Kiracılar kiralarını ödeyemezse ne olur?

Korona virüs nedeniyle kimi kiracılar, kira ödemekte zorlanabilir. Ancak yasal olarak kiralanan konut kullanıldığı sürece kira yükümlülüğü de sürecektir.

Kiracılar kiralarını ödeyemezse ne olur?

Herkes için mücbir sebep olan virüs, kiracılar için de mücbir sebep olabilir mi? Sokağa çıkmaları yasak olanlar, işyerleri kapandığı için işsiz kalanlar kiralarını ödeyemezlerse, ev sahibi onları tahliye edebilir mi, yoksa mücbir sebep dolayısıyla kira ödemeden evde oturmaya devam edebilirler mi? Milliyet'te yer lan habere göre; Prof. Dr. Erol Ulusoy bu soruların yanıtlarını yazdı...

Ev sahipleri koronavirüs nedeniyle kira ödeyemeyenleri çıkarabilir mi? 

Koronavirüs nedeniyle kira borcu sona ermese, kiracılar kira ödemeye devam etmek zorunda kalsalar da, işsiz kalan, işe gidemeyen kiracılardan kiralarını ödeyemeyecek olanlar mutlaka çıkacaktır. Ev sahipleri de kira gelirinden olacaklar.

Kirasını ödeyemeyen koronavirüs mağdurları ne olacak? 

Kural olarak kiracının aynı kira dönemi içinde iki kere kira bedelini ödememesi halinde, ev sahibinin kiracıyı tahliye etme hakkı doğuyor. Kiracının kirasını neden ödeyemediğinin, isterse koronavirüs mücbir sebebiyle ödeyememesinin maalesef bir önemi yok.

Ama ev sahibinin de bu hakkını kullanabilmesi için, ödenmemiş iki kira için kiracısına iki kere ihtar çekmiş olması zorunlu. Sonra, kira süresinin ve bir yıldan uzun süreli kiralarda ihtarların yapıldığı kira yılının bitiminden başlayarak bir ay içinde, dava yoluyla kira sözleşmesini sona erdirebilir. Yani ev sahibi, iki ihtar çektiği kira yılı bittikten sonraki birinci ay içerisinde kira sözleşmesini sona erdirmezse, tahliye hakkını kaybeder.

Beklentimiz ve ümidimiz, bu durumdaki koronavirüs mağduru kiracılar ile ev sahiplerinin görüşüp anlaşarak ortak bir çözüm yolu bulmaları. Ev sahibi ve kiracı karşılıklı fedakarlıkta bulunmadan çözüm bulmak zor.

İhtar çekmenin püf noktası 

Burada bir hususu özellikle açıklamam gerek 7226 sayılı Kanunun Geçici 1’inci maddesi ile, dava açma, itiraz, ihbar, bildirimlere, bir hakkın doğumu veya kaybına ilişkin süreler 13 Mart ile 30 Nisan 2020 arasında durmuş oluyorlar.

Bu da şu anlama geliyor, eğer ev sahibinin iki haklı ihtar için veya dava açmak ihtiyaç duyduğu sürenin son günü, bu tarih aralığına denk geliyorsa, süre 30 Nisan 2020 tarihinden itibaren yeniden başlıyor. Yine de, durma süresinin başladığı tarih itibarıyla, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Onbeş günden ve daha bir süre kalmışsa, torpil geçiliyor, süre onbeş güne tamamlanıyor.

Hak kaybı yok 

Tabii ki yanlış anlaşılmasın, ihtarlar, ihbarlar bu tarih aralığından yapılmaz denmiyor, herhangi bir yasak getirilmiyor.Yani bir kimse notere gidip ihtar, ihbar veya protesto çekmek isterse, buna bir engel yok. Yeni yasa değişikliği, sadece süresinde ihtar ihbar protesto çekemeyenlerin, mesela sokağa çıkma yasağına tabi olduğu için, hak kaybına uğramayacaklarını hükme bağlıyor.