Lületaşından neden en çok pipo yapılır?

İstanbul'da yaklaşık 35 yıldır bir lületaşı atölyesinde birbirinden güzel eserlere imza atılıyor. Sinan Atilla ve lületaşının İstanbul'daki buluşma hikâyesi "İşim ekmeğim"de...

Sinan Atilla...

İstanbul'da yaklaşık 35 yıldır lületaşı atölyesinde birbirinden güzel eserlere imza atıyor.

Üniversitede okurken çırak olarak çalışmaya başladığı Eskişehirli ustasının yanında kendini yetiştiren Sinan Atilla, üniversiteyi bitirince de işini bırakmamış lületaşı ekmeği olmuş.

Eskişehir'den getirttiği taşları, İstanbul'da incelikle şekillendiren, kendi özel tasarımlarını üreten Sinan Atilla, lületaşının hikâyesini şöyle anlatıyor:

"Lületaşı dünyada İspanya, Afrika'nın bazı ülkelerinde çıkıyor ancak rengi kahverengi. Beyaz lületaşı sadece Türkiye'de bulunuyor. Lüle taşı aslında pek çok sektörde hammadde olarak kullanılıyor. En basit haliyle kedi kumu olarak evlerimize giriyor.

"Anadolu'ya gelen Avusturyalılar keşfetmiş"

Lületaşı toprağın 50 ila 150 metre derinliklerinden yumrular halinde çıkarılıyor. Aslında bir maden. Günümüzde çok fazla çıkmıyor ancak yine de var.

Lületaşını ilk olarak Anadolu'ya yol inşaatı için gelen Avusturyalılar keşfetmiş. Köylülerin elinde lületaşını görmüşler. En büyük özelliğini keşfetmişler. Taş işlenip kuruduğunda çok hafifliyor ve biraz küçülüyor. O dönem tütün çok kullanıldığı için pipo yapılmış ve görülmüş ki lületaşı, tütünün nikotinini emiyor. Lületaşından yapılan pipolar kullanıldıkça zamanla kehribar rengini alıyor. Lületaşının işlemesi de çok kolay.

"Literatürdeki adı meerschaum"

Lületaşı denildiğinde akla pipo gelir. Dünya çapında koleksiyoncuları çok fazladır. Bugün 150 - 200 yıllık pipolar mevcut ki lületaşının tarihi 300 yıl diyemiyoruz. Bu yaşayan bir taş, kullandıkça rengi değişiyor.

Lületaşının literatürdeki adı da "meerschaum" yani "deniz köpüğü"dür. Taşın beyazlığına atfen konulmuş bir isim bu, aslında denizle hiç bir ilgisi yok."

 

>>DİĞER BÖLÜMLERİ İZLEMEK İÇİN>>