İstanbul’un kalabalığı ve iş stresinden sıkılan 30 yaşındaki Umut Aydın, memleketi Tunceli’ye dönerek yeni bir hayata başladı. Keban Baraj Gölü’ne teknesiyle açılan Aydın, dünyanın en kaliteli tatlı su ıstakozları arasında gösterilen kerevitleri avlayarak geçimini sağlıyor.
15 YIL ÖNCE İSTANBUL'A GÖÇ ETTİ
Çemişgezek ilçesinde 1965 yılında yapımına başlanan ve 1975 yılında tamamlanarak su tutan Keban Barajı'nın bir kısmını su altında bıraktığı Kıraçlar köyünden işsizlikten dolayı 15 yıl önce İstanbul'a göç eden Umut Aydın, özel sektörde çalıştıktan sonra şehrin stres ve kalabalığından sıkılarak haziran ayında memleketine döndü.
Aydın, satın aldığı tekneyle Türkiye'nin en büyük ikinci, doğal göller arasında 675 kilometrekarelik alanı ile de 3'üncü sırada yer alan Keban Baraj Gölü'nde kerevit avlamaya başladı.
BİLİNÇLİ AVCILIKLA ÖRNEK OLUYOR
Kerevit ağlarını 10 ile 50 metre derinliğe salan Aydın, daha sonra 1 hafta bekleyerek ağlara takılan kerevitleri topluyor. Kerevitleri sudan çıkarırken 10 santimetreden küçük olmayacak şekilde metreyle ölçerek seçen Aydın, küçüklerini tekrar göle bırakıyor.
Aydın, avladığı kerevitleri Elazığ'ın kıyılarında dolaşan toptancılara 350 liradan satarak geçimini sağlıyor. Toptancılara satılan kerevitler de Isparta'daki tesislere gönderilerek işlendikten sonra Avrupa'nın birçok ülkesine ihraç ediliyor.
"DAYANAMADIM VE KÖYÜME GELDİM"
Teknesinde hem huzurlu hem de ekonomik olarak iyi durumda olduğunu belirten Aydın, "Uzun yıllar İstanbul'da yaşadım, özel sektörlerde yaşadım. İş, stres, kalabalık ve trafik eziyet. Dayanamadım ve köyüme geldim. Bir tekne ayarladım, kendime kerevit avlıyorum. 15 ile 20 metre arasında ağları, baraj gölüne bırakıyoruz. Haftalık 70 kilo civarında kerevit çıkıyor. Kerevitler avlandıktan sonra 10 santimetre gibi bir ölçülendirmesi var. Üstünü alıyoruz altını da tekrardan göle bırakıyoruz. Kerevitleri tüccara veriyoruz.
Tüccarlar yolu ile fabrikaya gidiyor. Orda da işlenip, iç piyasaya ve yurt dışına gönderiliyor. İyi ki köyüme geldim ve bu işe girdim. Bunun için çok mutluyum. Avladığımız kerevitlerin de küçücük bir köyden yurt dışına ihraç edilmesinden dolayı çok gururluyum. Arkadaşlarıma, yaşıtlarıma tavsiyem; büyük şehirlerde eziyet çekip yok olmayın. Köyünüze yerleşin, üretim yapın, daha mutlu ve huzurlu olacaksınız" dedi.