Almanya'da yapılan kazı çalışmaları sırasında çok ilginç bir kalıntıya rastlandı. Arkeologlar, 19 Ocak'ta PLOS One dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, araştırmacıların Almanya'nın en eski köylerinden biri olarak kabul ettiği Neolitik yerleşim yeri Oldenburg LA 7'de karışık çanak çömlek parçalarından oluşan bir çöp yığınını inceledikten sonra yemek kazasını keşfetti.
BİR ŞEYLERİN TERS GİTTİĞİNİ GÖRDÜLER
Hollanda'da arkeobotanik ve paleobotanik alanında uzmanlaşmış bir şirket olan BIAX Consult'un işbirliği ortağı, araştırmanın başyazarı ve arkeobotanikçi Lucy Kubiak-Martens, "Kişinin tenceresinin içine baktığımızda bir şeylerin ters gittiğini açıkça gördük" dedi. Halen seramik parçalarının üzerinde biriken kalıntıların kimyasal analizleri, emmer buğdayı ve arpa da dahil olmak üzere farklı antik tahıl tanelerinin izlerini içeren "yiyecek kabuklarını" ortaya çıkardı.
YABANİ BİR BİTKİ
Almanya'daki Kiel Üniversitesi'nden yapılan açıklamaya göre araştırmacılar ayrıca nişastalı tohumlarıyla bilinen yabani bir bitki olan beyaz kaz ayağının kalıntılarını da buldu.
"TESADÜFİ DEĞİL, BİR SEÇİM"
Kubiak-Martens, "Bir zamanlar sade, kalın duvarlı bir tencerenin parçası olan bir çömlek parçası, kinoa ile akraba olan ve protein açısından zengin olan beyaz kaz ayağı tohumlarının kalıntılarını içeriyordu. Ayrıca filizlendiğinde tatlı bir tada sahip olan emmer de vardı. Birisi tahıl tanelerini protein açısından zengin tohumlarla karıştırıp suyla pişirmiş gibi görünüyordu. Bu tesadüfi değildi, bir seçimdi." dedi.
DÜNYANIN İLK YULAF LAPASI
İtalya'da 32.000 yıl önce insanların yabani yulafı muhtemelen un için öğüttüğüne dair kanıtlar olsa da, yeni açıklanan kırık çömlek, dünyanın ilk kaydedilen yulaf lapası pişirme girişimini temsil ediyor olabilir. Kişinin tencereyi temizlemekle uğraşmak yerine mi kırdığını yoksa tencerenin pişirme kazasından çok sonra doğal olarak mı kırıldığını söylemek imkansızdır.
HAYVANSAL KALINTISI İÇERİYORDU
Ayrı bir çömlek parçası, kilin içine sızmış olan hayvansal yağ kalıntısını (büyük ihtimalle süt) içeriyordu. Ancak, söz konusu aşçının sıvıya herhangi bir tahıl karıştırdığı görülmediğinden sütün yulaf lapasının bir parçası olması pek mümkün değildi.
HASAT ETTİKLERİ GİBİ KULLANIYORLARDI
Kubiak-Martens, "Filizlenen tahıllar bize aynı zamanda onları ne zaman hasat ettiklerini de söylüyor; bu da yaz sonlarında filizlendikleri zaman olurdu. O zamanlar bizim gibi tahılları rafa dizip daha sonra kullanmak üzere depolayamıyorlardı. Hasat ettiklerini hemen kullanmak zorundaydılar." dedi.
BESLENMEYE DAİR BİR FİKİR SUNUYOR
Toprak örnekleri üzerinde yapılan önceki analizler, bu dönemde benzer antik tahıllar ve tohumlarla yemek pişirildiğine dair kanıtlar gösterse de, bu çalışma, araştırmacıların Neolitik Almanya'da bir seramik kapta yanmış yiyecek kalıntısı bulduğu ilk sefere işaret ediyor ve bu kişinin beslenmesine dair bir fikir sunuyor.
GÜNLÜK YEMEKLERİNİ NASIL HAZIRLADIKLARI ORTAYA ÇIKTI
"Bu yemek pişirme olayı, bize sadece birisinin günlük yemek hazırlama rutinindeki son adımı göstermekle kalmıyor, aynı zamanda bu tencereyi kullanan son yemek pişirme olayını da gösteriyor. Bu, kömürleşmiş bir tahıldan çok daha fazlası. Binlerce yıl önce insanların günlük yemeklerini nasıl hazırladıklarını görüyoruz." dedi. Günümüzün sporcuları ve diyet yapanlarının sık sık tükettiği yulaf lapası meğer son dönemde moda olan bir yemek değil, dünyanın ilk pişirilen yemeklerinden biri olduğu öğrenildi.