HDP'ye bakanlık tartışması! Ömer Çelik'ten tepki: Topluma bir izahatta bulunulması gerekir!

AK Parti MKYK'sı, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin'in tv100'deki açıklamaları sonrası gündeme gelen HDP'ye bakanlık tartışmasıyla ilgili "PKK terör örgütü değildir' diyen yapıya Bakanlık vermenin ne manaya geldiğini topluma açıklamalısınız. Bununla ilgili topluma izahatta bulunmanız gerekir." dedi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MKYK Toplantısı devam ederken açıklamalarda bulundu. MKYK Toplantısı'nın iki önemli gündemi olduğunu belirten Çelik, "Bölgesel ve küresel gelişmelerin değerlendirilmesi, iç güvenlikle ilgili konular gündemimizde. Bölgesel ve küresel konularda Ukrayna krizi başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde ortaya çıkan meseleler konuşuldu. Yunanistan ile ilgili, Ukrayna-Rusya ile ilgili savaşın çeşitli ülkeler temelinde, Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı meydan okumalar temelinde bir değerlendirmeler yapılıyor" dedi.

"12 Eylül nesilleri yok eden, Türkiye’nin kazanımlarını yok eden bir süreçti"
Türkiye’nin iç ve dış güvenliğinin bir bütün olduğunu söyleyen Çelik, "Dış güvenlik konusunda çok önemli adımlar, yeni mesafeler kat ediliyor. Yeni eğitim öğretim yılı başladı. Bütün eğitim camiasına başarılar diliyoruz" açıklamasında bulundu. 12 Eylül'ün yıl dönümü olduğunu anımsatan Çelik, "12 Eylül nesilleri yok eden, Türkiye’nin kazanımlarını yok eden bir süreçti. Bunların hepsinin vatanseverlik adına yapıldığı söylendi. Milli egemenliği hedef alan bir girişim vatanseverlikle izah edilemez. Türkiye’nin demokrasisi olgunlaşmış bir demokrasidir" değerlendirmesinde bulundu.

"Ciddi bir şuursuzluktur"
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in İzmir’in düşman işgalinden kurtarılmasının yıldönümünde yaptığı konuşmaya sert tepki gösteren Çelik, "Önümüzde şöyle bir tablo geliyor. Maalesef Türkiye'de kimlik krizini tetiklemeye çalışanların kullandığı enstrümanlardan bir tanesi; Osmanlı Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti'ni kavga ettirmektir. Halbuki Osmanlı Devleti de, Türkiye Cumhuriyeti de bizimdir. Ya da Atatürk ile geçmişteki devlet adamlarımızı kavga ettirmektir. Bunlardan bahsettiğimiz zaman düşmanla işbirliği yapanlardan, işgalcilerle gizli ittifaklara girenlerden bahsediliyor. En ufak bir akıl kast edilenin bunlar olmadığını ortaya koyar. Tarihte tartışmalı olaylar var. Bunlar tarihçiler tarafından tartışılmaya devam ediyor. Burada önemli olan İzmir’in düşman işgalinden kurtuluş yıldönümünde Yunan güçlerine söylenmeyen sözün tarihimize söylenmiş olmasıdır. Orası tarih platformu değil, orası işgalden kurtuluşun yıldönümünün kutlandığı bir zaman. İşgalcilerin mezalimine karşı olan duruşumuzun anlatılması gerekirken bunun içeriye dönük bir tartışma haline çevrilmesi son derece sakıncalıdır, ciddi bir şuursuzluktur. Arkasından atılan adımlar bu şuursuzluğun devamı olarak önümüze gelmiştir. Bazı siyasetçiler, bu bağlamda söylenen bazı sözlerin Atatürk’ün sözlerini söyleyerek bize cevap vermeye çalışıyor" dedi.

"Büyük Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kökü yok gibisinden savunması yapılacak en büyük kötülüktür"
Atatürk’ün söylediği sözlerin bağlamından koparılarak konumlanmasının istismar siyaseti olduğunu söyleyen Çelik, "Atatürk ve arkadaşları ülkemizin işgaline karşı en büyük mücadeleyi vermiş, o büyük safhaları zaferle bir sonuca ulaştırmış büyük mücadelenin kahramanlarıdır. Bu tablo içinde değerlendirildiği zaman bizim herhangi bir ilimizdeki bir pide fırını kadar yaşı olmayan devletlerin bile kendilerine geçmiş üretmek, tarih üretmek için ne kadar gayret sarf ettiğini görüyoruz. Türkiye’yi sanki köksüz bir devlet gibi göstermeye çalışırsanız Atatürk’ü büyük devlet adamı silsilemizin son halkası, Cumhuriyetimizin kurucusu olarak nitelemek yerine geçmişteki devlet adamlarımızla kavga ettirmeye çalışırsanız devletimizin kökleri, devlet adamlarımızın yaslandığı kökler açısından son derece yanlış bir yaklaşımdır. Bu kavga, yetersiz zihinlerin Türkiye’de siyasi kriz çıkarmak için elverişli bir enstrüman olarak yıllarca Türkiye’ye kötülük yapmıştır. Tartışmalı olayları, tartışmalı kişileri bırakalım tarihçiler değerlendirsinler. Biz siyaset adamları olarak siyasete, bu kimlik nifakına karşı duyarlılığımızı koruyalım geçmişle bugünü, bugünle geçmişi kavga ettirmeyelim. Büyük Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti'nin bir kökü yok gibisinden savunması yapılacak en büyük kötülüktür" diye konuştu.

"Türkiye’nin terörle mücadelesine dönük bu saygısızlıkları şiddetle kınıyoruz"
Terörle mücadelede iç güvenlik ve dış güvenlik konusunda güçlü adımlar atıldığını kaydeden Çelik, ”Müttefiklerimizin ortaya koyduğu bazı ilkesizliklerle mücadele etmek durumunda kalıyoruz. ABD’nin teröristler için taziye mesajı bu ilkesizliğin başında geliyor. Komuta heyetinin teröristleri ziyaret etmesi bu ilkesizliğin çarpıcı örneklerinden biri olarak duruyor. NATO prensiplerine ABD ile Türkiye arasındaki güvenlik mutabakatına aykırıdır. PKK yabancı terörist organizasyonlar arasında sayılmaktadır. Suriye’deki PYD’nin net bir şekilde PKK‘nın bütün unsurlarıyla varlık gösterdiği bir yer haline gelmiştir. Türkiye’nin terörle mücadelesine yönelik bu ilkesizlikleri sert bir şekilde kınıyoruz. Türkiye’nin terörle mücadelesine dönük bu saygısızlıkları şiddetle kınıyoruz" dedi.

"Bu haydutluktur"
Yunanistan'ın tacizlerine devam ettiğini ifade eden Çelik, "Yunanistan'ın yükseltmeye çalıştığı tahriplerin farkındayız. En son gemiye ateş açmaları. Bu haydutluktur. Bu bir kaza, istenmeyen bir davranış değildir. Resmen haydutluktur. Bu şekildeki tacizlere, filli durum oluşturmaya son vermelidir. Burası çıkmaz sokaktır, bu sokaktan Yunanistan lehine hiçbir şey çıkmayacaktır" ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber