Sabahat Akkiraz ve benzerleri neden kutuplaştırıyor?
Radyo Sputnik'e konuk olan 24.Dönem CHP Milletvekili ve türkü yorumcusu Sabahat Akkiraz resmi sosyal medya hesabından, “Saflarımız netleşti: Bir taraf cumhuriyet diğer taraf ümmet. Atatürk ve Hz. Ali’nin gösterdiği yolda yürürüm” paylaşımını duyurmuş.
Akkiraz'ın kinini, öfkesini, milletle kavgasını, kavramları bozmasını, ülkeyi geriye götürme çabasını doğru bulmuyorum.
Bu aydın bir tavır değil; öteleyen, yok sayan, diğerini ortadan kaldırmaya çabalayan, karanlık ve kasvetli tavırdır.
Yıllarca önce bir kaset almıştım.
Kasetin üstünde "Boş yere kavgayı zahmet biliriz" yazıyordu.
Bu ifadeyi öyle sevdim ki kaseti "Kimin olduğuna bakmadan" aldım.
Türküyü “Sabahat Akkiraz” söylüyordu ve "Canı başı Hak yoluna vereniz. Boş yere kavgayı zahmet biliriz" diyordu.
Sabahat Hanım şimdi tam tersini yapıyor.
Boş yere kavga ediyor. Oysa ben kendisinin kasetini alıp dinlemiş biriyim.
“Ümmet” kavramını sanki “Cumhuriyet düşmanlığı” gibi göstererek algı yönetimi yapıyor.
İşin içine devletimizin kurucu Cumhurbaşkanı’nı ve Allah’ın aslanı, Hz.Muhammed(SAV)’in damadı, hâlifemiz Hz.Ali’yi de katarak mevzuyu sulandırıyor.
Biz ve diğerleri ayrımı yapıyor.
Peki, “diğerlerine” ne yapmayı düşünüyorsunuz Sabahat Hanım?
Bu dil maalesef Aleviler'i öteleyen ve yok sayanların diliyle aynıdır.
Sabahat Hanım, “Terörsüz Türkiye” süreciyle ilgili yorumunuz bu mu?
PKK silah bırakırken sizin konunuz “Cumhuriyet ve Ümmet” diye kavga çıkarmak mı?
Başkan Erdoğan; “Türk, Kürt, Arap” deyince CHP’li Özgür Özel “ümmetçi” tartışması başlattı. Sabahat Hanım da onu devam ettiriyor.
Hani siz “Yaşasın halkların kardeşliği” diyordunuz. Türk, Kürt, Arap halklar kardeş olunca “ümmetçi” diye yaftalamaya mı kalkıyorsunuz? Sizin “halklardan” kastınız sadece Yahudi, Alman, Fransız halkları mı?
Boş yere kavga edip toplumu bölmeye devam mı edeceksiniz Sabahat Akkiraz?
“GERÇEK YÜZLERİ ORTAYA ÇIKIYOR”
2016’da da yazmıştım. Aradan neredeyse 10 sene geçmiş ve haklılığımız yine ortaya çıkıyor.
İnsanlar Akdeniz’de ölürken, insanlık boğulurken, hayatında hiçbir zaman anne-baba diyemeyecek bir çocuk ülke ülke gezerken hani nerede ülkemin yıllarca “sesi çok çıkan” sanatçıları(!)?... Hümanizm çığlığı atanlar nerede?... Filistin’de, Suriye’de yüzbinlerce insan öldü. Bunlar sizin HÜMANİZM sınırlarınız içine giremedi mi?
“Terörsüz Türkiye” hususunda neden sus pus oluyorsunuz? Hani siz ülkenin aydınları idiniz?
“Okulda defterime, sırama, ağaçlara yazarım adını Ey Özgürlük” diyen ZÜLFÜ LİVANELİ neden hiç sesin çıkmıyor? Mazlumları mı düşünüyorsun yoksa fasulyenin bir türlü neden pişmediğini mi? Yaptığın özgürlük bestesini reklam filmlerine pazarlarken, ölen insanlık adına söyleyecek söz mü bulamadın?
“Yağmur yüklü bulutlar” hep Avrupa’dan mı esiyor ONUR AKIN; “sesinde çığlıklar boğulur” derken yeryüzünde boğulan mülteciler hiç aklına gelmedi mi? Peki, terörsüz Türkiye hakkında hangi görüşü, nerede paylaştın?
“Yaban inciri, yalıçapkını” diye kuşları öttüren ama sıra insanlığa gelince sınıfta kalan SUAVİ; “iki gözüm iki çeşme” diyen ruhun nereye kayboldu? Suavi Bey, ülkemizin terörden kurtulması seni yeterince ilgilendirmiyor mu?
