Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! Ücretsiz olarak gönderilecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19. MÜSİAD EXPO programında açıklamalarda bulundu. Tahıl anlaşması konusunda Putin'le görüştüğünü belirten Erdoğan, fakir ülkelere tahılın ücretsiz olarak gönderilmesi konusunda hem fikir olduklarını dile getirdi. Konuyla ilgili yeni bir adım daha attıklarını söyleyen Erdoğan, "Şu an ciddi gıda krizi ve kıtlıkla boğuşan Somali, Cibuti, Sudan başta olmak üzere tüm ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl gemilerinin öncelikle ulaşmasını temin edeceğiz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu! Ücretsiz olarak gönderilecek

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 19. MÜSİAD EXPO programında açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

G-20 zirvesinde de dünyada neler yapacağız? Rusya Ukrayna arasındaki bu savaşla birlikte özellikle biz gelişmiş ülkelere mi bu tahılı göndereceğiz yoksa az gelişmiş fakir ülkelere mi göndereceğiz?

Bunun için orada bir adım atalım. Kesinlikle az gelişmiş fakir ülkelere bu desteği verelim.

Zira Sayın Putin evelsi günkü görüşmemde şunu söyledi; Biz bu tahılı ücretsiz olarak fakir ülkelere gönderelim dedi. Hem fikir olduk. Bu konuda mutabık kaldık.

Bu ayın 13-14'ünde Bali'de bir araya geleceğiz. Bu görüşmeyi orada da yapacağız. Avrupa'yı bahçe dünyanın geri kalanını ise vahşi otlar olarak tanımlayan zihnin bu şekilde davranmasına elbette şaşırmıyoruz. Ama kabul de etmiyoruz. Bunlar için medeniyet sadece batıyı insan sadece beyaz adamı hak ve özgürlüklerde beyaz bireyleri ifade etmektedir.

Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalılar ise ancak ucuz işgücüyle altınıyla petrolüyle diğer tüm kaynaklarıyla bunlara hizmet ettiği ölçüde değerlidir.

Şayet böyle bir durum yoksa bu insanlar görkemli Avrupa ayrık otundan ibarettir. İnsanı diline, ten rengine, kökenine göre ayıran bu çarpık bakış açısının dünyamızı nasıl bir felakete sürüklediğini yakın zamandaki acı tecrübelerden gayet iyi biliyoruz.

Sömürgeciliği yeni yol ve yöntemlerle devam ettirenlerin krizler karşısında vicdani tavır takınmasını beklemiyoruz.

Bizi asıl üzen İslam dünyasındaki kardeşlerimizin bir kısmını mazlum ve mağdurların çığlıklarına sağır kesilmeleridir. Türkiye pek çok alanda olduğu gibi bu hususta da farkını ortaya koymaktadır ve koyacaktır.

Dünyanın milli gelire göre en fazla yardım yapan ülkesi olarak şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Muhataplarla yaptığımız son görüşmelerde Karadeniz'deki tahıl koridorundan özellikle Afrika'daki ihtiyaç sakinlerinin daha istifa etmesine yönelik anlayış birliğine vardık, bunu geliştiriyoruz.

Şu an ciddi gıda krizi ve kıtlıkla boğuşan Somali, Cibuti, Sudan başta olmak üzere tüm ihtiyaç sahibi ülkelere tahıl gemilerinin öncelikle ulaşmasını temin edicez.

Türkiye olarak 11 yıldır tüm imkanlarımızla yanında olduğumuz Somali halkına bu zor günlerinde daha fazla destek vereceğiz. Bu noktada bir iş adamı derneği olmasının ötesine geçerek mazlum ve mağdurlara da sahip çıkan MÜSİAD'ın çabalarını takdirle takip ediyorum.

Türkiye'nin küresel düzeyde en yaygın teşkilatlanma ağına ve faaliyet çeşitliliğine sahip MÜSİAD'ın bu doğrultuda gösterdiği gayretin ve yaptığı katkının yakın şahidiyiz. Son dönemde küresel krizi fırsata dönüştürme hususunda katedilen mesafeyi ihracat ve istihdam rakamlarımızda zaten görüyoruz.

Bununla birlikte enerji fiyatlarındaki dalgalanma üzerine gelişmiş ülkelerde giderek yayılan resesyonun eklenmesi işimizi güçleştiriyor.

Bilhassa petrol doğalgaz hatta kömür gibi kendine yeterli enerji kaynaklarına sahip ülkeler küresel düzeydeki fiyat artışlarından sınırlı seviyede etkilendikleri için avantajlı duruma geçiyorlar.

Resesyonla birlikte daralan pazarın bizim daha çok ihracat yaptığımız bölgelerde olmasının ihracatçılarımızı zorlamaya başladığı anlaşılıyor.

Nitekim kimi alanlarda bunun emarelerini görüyoruz. Ancak bizim asıl maharetimiz bizim böyle dönemlerde kendimize çıkış yolu bulmamız değil mi? Öyleyse şikayet etmeyeceğiz.

Hep birlikte çözüm yollarına bakacağız.

İnsanlar yemekten, giyinmekten, günlük hayatları için gerekli temel ihtiyaçlarından vazgeçmeyeceklerine göre bizim pazarımız kolay kolay bitmez küçülmez.

Herhangi bir yerde enerji gibi girdi artışlarına dayalı olmayan rekabet sebebiyle kaybettiğimiz avantajı başka yerde hızla telafi etme imkanımızın olduğunu düşünüyorum.

Bunu söylerken enerji konusundaki çözüm arayışlarımızı kesintisiz sürdürdüğümüzü bilhassa çizmek istiyorum.

Hidroelektrik kaynaklarımızı sonuna kadar değerlendirirken güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını teşvik ediyoruz. Sürekli ve sürdürülebilir enerji için yenilenebilir enerjide oluşan dalgalanmaları dengeleyecek diğer araçlarıda hızla ülkemize kazandırıyoruz.

Unutmayın artık Türkiye doğalgazda bir ham olacak, Rusya doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa'ya sevki konusunda sayın Putin'in açıklamalarını dinlediniz duydunuz. Bu çalışmayı dayanışma içerisinde sürdüreceğiz.

Ayrıca Karadeniz'de bulduğumuz gazı sisteme verdiğimizde konutların ihtiyacını karşıladığımızda elektrik üretiminde de rahatlama sağlayacağız. İnşallah Akkuyu Nükleer güç santrali etap etap devreye girdikçe bu sıkıntıyı tamamen çözeceğiz.

Ardından Sinop Nükleer enerji konusunda ikinci etabımız olacak. Şu anda enerji tabii kaynaklar bakanlığımız üçüncü etapla ilgili çalışmalarını sürdürüyor.

Bu süreçte sanayicilerimizin kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek enerji alanına ağırlık vermeleri gerekiyor. Enerji bakanlığımızın ve diğer ilgili kurumlarımızın bu konuda herhangi bir eksiklik aksaklık tespit edersek hemen çözüm yoluna gidiyoruz. Finansmana erişim konusunda da iş insanlarımızın yanındayız.