Güneş'te yaşanacak fırtına nedeniyle önümüzdeki dönemde dünyadaki elektriğin haftalarca gidebilecek olma ihtimali, insanları endişelendirdi. Bir yandan da araştırmacıların belli konularda araştırmalarını hızlandırmasına neden oldu. Araştırmacıların 100 yıldan bu yana gözlerinden kaçan bir detaya ise inanamacaksınız. Gelecek yıllarda enerjimizi burada temin etme ihtimalimiz olabilir. Çılgınca ama bir bu bir ihtimal.
DEVASA DALGALANMALAR OLUYORDU
Yeni bir teori, kuantum fiziği ile genel görelilik arasındaki birleşmenin bilim adamlarının 100 yıldır gözünden kaçtığını, çünkü uzay ve zamandaki devasa "dalgalanmaların" kütle çekiminin kuantum kurallarına göre oynamayacağı anlamına geldiğini öne sürüyor.
EN BÜYÜK YAPILAR BİR ARAYA GELİYOR
20. yüzyılın başlarından beri, evreni yöneten fizikle ilgili temel anlayışımızı iki devrimci teori tanımladı. Kuantum fiziği, atomdan daha küçük ölçeklerdeki küçüklerin fiziğini tanımlıyor ve bize elektronlar ve fotonlar gibi temel parçacıkların nasıl etkileşime girdiğini ve yönetildiğini anlatıyor. Öte yandan genel görelilik , evreni muazzam ölçeklerde tanımlayarak bize gezegenlerin yıldızların etrafında nasıl döndüğünü, yıldızların nasıl ölüp çökerek kara delikler oluşturabileceğini ve galaksilerin kozmosta en büyük yapıları oluşturmak için nasıl bir araya geldiklerini anlatıyor.
MUAZZAM BAŞARILARIYLA BİLİME DESTEK OLDU
Geliştirilmelerinden bu yana bu iki teori daha da güçlendi ve muazzam başarılarıyla bilime destek oldu. Kuantum mekaniği, kuantum dünyasının, eşzamanlı olarak çelişkili durumlardaki sistemlerin varlığı veya evrenin zıt uçlarında bile birbirini anında etkileyen parçacıkların varlığı gibi mantık dışı yönlerle dolu olduğunu göstermiştir.
IŞIK KADAR DÜNYA'YI YIKAYACAK
Bu arada genel görelilik, uzay- zamanın dokusunun, üzerinde bulunan madde tarafından şekillendiğini ve büyük kütleli cisimler arasındaki şiddetli etkileşimlerin, uzay-zamanda, yerçekimi dalgaları olarak bilinen , milyarlarca kilometre yol alabilen dalgalanmalar yaratabileceğini ortaya çıkardı. ışık yılı kadar Dünya'yı yıkayacak. Ancak bir sorun var, bu disiplinlerin üzerinde kara bir bulut var: Fiziğin bu iki temel direği mükemmelleşirken, bilim insanları hâlâ aralarındaki uçurumu kapatamıyor.
University College London (UCL) Profesörü Jonathan Oppenheim, Space.com'a e-posta yoluyla şunları söyledi: "Modern fiziğin iki temel direği birbiriyle tutarsızdır, bu da doğa yasalarımızın temelinde yatan temel bir çelişki olduğu anlamına gelir."
Oppenheim, sonunda bu iki kavramı bir araya getirebilecek yeni ve radikal bir teorinin öncüsüdür; 100 yılı aşkın süredir en büyük bilimsel beyinlere meydan okuyan bir uzlaşma.