Onca türkü yorumundan sonra “Zilleri taktı, çiki çiki yaptı” diye yerin dibine giren SELDA BAĞCAN, girdiğin o dipten seni başından kanlar akan masum bir çocuk çıkaramıyorsa vay insanlığına! Sayın Bağcan, terör örgütü silah bırakırken vatandaşa tavsiyeniz nedir? Bir “çağdaş” ve “büyük” insan olarak susmayı mı tercih ediyorsunuz?
“Hepimiz kardeşiz” diyen ama yaptığı filmle özellikle eşcinsellere sahip çıkan sevgili MAHSUN KIRMIZIGÜL, Pensilvanya’nın bile filmini çektin, zulmün filmini ne zaman çekeceksin? Ülkemiz terör belasını def ederken sizin katkınız nedir? İstediğiniz bu değil miydi?
“Kardelenler” diyerek yollara düşen SEZEN AKSU, bombalarla düşen insanlar karşısında sesin niye çıkmıyor? 1980 darbesini desteklediğin halde, cuntanın idam ettiği Erdal Eren için şarkı yazıp kaset satmak çok mu tatlı geliyor?
“Venge yeno, venge yeno, sesler geliyor” çığlığını unutalı kaç sene oldu İLKAY AKKAYA? İlkay Hanım, Terörsüz Türkiye sizce de güzel olmayacak mı? Neden susuyorsunuz ?
“Dağlar beni koyuver gideyim” diyen FERHAT TUNÇ; Türkmen Dağı senin için düz ova mı? Terörsüz Türkiye yeterince ilgini çekmiyor mu da hiç yorum yapmıyorsun? Çekilen acıların son bulacak olması ümidi bile sizi hiç heyecanlandırmıyor mu?
Onlarca güya sanatçı yıllarca bizi çok kötü kandırdı inanın... Biz sadece birkaç örnek verdik... İsmini sayamadığım birçoklarını hakikaten zulme direniyorlar sandık... İnsanlarımız onlara inanıp kasetlerini aldı... Hepimiz onları dinledik... “Bravo adamlara, mazlumun yanında duruyorlar” dedik ve nasıl düşünürlerse düşünsünler onları anlamaya çalıştık! Hepsi olmasa bile çoğu yalancı birer tüccarmış!
“Ruhi Su’dan türküler, bana mutluluğun resmini çiz Abidin, Aziz’le bir gün Bodrum’da giderken...” diye diye milleti kandırdılar!
O resimler kan ve gözyaşı ile çizilirken sustular. Türkiye terörden arınırken yine onlar susuyor! Madem öyle neden “barış, kardeşlik” diye boş bağırdınız. Tam vakti gelince susmak için mi?
Kendilerine göre birer barış güvercini olabilirler, ancak toplumun gözünde riyakârdan başka şey değiller! Onlar, kendi mazlumuna sahip çıkan; ama başkasının zalimini görmezden gelen birer öteleyici ve sahte hayatın figüranları olduklarını gösterdiler!
Varsa aranızda Terörsüz Türkiye, Suriyeli geçici sığınmacılar ile ilgili bir yorum yapan ve gözümüzden kaçmışsa düzeltmeye hazırım! Peki, siz kesilen elektrikler sonucu buzdolabında kokmuş bir ete dönen vicdanınızı düzeltebilecek misiniz?
Sizden medet umduğumuz yok, ancak gerçek yüzünüzü iyiden iyiye toplum gördü, bunu bilin!
Sizler Ağrı Dağı’nın, Veysel’in, Karacaoğlan’ın, Eyyüp’ün, Fatih’in, Erciyes’in, Alaattin Tepesi’nin, Yörük obalarının, Kürt aşiretlerinin, Avşar ellerinin çocukları mısınız? Yoksa onun bunun kültüründen devşirilen, içinden çıktığı kültüre yabancılaşan ama yine onların sırtından para kazanmaya devam eden Olimpos’un çocukları mısınız?
1970-80 ve 90’lı yılların “tek kanallı” döneminde, devrin darbeci yönetimleri tarafından milletin önüne sürülmüş boyalı lejyonerlerden başka bir şey olmadığınız tasdiklendi... Bazılarınız ise güya o dönemlerde yok sayıldınız, ama şimdi mazlumları yok sayıyorsunuz!
Türkiye’de yaşadığınız halde Türkiye milletinin hassasiyetlerine sırtınızı döndünüz... Yaptığı her şeyi unutulan insanlar olarak kalacaksınız! Zulmün karşısında “sessiz” kalışınız ise vicdanlarda asla unutulmayacak!
SON SÖZ: “Benim oyumla çobanın oyu bir mi?” diyenler, oylarının eşit sayılmayacağı ülkelerin vatandaşlığına geçsin; onların yerine nitelikli insanlar Türkiye vatandaşı olsun! Hem burjuvazi kekremsilerden kurtuluruz hem de ülkemiz gerçekten çok daha kaliteli bir yer olur.