Kaza değil resmen cinayet!

Aydın’da görev yapan üç belediye işçisinin, kanalizasyondaki TM3 terfi hattında zehirlenerek ölümüne ilişkin bilirkişi raporu ortaya çıktı. Raporda, belediyenin otomasyon sistemi kullanabilecekken kuyuya işçi indirdiği, vananın insan eliyle açıldığı saptandı.

Kuşadası’nda 2015 yılında üç işçi onarım için girdikleri kanalizasyonda zehirlenerek öldü. Yetkililere dava açılmazken, ölenlerden Hasan Fıstıkçı’nın emirlere aykırı rögara girdiği ve arkadaşlarını peşinden sürükleyip ölümüne yol açtığı ileri sürüldü. Fıstıkçı ailesinin avukatı Doğukan Algan, Kuşadası 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. 14 Ocak’ta bilirkişi raporu hazırlanarak mahkemeye sunuldu. Raporda, işçilerin girdiği vana odasının iptal edildiği ve vananın terfi hattıyla ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Fakat bu hayati önemdeki bilginin ekiplere verilmediği ifade edildi. Ayrıca TM3 terfi hattına gidilmeden, vanaların otomasyon sistemiyle açılabileceği belirtilerek, “Olay sonrası ASKİ bünyesindeki çalışanlarca bu çözüm yöntemine gidildiği” vurgulandı.

İŞÇİLERİN HABERİ YOK

Raporda, odada çalışmaya başlanmadan önce içerisinde 1.5 metre yüksekliğinde su olduğunun görüldüğü ifade edildi. Atık suyun vidanjörlerle boşaltılıp bacaya temiz hava basılması, gaz ölçümü yapılması, maske ve emniyet kemeri takıldıktan sonra odaya girilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, “Terfi hattıyla hiçbir ilgisi kalmayan vana açılarak, diğer ucunun bağlı olduğu terfi merkezindeki atık suyun, ölümlere neden olan gazın odaya girmesine sebebiyet verildiği...” belirtildi. Hiçbir teknik bilgi ve projeye dayanmayan bir çalışma yönteminin seçildiği kaydedilen raporda şöyle denildi: “İş güvenliği önlemleri alınmış olsaydı kaza meydana gelmeyecekti.”

Gaz maskeleri, ölçüm cihazları ve oksijen tüplerinin olay yerinin 10 metre ilerisinde bulunduğu, kazanın öngörülebilir ve önlenebilir olduğu ifade edildi. Raporda ASKİ Genel Müdürlüğü’nün yüzde 70, uyarılara rağmen odaya giren ve arkadaşlarını peşi sıra sürükleyen Hasan Fıstıkçı’nın ise yüzde 30 kusurlu olduğu ifade edildi. Ailenin avukatı Algan ise “Bu ihmallere rağmen ölene kusur atfedilmesine anlam veremiyorum” dedi.

Sonraki Haber