Türkiye'de bir dönem sabah programının aranan isimleri arasında yer alan Esra Ceyhan, televziyon ekranlarına ara vermişti.
Sosyal medya hesabından sevenleri ve takipçileriyle buluşmaya devam eden ünlü ismin son hali ortaya çıktı.
Ceyhan'ın ilerleyen yaşına rağmen güzelliğini hala koruduğu görüldü.
Bir dönem ekran klasiği haline gelen ATV'nin unutulmaz programı " Esra Ceyhan'la A'dan Z'ye" ile tanınan başarılı sunucu Esra Ceyhan, uzun süredir televizyon ekranlarından uzak bir yaşam sürüyor.
2001 yılında Orhan Gencebay'ın "Dil Yarası" adlı klibinde de yer alan Ceyhan, o dönem hem gündüz kuşağının aranan yüzü hem de magazin dünyasının en çok konuşulan isimlerinden biriydi.
Bir süredir ekranlardan uzak olan Esra Ceyhan, şimdilerde 56 yaşında. Kızı Ayşe Ceyhan ile birlikte sakin bir yaşam sürdüren ünlü sunucu, sosyal medyayı aktif şekilde kullanmaya devam ediyor.
Zaman zaman takipçileriyle buluşan Ceyhan, gündeme ve hayata dair fikirlerini paylaşıyor.
Son paylaşımlarında yılların kendisinde yarattığı değişimi takipçileriyle paylaşan Esra Ceyhan'ın yeni hali sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Biraz kilo almasının da etkisiyle değişimi dikkat çekerken, hayranları "tanıyamadık" yorumlarında bulundu.
Ancak Ceyhan bu yorumlara yaptığı bir paylaşımda isyan etti. Ceyhan sosyal medya hesabından şunları dile getirdi:
"“İyi ki kilo verdiniz, şişko haliniz çok kötüydü, yaşlı teyzelere benziyordunuz, eski güzelliğinize kavuştunuz, bi 5 kilo daha gitse çok iyi olur.” Bu satırlar kilo verme serüvenime değindiğim ‘Uzun zaman sonra’ yazıma gelen bir yorum!
Sözle dövülüp sövüldükten sonra gelen güya övgüler. Dostlarım neyi nasıl ifade edeceğini bilmek; bir nezaket, zarafet, sağduyu mevzuu. Tabii ki haddini, hududunu bilmek de öyle! Bu satırlarda yer alan ifadeleri kesinlikle kınıyorum. Çünkü yazılanlar sadece beni hedef almıyor. ‘Şişko’ sıfatı kilo sorunu yaşayan pek çok kişiyi kırabilir, üzebilir. İnce olmak, güzel giyinmek değil ki ilk kaygı.
Sağlıklı olmak, rahat hareket edebilmek öncelikli amaç. Ve kilolu insanları ŞİŞKO diyerek yaftalama hakkını kendinizde nasıl buluyorsunuz? Gelelim ‘yaşlı teyzeler’ bahsine. Yine büyük bir ayıp daha!
Yaşlanmak, sizin gözünüze genç görünmemek ne büyük suç, yaşlı teyzeler toplanıp sizden özür dileyecekler! O yaşlı dediğiniz hanımefendi büyüklerimiz dünyanın ne çok derdini, acısını, yükünü yıllar yılı sırtlarında taşıdılar biliyor musunuz? Ruhen yoruldular, bedenen yıprandılar, sizin gibi insanların gözlerine güzel görünecek bakımları da yaptıramadılar ama bilgelik yaşlarına ulaştılar, ellere karıştılar, dağlarla güreştiler!
caba o yaşlara geldiğinizde beğenmediğiniz YAŞLI TEYZELERİN başardıklarının kaçta kaçını yapabilmiş olacaksınız? Son bölüme gelince; şahsıma yönelik sözde iltifatlarınızı da kabul etmiyorum, sizde kalsın. Başkalarının üzerine basıp geçen tavırları da söylemleri de asla onaylamıyorum.
Diyeceksiniz ki; “eleştiri kabul etmiyorsun.” Hayır, eleştiri kabul ediyorum, hatta eleştirilmeyi de istiyorum. Dikkat ettiyseniz eleştirilere teşekkürle de yaklaşırım, gerekiyorsa açıklama da yaparım.
Ama saygı, nezaket ölçüleri çerçevesinde, kişisel sınırlarıma çamurlu ayaklarla basılmadan, en önemlisi de başka insanların kalbi kırılmadan!
Dost acı söyler saçmalıklarını da düşünülmeden ve tartılmadan konuşulmasını da hiç ama hiç sevmiyorum.
Sosyal medya muhteşem bir mecra ancak muhterem kalması için hepimizin gayreti şart. Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri, başkasına layık görmeyelim