Nefes diye bir gazete çıktı.
Kimileri bu gazetenin ardında Ekrem İmamoğlu sermayesi olduğunu söylüyor. Kaynağını ve sahibini tanımıyorum. Ancak tüm Türkiye ayağa kalkmışken bu gazetenin Ekrem Bey'in yolsuzluk davasına pek yer verdiğini görmedim.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ı çok eleştirsem de “azımsanmayacak oy potansiyeli” olduğunu görüyorum.
Özgür Özel devam ederse Mansur Bey “cumhurbaşkanı adayı” olamaz.
ABD kendi ikbali için dünyayı kaosa sürüklemekten çekinmiyor.
İsrail'i bölgede “jandarma” gibi kullanıyor.
İsrail'in “kazançlı” olacağı hiçbir vakayı ve süreci asla istemem, desteklemem; bilakis karşısında dururum.
Ancak savaşın paradigmalarına bakınca birkaç hususu soğukkanlı vaziyette değerlendirmek elzemdir:
Birileri “uçak” yapar, adını “Kaan” koyar; birileri “heykel” yapar, adını “Sünger” koyar.
Süngerlerin “savaşlarda” hiçbir işe yaramadığını çok net görüyoruz.
İçeride birileri Türkiye'nin küresel güç olduğunun farkında değil!
Açık yazıyorum.
CHP, 100 yıl evvelki mevzular üzerinden ülkeyi ve milleti germeye çalışırken ve gerginlik üzerinden sokakları yakıp yıkan sözde gençleri el üstünde tutarken Ak Parti Gençlik Kolları emin adımlarla “gençlik festivalleri” düzenleyerek birlik beraberlik ruhunu pekiştiriyor.
Kabul etmek gerekirse genç kuşaklar eski devirleri unuttu. 28 Şubat sürecini “yaşayanlar bile” unutmaya başladı.
Zıplamanıza gerek yok, zahmet etmeyin bir yeriniz yırtılmasın; zaten siz Tayyip olamazsınız.
“Tayyip” kelimesinin anlamı temiz, iyi kalpli, güzel, sağlıklı, kaliteli demektir.
Suriye'de “anahtar” gerçek mânâda kimin elinde ise bölge gidişatını o tayin eder.
Devran dönüyor.
Türkiye tarihinde ilkleri yaşamaya devam ediyoruz.
Türkiye'nin ilk yerli ve milli SİHA'ları Recep Tayyip Erdoğan döneminde yapılırken Türkiye'de ilk kez polisin üstüne parti otobüsü sürülmesi CHP'li Özgür Özel döneminde yaşandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve heyeti ile 28 Nisan Salı günü İtalya'nın başkenti Roma'da, 3 Mayıs Cumartesi günü ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde idik.
Türkiye artık Avrupa ülkelerinin kapısına gidip; “Yeni fasıllar açalım, bizi de birliğinize alın” diyen bir ülke olmaktan çıkarak “Avrupa'ya teknolojik ürün transferi yapan ülke” konumuna yükseldi.
Daha önce Canan Kaftancıoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığını şimdi Özgür Özel yapıyor.
Kılıçdaroğlu dönemi CHP’sini çok eleştirdim.
Ekrem İmamoğlu’nun “otel buluşması” umurumda değil..
Hukuksuzluk varsa savcılar tespit edecektir.
Türkiye’nin son dönem en büyük zirai don olayını yaşadık.
Meyve bahçeleri büyük hasar aldı.
Türkiye nüfusu 2002’de 65 milyon iken 2025’te %30 artışla 85 milyona ulaştı.
Türkiye’deki traktör sayısı 2002’de 1 milyon 180 bin iken 2025’te %90 artışla 2 milyon 300 bine ulaştı.