Uzmanlardan bekarlara: Bekarlığa yatırım yapın

Evlilerin mi bekarların mı daha mutlu olduğu konusunda dikkat çeken bir araştırma yayımlandı. Araştırmanın yazarı Elyakim Kislev bekarlara, "Bekarlar bekarlığa yatırım yapmalı" tavsiyesinde bulundu.

Uzmanlardan bekarlara: Bekarlığa yatırım yapın

Kudüs İbrani Üniversitesi'nde doktor öğretim üyesi Elyakim Kislev, bekarlığa ilişkin araştırmasına ilişkin detayları paylaştı. Kislev, bekarlığın yalnızlık ya da başarısızlık anlamına gelmediğini ve kişilerin bu durumdan pek çok avantaj sağlayabileceğini söyledi. 

Kislev bekarlara şu tavsiyeyi veriyor: Bekarlar bekarlığa yatırım yapmalı. Bu kulağa komik gelebilir. Fakat kendimiz için seçtiğimiz herhangi bir yaşam şekline yatırım yapmalıyız, tıpkı çiftlerin evliliklerine yatırım yapması gibi. Evliler danışmanlara gidiyor, kitap okuyor ve partnerleriyle güzel zaman geçiriyor. Bekarlar da iyi hissetmek için aynısını yapmalı.

Yalnız hissetmekten kurtulmak için bu hissiyatın nedenini belirlemenin önemine dikkat çeken uzmanlar mevcut. Zira kronik yalnızlık ve yalnızlık duygusu arasında bazı farklar bulunuyor. Amerikan Psikoloji Derneği'ne göre kronik yalnızlık, uzun süre boyunca devam eden yalnızlık veya sosyal tecrit olarak tanımlanırken zihinsel ve fiziksel sağlığı etkiliyor. ABD'nin New Jersey eyaletindeki Ağ Terapisi Merkezi'nin yöneticisi Dr. Indra Cidambi bu durumun uykusuzluk, kalp hastalıkları, psikolojik hastalık ve sorunlu davranış riskini artırabileceğini söyledi.

Uzmanlar, yalnızlık duygusununsa istenilen ve kurulan sosyal ilişkiler arasındaki farklardan doğabileceğini belirtti. Dr. Cidambi, "Tek olmak insanı yalnızlaştırmaz. Tek olma algısı insanı yalnızlaştırır" dedi.

"Evli kişilerin, eşlerine bağlı oldukları ve diğer ilişkileri arka plana attıkları için evliliklerinde yalnız ve duygusal yönden mahrum kalabilecekleri defalarca kanıtlandı" diyen Kislev, pek çok insanın yalnızlığın tek olma sorunu olduğunu düşünüp ilişki istediğini ancak yalnız hissetmenin tedavisinin bir kişinin içinde olduğunu söyledi.

Kislev, yaptığı araştırmada ABD Nüfus Sayım Bürosu ve Avrupa Toplumsal Anketi verilerini inceledi. ABD ve Avrupa'da yaşları 30'la 78 arasında değişen pek çok farklı cinsel yönelimden 140'tan fazla bekarla röportaj yaptı.

Mutlu bekarlar ve mutsuz bekarlar arasındaki farkın, bu kişilerin bekar olmakla ilgili basmakalıp düşüncüleri ne kadar kabul ettiğine bağlı olduğu ortaya çıktı. Örneğin bu durumdan rahatsız kişiler doğru kişiyi bulamama, tek başına yaşlanacaklarını veya hayatta bir fırsatı kaçırdığını düşünme gibi nedenlerden dolayı mutsuzdu ve bunun değişmeyeceğini düşünüyordu.

Öte yandan mutlu olanlar, kendi hayatlarına dair sorumlulukları üstleniyor, evlilik yerine sosyal ilişkilerinden memnun kalıyor ve bekarlıktan keyif alıyorlar.

Mutlu bekarlar seyahat ederek ya da yeni hobilerle uğraşarak tek başına olmayı daha keyifli hale getirebiliyor. Kislev'e göre bu kişiler, yalnız olduğu zamanlarda kendilerine odaklanarak güçlendi. Romantik ilişkiler yerine güçlü sosyal çevreler inşa ederek mutlu olduğunu belirten kişilerde vardı. Bu bekarların aileleriyle veya arkadaşlarıyla iletişime daha çok zaman ayırdığı keşfedildi.

Araştırmada dul, boşanmış veya hiç evlenmemiş kişilerin, evli kişilere göre arkadaşlarıyla yüzde 45'e kadar daha fazla görüştüğü ortaya çıktı. "Ortalama olarak, bekarların evlilerden daha fazla arkadaşı var" diyen Kislev, evli kişilerin içe dönüp arkadaşlarını ve akrabalarını unuttuğunu söyledi.