Murat Kelkitlioğlu: Bari biri istifa etsin

Şöyle geriye doğru gittim…
Arşivler ilk maden faciası tarihini 1983 tarihi olarak gösteriyor…
Yer Zonguldak Armutçuk…
103 şehit…

Yozgat Sorgun’da, 1995’te, 38 işçinin şehit olduğu maden kazasına gitmiş, bir hafta orada kalmış ve haberler yapmıştım… Anlayacağınız bu acıyı ailelerle birlikte bire bir yaşadım…
Demem o ki, bu acılar sadece bugünün sorunu değil…
Türkiye’nin kanayan yarası…

Evet doğrudur, anında müdahale edildi…
Doğrudur, devlet erkanı derhal olay yerine intikal etti…
Doğrudur, devlet tüm imkânlarıyla şehit ailelerinin yanında yer aldı…
Bütün bunlara kimsenin edeceği tek laf yok…
Ancak farkında mısınız, 41 şehit var…
Kaybettiği babasının resmini elinde tutan iki yaşındaki yavrunun, “Anne bak babam burada” cümlesini unutmak, o sahneyi içimize sindirmek mümkün mü?
Ortada 41 şehit varken, biz niye Çin ve İran’la birlikte maden kazaları konusunda dünya birincisiyiz diye sormak gerekmiyor mu?
Bu işin bir teknolojisi yok mu?

Hatırlıyorum, en son Soma’da 301 işçinin şehit olduğu facianın ardından kömür çıkarma konusunda yeni teknolojilerin kullanılacağı konuşulmuştu…
Peki ne oldu, bugüne kadar ne yapıldı?
Ortada 41 şehit varken; Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürü’nün, daha önce yönettiği madende sekiz işçinin şehit olduğunu, kendisinin aldığı para cezasını 24 taksitte ödediğini öğrendik…

Böyle bir sicile sahip biri nasıl oldu da Türkiye Taşkömürü Kurumu genel müdürü oldu?
Bunu sormak 41 şehit ve onların aileleri için boynumuzun borcu değil mi?
Ortada 41 şehit varken, en azından bu genel müdürün istifa etmesi gerekmiyor mu?
İlla görevden alınmak mı gerekiyor?