Yüz yıllardır oradaydı ancak gölgede kalmışlardı... Yapılan kapsamlı proje sonunda yeniden gün yüzüne çıktı
Kentsel dönüşüm çalışmaları sonrasında tarihi doku, tekrar gün yüzüne çıktı. Erzurum'da yüz yıllardır ayakta kalan ancak çevresindeki binaların gölgesinde yer alan tarihi yapılar, kapsamlı proje sonrasında yeniden insanların beğenisine sunuldu.
Erzurum Büyükşehir Belediyesinin yürüttüğü Kültür Yolu Projesi ile Erzurum Kalesi, Tarihi Çifte Minerli Medrese, Üç kümbetler ve yıkılmaya yüz tutmuş onlarca tarihi Erzurum Evi gün yüzüne çıkarıldı. 3 Etap halinde sürdürülen projede sona gelindi.
DÜNYANIN EN ESKİLERİNDEN BİRİSİ
Tarihçi yazar Abdurrahman Zeynal, İHA’ya yaptığı değerlendirmede, "Erzurum Kalesi dünyanın en eski kalelerinden birisi. Yaklaşık 1600 yıl önce inşa edilmiş ancak kale zamanla tahrip olmuş, Kanuni Sultan Süleyman 1534 yılında Irakeyn seferine giderken kalenin perişanlığını görüyor ve kaleyi yeniden inşa ettiriyor.
GÖRSELLİĞİNİ KAYBETMİŞTİ
Yani Erzurum Kalesinin ikinci varisi Kanuni Sultan Süleyman’dır. Dolayısıyla o tarihten sonra Erzurum’un çevresinde, özellikle de kale etrafında yeni evler yapılınca kale o tarihi doku ve görselliğini kaybediyor. İşte bu kalenin ve çevre yollarının daha iyi görsel hale gelebilmesi için son yıllarda belediyemizce başlatılmış olan yeni imar planları çerçevesinde kalenin etrafı açılarak bir Kültür Yolu Projesi inşa edilmiş.
TARİH YAPISINI TANIMA FIRSATI SUNUYOR
O muhteşem kalemiz bütün görselliği ile insanların beğenisine sunulmuş. Şehrimize yurt dışından veya yurt içinden gelen gözlemciler, turistler bu muhteşem yapıyı izleyerek hem de tarihin derinliğine bir yolculuk yaparak bu tarihi yapımızı tanıma fırsatı buluyorlar.
TARİHE DERİNLİKLERE YOLCULUK
Dolayısı ile belediyemizin bu son yıllardaki bu çevre düzenlemesi kentsel dönüşüm çerçevesinde hakikaten Erzurum Kalesi gün yüzüne çıkarılmış gelen bütün insanlarda kalenin etrafında gezerek tarihin derinliklerine yolculuk yapma fırsatı elde etmişlerdir’’ dedi. Zeynal; açıklamasını şöyle sürdürdü; ‘Saltukluoğulları Erzurum’u fethedince Selçuklular döneminde birincisi bugün gerçekten muhteşem bir tepsi minaremiz var, dolayısıyla tepsi minareyi inşa etmişler.
TARİHİN EN GÜZEL MİMARİ ESERLERİ
Hemen kalenin içerisinde kale mescidini inşa etmişler, hemen kalenin karşı tarafında, güney tarafında 5 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği Ulu Camii’yi ki bu Bursa Ulu Camii’den sonra Anadolu’nun en büyük camiisidir. Dolayısıyla bu camiiyi inşa etmişler ve bu camiinin hemen sağ tarafında tarihin en güzel mimari eserlerinden biri olan Çifte Minareli Medreseyi inşa etmişler.
"ÇOK DEĞERLİ BİR ÇALIŞMA"
Kültür Yolu Projesi ile hem kale görselliğe ulaşırken hem de Çifte Minareli Medrese, Ulu Camii, Kale Mescidi ve Tepsi Minare, Tepsi Minarenin yanında Esat Paşa Camii’yi hemen arkasında Kurşunlu Camii’yi ve Ayaz Paşa Camii’de bütün ihtişamıyla ortaya çıkarılmış ve yarınlar için, torunlarımız için güzel bir anıtsal eserler kataloğu diyelim, görseli diyelim bu oluşturulmuş. Bundan dolayı şehrimiz için hakikaten bu çalışma çok yerinde ve değerli bir çalışma olmuştur’’ diye konuştu.