3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu

Denizli'de bulunan Aşağıseyit Höyüğü'nde ortaya çıkarılan bulgular geçmiş yıllara ilişkin yeni bilgilerinde elde edilmesini sağlıyor. Kazıda 3 bin 500 yıl öncesine tarihlenen üzüm çekirdeği kalıntısı da bulundu. Kazı Başkanı Konakçı, "Heyecan verici" olarak değerlendirdi ve elde edilen bilgileri aktardı.

3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu

Denizli'nin Çal ilçesinde yer alan Aşağıseyit Höyüğü'ndeki Aşağıseyit Mahallesi'nde yüzey araştırmaları sonucu Bakır Çağı'ndan bu yana yerleşimin olduğu tahmin edilen höyükte İzmir Demokrasi Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erim Konakçı başkanlığındaki ekip, kazı çalışmalarını sürdürüyor.

Kazı ekibinin bu yıl ulaştığı buluntular arasında 3 bin 500 yıl öncesine tarihlenen üzüm çekirdeği kalıntısı dikkati çekiyor.

Doç. Dr. Konakçı, höyük alanında gazetecilere yaptığı açıklamada, höyüğün Kalkolitik dönemden başlayarak Roma dönemine kadar kullanıldığını ve kale görünümünde olduğunu söyledi.

3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu - Resim : 1

Kazı çalışmalarında elde ettikleri bulguların Helenistik ve Roma dönemi ile geç Tunç Çağı'na yönelik evreleri gösterdiğine işaret eden Konakçı, "Milattan önce 1600'lara kadar uzanan tabakalara ulaşmış durumdayız. Yüzey araştırmalarında höyüğün geçmişinin geç Kalkolitik döneme kadar uzandığını biliyoruz. Yine aynı zamanda erken Tunç Çağı'nda ve Geç Tunç Çağı'nda yerleşim üzerinde iskanın var olduğunu biliyoruz. Önümüzdeki yıllarda devam edecek kazılarda bu tabakalara da ulaşılmasını bekliyoruz" dedi.

Doç. Dr. Konakçı, kazılarda Geç Tunç Çağı'na ilişkin milattan önce 12. ile 16. yüzyıl arasına tarihlenen iki evreyi tespit ettiklerini, bu dönemlere ait mekanlar, ocaklar ve fırınlar bulduklarını aktararak bulguların arkeozoologlar ve arkeobotanikçiler tarafından da değerlendirildiğini kaydetti.

3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeği kalıntısı bulundu - Resim : 2

"BULUNMASI HEYECAN VERİCİ"

Hem Helenistik dönem hem de Geç Tunç Çağı'nda bölgede kullanılan tohum türleri ve bitki türleri hakkında bilgi edindiklerini aktaran Konakçı, "Arpa buğdayın tüketilmiş olduğuna dair veriler elde ettik. Bir tane üzüm çekirdeği bulundu. O da bu bölgelerde milattan önce 1500'lerde üzüm tüketimine dair yeni bir bilgiyi sundu. Zaten biliyorsunuz Batı Anadolu kıyıları ve Orta Anadolu’da yoğun bir üzüm tüketimi ve şarapçılık faaliyetinin olduğunu biliyoruz. Bölgeler arası ticarette üzümün önemli bir yer tuttuğunu biliyoruz. Çal'da da böyle bir bulgunun elde edilmiş olması, Batı Anadolu'nun ya da Anadolu'nun genel karakteri ile uyumlu bir noktada olduğunu bize gösterdi" değerlendirmesinde bulundu.

Çal Belediye Başkanı Fethi Akcan ise bağcılıkta önde gelen merkezlerden olan ilçenin bu gücünü tarihin eski dönemlerinden bu yana koruduğunu, 3 bin 500 yıllık üzüm çekirdeğinin bulunmasının heyecan verici olduğunu ifade etti.

Akcan "Bölgenin ne kadar değerli olduğunu turizm açısından bir kez daha gördük. İnşallah kazı çalışmaları bittikten sonra bölgeyi turizme açmış olacağız" diye konuştu.