"Kaşıkçı Elması çalındı" iddiası ortalığı karıştırdı! Milli Saraylar'dan yanıt geldi

Sosyal medyada, Topkapı Sarayı'nda sergilenen en büyük ve en meşhur elmas olan Kaşıkçı Elması'nın çalındığı öne sürüldü.

"Kaşıkçı Elması çalındı" iddiası ortalığı karıştırdı! Milli Saraylar'dan yanıt geldi

Kaşıkçı Elması'nın yanı sıra Dolmabahçe Sarayı'ndaki 92 kilogramlık altın vazoların, Zeugma Müzesi'ndeki milyonlarca dolar değerindeki bazı eserlerin, ayrıca MSÜ Müzesi'ndeki 404 eserin, Resim ve Heykel Müzesi'ndeki 250 milyon dolarlık 302 tablonun ve Batman Müzesi'ndeki 20 altın sikkenin kaybolduğu da iddialar arasında yer alıyor.

Açıklama geldi

Milli Saraylar sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Kaşıkçı Elması’nın kaybolduğu veya değiştirildiği ile ilgili gerçek dışı iddialar, Türkiye turizminin canlanmaya başladığı şu günlere hareketliliği baltalamaya yönelik maksatlı ve kamuoyunu yanıltmaya yönelik girişimlerdir" ifadelerine yer verildi.

Bir açıklama da Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman'dan geldi. Kaşıkçı elmasının da sergilendiği Dış Hazine Bölümü’nde düzenlediği basın toplantısında, Topkapı Sarayı'nın, Cumhurbaşkanlığı bünyesindeki Milli Saraylar İdaresi Başkanlığına devriyle birlikte yaklaşık 200 bin eserin devredildiğini anlatarak, bu eserlerin sayımı için içerisinde uzmanların yer aldığı 12 ayrı komisyon kurulup titiz bir çalışma yürütüldüğünü ifade etti.

Topkapı Sarayı'nda sergilenen eserlerin tamamının güvenlik açısından speküle edilemeyeceğine dikkati çeken Kocaman, "Bu eserler müzecilik açısından gerekli tüm önlemler alınarak sergilenmektedir. Özellikle bu salonda yer alan Kaşıkçı Elması ve Topkapı Hançeri, Topkapı Sarayı, Milli Saraylar'a bağlandığı zaman depoda yer alıyordu. Ziyaretçilerin en çok sordukları eserler de bunlardı. Daha önce Fatih Köşkü'nde sergilenen bu eserler köşkün 2014'te restorasyona alınması nedeniyle depoya kaldırılmıştı. Biz ziyaretçilerin görmesi için geçici olarak silahların olduğu bu salona getirdik. 32 aydır bu salonda sergileniyor." ifadelerini kullandı.

"Turizmi baltalama amacı taşıdığı kanaatindeyiz"

Kaşıkçı Elması ile ilgili daha önce de spekülatif haberler çıktığını aktaran Kocaman, dönemin yönetiminin üniversitelerde komisyonlar oluşturarak çalışmalar yaptırdığını ve eserle ilgili raporların kamuoyuyla paylaşıldığını hatırlattı.

Kocaman, Kaşıkçı Elması'yla ilgili iddiaların kasıtlı olarak ortaya çıkarıldığına inandıklarını belirterek, "Şu anda ziyaretçi sayısında pandemi öncesine ulaştık. Günlük 10-15 bin civarında ziyaretçimiz var. Bu gerçek dışı iddiaların bugün tekrar gündeme gelmesi turizmi baltalama amacı taşıdığı kanaatindeyiz." diye konuştu.

Müzeciliğin ve eserlerin gerektirdiği her türlü güvenlik önleminin en üst seviyede alındığını vurgulayan Kocaman, şöyle konuştu:

"Sadece ortadaki elmasın yanında çevresindeki küçük değerli taşlar da her zaman tek tek sayılır. Mekanın yangın, hırsızlık gibi sistemleri sürekli kontrol ediliyor. Eserle ilgili bir çalışma olacaksa da bununla ilgili ayniyat birimi, zimmet sorumlusu, güvenlik birimi ve oluşturulan komisyon marifetiyle açılıp kapanır."

Kocaman, ayrıca gerçek dışı iddialarla ilgili hukuki yollara başvurulacağını kaydetti.

Kaşıkçı elması öyküsü

Rivayete göre; elmas 17. yüzyılın sonlarında İstanbul'da bir kâğıt toplayıcı tarafından çöplükte bulundu. Elmasın adını aynı zamanda kaşıkçı olan bu kişiden aldığı söylenmektedir. Öyküye göre bu kaşıkçı, bulduğu taşı bir kuyumcuya değerinin çok altında satar. Kuyumcu, taşın çok değerli olduğunu anlayınca bir arkadaşına gösterir. Kuyumcu ile taşı gören arkadaşı arasında bir kavga çıkınca olay Kuyumcubaşı tarafından duyulur. Kuyumcubaşı, kavga eden kuyumculara bir kese altın vererek taşı onlardan alır. Bu olayların Sadrazam Köprülü Fazıl Ahmed Paşa ve IV. Mehmed tarafından duyulmasının ardından taş alınır. Böylece devlet hazinesine giren taş işlenir ve ortaya 86 karat ağırlığında bir mücevher çıkar.