Türkiye'nin en tehlikeli seri katilleri

Cinayet tarzları ve gerekçeleriyle, işledikleri cinayetlerle tüyler ürperttiler. Bir tür kriminal magazin olmanın ötesinde, onların hikayesi Türkiye'de bu tip suç ve suçlularla başa çıkma konusundaki eksiklikleri de ortaya koyuyor.

Örneğin akli dengesi bozuk olan pek çoğunun, cezai ehliyeti olmadığı için konuldukları, "yüksek güvenlikli" hastanelerden kaçarak yeniden cinayetler işledikleri görülüyor. Korkunç cinayetler işleyen bu sanıkların bir kısmının da şartlı salıverme yasasıyla yani afla serbest bırakıldığı ve cinayetlerine devam ettikleri örnekler de yaşandı. Ayrıca bazı seri katiller de cezasının bir kısmını çektikten sonra yarı açık cezaevlerine nakledildi. İşte Türkiye'deki seri katiller ve işledikleri korkunç cinayetler...   -   

Antep Canavarı Abdullah Dayı (Abdullah Palaz)
Türkiye'nin bilinen ilk seri katili namı diğer "Antep Canavarı Abdullah Dayı" idi. Abdullah Palaz, kimine göre, "şehir eşkıyası", kimine göre "memleketin namus bekçisi"ydi. 43 kişiyi öldürdüğü için 38 ayrı cezaevinde 48 yıl hapis yattı. 24 cinayetten ise beraat ettiği söyleniyor. Abdullah Palaz'ın bir dönem Nazım Hikmet ile de hapishanede aynı koğuşta kaldığı belirtiliyor. Hakkında yazılan hatıralarda anlatılana göre, Nazım Hikmet ile aynı koğuşa verilmesi karşılığında cezaevi müdürüne, onu öldürmeyeceğini söylüyor. İddiaya göre, Nazım Hikmet o cezaevinde kaldığı sürece, müdüre ilişmeyen Palaz, Nazım'ın bir başka cezaevine naklinden sonra müdürü de öldürmüş.