile yazılmıştı. Bunu gören yakınlarım ve komşularım eve geldi. Akrabalarım, komşularım herkes beni aramaya başladı. Beni, diri diri gömdürdü. Yine başka hesaplardan iletişim numaramı paylaşarak evimin satılık ilanı verildi. Polise, savcılığa suç duyurusunda bulundum. Ancak hatsız telefonlardan ihbarlarda bulunuyormuş, esnafı da ya özel numaradan ya da sabit hatlardan arıyormuş. Bu durum bende panik atak başlattı, psikolojik tedavi görmeye başladım. Sokaktan bir ambulans, polis aracı sesi duyunca bile korkuyorum. Çocuklarımı dahi okula götürürken, tedirgin olmaya başladım. Bunu kim yapıyor bilmiyorum ama bir an önce bu sorunun çözülmesini istiyorum' ifadelerini kullandı.
İçeriğin Devamı Aşağıda

TAZİYE YEMEĞİ LAHMACUN GÖNDERMİŞLER

Şüphelinin ilçedeki bir kasabı arayarak, kayınbabası Şaban Öztürk'ün vefat ettiğini ve taziye için yemek siparişi ettirdiğini de belirten Elif Öztürk, “Eşimin adına taziyeleri var diye bir kasabı arayıp evime bin tane lahmacun yaptırılmış. Yemek hazırlanınca bize getirdiler. Bizim taziyemiz falan yoktu. Artık bizimle beraber esnaflar da mağdur olmaya başladı. Bizim kime ne zararımız oldu bilmiyorum. İnsan insana bunu yapmaz. Artık dışarı çıktığımda bile korkudan arkama bakarak yürüyorum' dedi.
Siparişi de cami imamı olarak yaptırmış

İlçede kasaplık yapan Memduh Ağbalık, bir kişinin iş yerinin sabit telefonunu arayarak, kendisini cami imamı olarak tanıttığını ve Öztürk ailesinin taziyesi için yemek sipariş ettiğini söyledi. Lahmacunu yapıp götürünce evde taziye olmadığını belirten Ağbalık, 'İş yerini aradılar ve bize bin tane lahmacun yapmamızı, akşam 19.30'da da Öztürk ailesinin evine getirmemizi söylediler. Arayıp siparişi veren kişi, kendisini cami imamı olarak tanıttı. Zaten ona dayanarak güvendik ve yaptık. Yemeği yaptıktan sonra eve gittik kapıyı çaldık ve durumu öğrendik. Sosyal medyada da bu durumu paylaştım. Yaptığımız lahmacunları da mecburen dağıttık' diye konuştu. Öztürk ailesinin komşuları ise yaşadıkları sokağa itfaiye, polis ve ambulans gelmesiyle tedirgin olduklarını ancak ihbarların asılsız olduğunu ifade etti.