Valinin 'birader' pişmanlığı: Keşke olmasaydı!

Öğretmenler Günü’nde salonda oturan bir kişiyi “Birader sen öğretmen misin? Öğretmen gibi otur” diye azarlayan Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak büyük tepki çeken sözlerinden dolayı “Keşke törenden sonra söyleseydim. Keşke olmasaydı” dedi.

Valinin 'birader' pişmanlığı: Keşke olmasaydı!

Konya’da, Öğretmenler Günü töreninde bir genci azarladığı için eleştirilen Vali Cüneyit Orhan Toprak, Hürriyet’e konuştu. Toprak, geceden hazırlandığı konuşmasına başlarken, en ön sıradaki gencin oturma pozisyonundan ötürü konsantrasyonunun bozulduğunu ifade etti. Vali Toprak, “Kardeşçe, ‘Yakışıyor mu’ der gibi konuştum. Fırça yok, azar yok, bağırma yok, dışarıya çıkarma yok. Keşke törenden sonra söyleseydim” dedi. Vali şöyle devam etti:

“Benim ablam ve ağabeyim, dayı ve teyze çocuklarım da öğretmen. Öğretmenlere karşı duygularımın bilinmesini isterim. Öğretmenlerin kıllarına dokundurtmam. Konuşmaya gece boyunca hazırlanmışım. Sabah törenden önce Yüksekova’daki tümen komutanımız dört subayımızın Öğretmenler Günü’nü kutlayan mesajını gönderdi. Bir de güzel bir şiir yolladı. Programın sonunda bunları ekrana yansıttık. Gözlerimiz yaşardı. O esnada bir öğretmenimiz Mehmetçik’e cevap niteliğinde şiir yazdı, sahnede okudu.

Konsantrasyonum bozuldu

Salona girdik, konuşmaya başlayacağız. En ön sırada bir kişi, ayak ayak üstüne atma değil, yatar şekilde oturmuş, kafasını da koymuş, ayaklarını doksan derece uzatmış... Kürsünün önü. Dikkate almayayım dedim. Ama konsantrasyonum bozuldu. ‘Siz öğretmen miydiniz?’ dedim. ‘Evet’ dedi. Beni bırakın, salona karşı saygısızlık, ‘Birader’ demişim. Kibirle ilgili yok. Kardeşçe, ‘Yakışıyor mu’ der gibi konuştum. Fırça yok, azar yok, bağırma yok, dışarıya çıkarma yok. ’Haksız mıyım arkadaşlar’ dedim. 2 bin insan beni alkışladı. İnanın, beş defa konuşmam kesildi. Demek ki art niyetli olmadığımı anladılar ve memnun kaldılar. Durup dururken beni niye alkışlasınlar?

Kırdıysak kucaklaşalım

Akşam dedim ki çağıralım, kırdıysak da kucaklaşalım. Çay ısmarlayayım dedim. Arattım, buldum. Dediler, yerel gazetede muhabirmiş. Bana törende muhabir olduğunu söylese üstünde durmazdım zaten. Kamu görevlisi olunca, ayağını uzatınca, ağrına gidiyor insanın. ‘Beni affedin’ dedi. ‘Ben sana kızmadım ki, hiç üzülme’ dedim. Bu sabah (dün) geldim, kapıda yayın yönetmeniyle birlikte bekliyorlar. Özür dilemeye gelmişler.

Böyle bir yapım var

Çocuk üzülmüş. Daha yumuşak kelimelerle söyleyebilir ya da törenden sonra uyarabilirdim. Orada öğretmenlere karşı umursamazlık görünce tutamadım kendimi. Böyle bir yapım var, keşke olmasaydı.”

Muhabir: Göz göze geldik

Konya Valisi tarafından azarlanan gazeteci Ali Kuş, Hürriyet’te konuştu. Oturma şeklinin farkında olmadığını söyleyen Kuş, “Öğretmenler Günü nedeniyle düzenlenen programda Vali Bey’in konuşmasını haber yapmak için oraya gittim. Vali Bey konuşurken ben de yoruldum. İki dakika dinlenmek için oturdum. Ancak farkında olmadan hoş olmayan bir pozisyonda oturmuşum. Oturma şeklimin hoş olmadığını fark ettiğimde Vali Bey’le göz göze geldik. O da bana ‘Öğretmen misin?’ diye sordu. Ben ‘hayır’ şeklinde cevap verdim. Ancak beni duymadığı için öğretmen zannetti.

Daha sonra peş peşe uyarınca utandım ve iyice koltuğuma gömüldüm. Konuşmanın bitmesini bekledim. Konuşma bitince Vali Bey’le görüşmek için salonunun dışına çıktım. Olaydan sonra Vali Bey’le görüştüğümde kendine, şahsına ve makamına yönelik bir kastla değil tamamen yorgunluktan bilinçsiz bir şekilde öyle oturduğumu belirttim. Kendisi anlayışla karşıladı. O da Samimiyetin-den dolayı ‘birader’ kelimesini kullandığını söyledi.