Göçmen ölümlerinin yeni simgesi

Önce Aylan Kurdi dünyanın suratına büyük bir tokat attı, ardından El Salvadorlu Valeria'nın babasının tişörtünün içindeki cansız bedeninin fotoğrafı tüyleri diken diken etti. Şimdi ise isimsiz bir adam... Hepsinin en büyük ortak özelliği, hayatta kalabilmek için denizleri geçmek zorunda olmaları...

Göçmen ölümlerinin yeni simgesi

Dünyada büyük bir hızla büyümeye devam eden göçmen sorunu çocukların hayatına mal olmaya devam ediyor. Aylan Kurdi'nin sahile vuran cansız bedeni büyük bir şok yaşatmış, göçmen konusu yeniden gündeme gelmişti ki, El Salvadorlu Valeria'nın babasının tişörtünün içindeki cansız bedeninin fotoğrafı büyük bir şok daha yaşatmıştı.

Libya açıklarında kısmen batmış bir botta sıkışan bir adamın cesedi, Libya, İtalya ve Malta'ya defalarca bildirilmesine rağmen iki haftadan uzun süredir denizde sürükleniyor.

Yarısı batmış bir şişme botta sıkıştığı görülen adamın cesedi, Alman sivil toplum örgütü Sea Watch tarafından görüntülendi. Akdeniz üzerinden Avrupa'ya kaçmaya çalışan göçmenleri kurtarmak amacıyla faaliyet gösteren Sea Watch, cesedi ilk olarak 29 Haziran'da Libya açıklarında tespit ettiklerini açıkladı.

Sea Watch, hava aracı Seabird tarafından tespit edilen cesetle ilgili olarak Libya, İtalya ve Malta ile temasa geçti. Örgütün açıklamasına göre, aradan geçen 2 hafta boyunca cesedin hala denizde sürüklenmekte olduğu belirlendi ve bu 3 ülkeye 4 kez bildirimde bulunuldu. Ancak cesedin denizden alınarak ölüm koşullarının belirlenmesi talebine 3 ülkeden de yanıt gelmedi.

Örgüt, adamın kim olduğu ve nereden geldiğinin bilinmediğini belirtti ve aynı botta hayatını kaybeden başka insanların da olabileceğini vurguladı.

"AB'nin son haysiyet parçası boğuluyor"

Sea Watch ekibi, "İnsanların Akdeniz'i geçerken ölmesi, Avrupa'nın etrafına kale inşa etmesinin bir sonucudur. Bir de cesetler denizden alınmadığı, kimlikleri belirlenmediği, yakınlarına haber verilmediği zaman AB'nin kalan son haysiyet parçası da bu insanlarla birlikte Akdeniz'de boğulmuş demektir" şeklinde bir açıklama yaptı.

Aralarında Katolik Kilisesi'ne bağlı Caritas vakfının da yer aldığı yardım kuruluşları da cansız bedenin denizden alınması, kimliğinin tespit edilmesi ve yakınlarına haber verilmesi çağrısı yaptı.

Caritas sosyal medyada yayımladığı mesajında, "Libya açıklarında iki haftadır denizde bir ceset var. Kimse ona insana layık bir mezar vermek istemiyor. Seabird tarafından 4 kez görüldü ve 4 kez alarm verildi. Ama İtalya, Libya ve Malta sahil güvenlikleri bu alarmları görmezden geldi. Göçmenin cesedi hala suda sürükleniyor" dedi.

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi de bu gibi olaylardan, denizde göçmenlere yardım için çalışanlara karşı çıkanların da sorumlu olduğunu söyledi. Filippo Grandi La Repubblica gazetesine verdiği mülakatta, "Sea Watch tarafından dağıtılan bu trajik bot enkazı fotoğrafı, denizde hayat kurtarma çalışmalarıyla ilgili tartışmaları bir kez daha ahlak dışı ve tiksindirici kılıyor" diye konuştu.

Aylan Kurdi ilk semboldü

Dünya önce Aylan Kurdi'yi tanıdı. 3 yaşındaydı minicik bedeni kıyıya vurduğunda. O da Riham gibi Suriyeliydi. Savaştan kaçmıştı, göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucu hayatını kaybetti. Minik bedeni Bodrum kıyılarına vurdu, dünya o gün Suriyeli mültecilerin sesini duydu.

Babasının tişörtünün içindeki Valeria

Bir diğer çocuk ise El Salvadorlu Oscar Alberto Martinez Ramirez'in 11 aylık kızı Valeria oldu. Babası ile birlikte sefaletten, ölümden kaçabilmek için yola çıkmıştı. Meksika ile ABD'yi ayıran Rio Bravo nehri üzerinden ABD'ye geçmeye çalışırken hayatını kaybetti. Minicik bedeni babası ile birlikte nehir kenarında bulundu, dünya bir kez daha mültecilerin sesini duydu.