Cumhuriyetin 100 günü içerisinde en önemli ikinci gün hangisidir? Emrah Safa Gürkan tv100'e konuştu: "Atatürk 'silahımı versem o gün beni vuracaklardı' diyor"

Candaş Tolga Işık ile Az Önce Konuştum programına konuk olan tarihçi-yazar Emrah Safa Gürkan "Cumhuriyetin 100 günü içerisinde en önemli ikinci gün hangisidir?" sorusuna "Birincisi 23 Nisan 1920'dir kırılma anı olarak. İkincisi de Sakarya'nın kazanıldığı gündür. 29 Ekim'e geldiğimizde Türkiye düzlüğe çıkmıştı. 23 Nisan olmasaydı Kurtuluş Savaşı olmayabilirdi." yanıtını verdi.

Az Önce Konuştum'un cumhuriyetin 100. yılı özel bölümüne konuk olan tarihçi-yazar Emrah Safa Gürkan, Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.

Emrah Safa Gürkan'ın açıklamalarından satır başları:


CUMHURİYET'İN KURULUŞUNUN 100 İSMİNDE ENVER PAŞA NİYE VAR?
Mustafa Kemal eğer başarısız olsaydı Milli Mücadelecilerin arasında bunlar genç İttihatçılar'dan oluşuyordu. Mustafa Kemal ülkedeki lider olabilir ama hala Enver'ciler diye bir olay var. Sakarya Meydan Muhaberesi'nde sınıra kadar geliyor. Sakarya Meydan Muhaberesi'ni kaybetseydik, direniş yepyeni bir liderle devam edebilirdi. Ankara'da "Enver Paşa, Trabzon'a gelip ben de Kurtuluş Savaşı'na katılmaya geldim" derse diye bir korku var. Böyle derse kimse bir şey diyemezdi. Kaldı ki İttihatçı kadrolar içerisinde Enver Paşa bir Hürriyet Kahramanı, Edirne Kahramanı... Harbiye Nezaretini 5 sene kontrol etmiş biri olarak kriitk kadrolarda kendi yandaşları var. Orada bir alan kavgası var. 1913'te İttihatçılar içerisindeki kavgayı kaybedir. İttihatçılar çok geniş bir şey. Mektebi Harbiye'den çıkmış 2-3 nesil. Bunlar 2. Abdülhamid'i devirebildikleri için çok hızlı terfi almış insanlar. 30'lu yaşlarında Harbiye Nazırı olmuş. 

"MUSTAFA KEMAL ODASINI KAZIM KARABEKİR'E VERİYOR"
Kazım Karabekir geliyor, yatacak yer ayarlanması lazım. Mazhar Müfit Kansu'ya diyor ki 'sizin odanızda kalsın' diyor. O da 'ben odamı vermem diyor. O zaman Mustafa Kemal odasını veriyor. Üniforma gidince insanların gayri ihtiyari huylarında değişiklikler oluyor.

"MUSTAFA KEMAL, HARBİYE NEZARETİ TARAFINDAN BÜYÜK YETKİLERLE BÖLGEYE GİDİYOR"
Mustafa Kemal, Harbiye Nezareti tarafından büyük yetkilerle bölgeye gidiyor. Ordu Müfettişi, o bölgedeki bütün vali, komutanların üstü. Bunu Harbiye Nazırı imzalamıyor, mührünü vuruyor. Vahdettin buna karşı, 'bu memleketi sen kurtaracaksın' derken git Samsun'daki olayları bastır da İngilizlerin suyuna gidelim diyor. İdam fermanı filan çıkarma ona destek çıkacak birinin hareketi değil. 

ATATÜRK 'SİLAHIMI VERSEM O GÜN BENİ VURACAKLARDI' DİYOR
Bir gün Enver Paşa, Mustafa Kemal'i yalısına çağrıyor. Kapıda silahını almak istiyorlar, Mustafa Kemal silahını vermiyor. Atatürk 'silahımı versem o gün beni vuracaklardı' diyor. Çünkü bir darbe girişim için Mustafa Kemal'e bilgi taşımışlar. Mustafa Kemal'de bunu Talat Paşa'ya söylüyor Enver'i devirmek için. Talat Paşa da Enver'e söylüyor "Mustafa Kemal'e bunu söylemişler" diye. Mustafa Kemal ve Enver'i geren bir olay. 

"KAZIM KARABEKİR BİR KOLORDU KOMUTANI OLARAK MUSTAFA KEMAL'İ TUTUKLASAYDI BU İŞ BİTMİŞTİ"
Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi'ne sonradan gitti, hatta delegeler onu istemedi. "Üniformasını çıkardılar, geç kaldın katılamazsın" dediler. Bir sürü zorluk çıkardılar. Erzurum Kongresi'nde bir takım delegenin muhalefeti var. Kazım Karabekir bir kolordu komutanı olarak Mustafa Kemal'i tutuklasaydı bu iş bitmişti.

"MUSTAFA KEMAL, HARBİYE NAZIRI OLMAYA ÇALIŞIYOR"
Mustafa Kemal, Harbiye Nazırı olmaya çalışıyor. Gidiyor Minber diye gazeye çıkarıyor. Hatta ilk sayısında Mustafa Kemal röportajı var. Kendi PR'ını da yapıyor. Osmanlı Hürriyetperver Avam Fırkası kuruluyor. Sonra bakıyor kendi istediği sadrazam olamıyor. Yunanlıların İzmir'e çıkacağı belli olunca insanlar direnişe doğru kayıyor. Kendisini bir yere atlatması lazım. 

"İSMET İNÖNÜ, ATATÜRK'E ALTERNATİF OLABİLECEK BİRİ DEĞİL"
İsmet İnönü, Mustafa Kemal'in kendi ekibinden biri. Ona alternatif olabilecek biri değil. O yüzden Şevket Süreyya Aydemir 'ikinci adam' demiştir. 

Toplum kaliteleştikçe siyaset kalitesizleştirir. Toplum artık siyasete vagon olmak zorunda kalmaz. 1910'lar 1920'ler Türkiyesinin siyasetçileri kaliteli olmak zorundaydı, çünkü memlekette hiçbir şey yoktu.

NEDEN MUSTAFA KEMAL?
Birincisi bence Mustafa Kemal'in ufaktan gelen babanın erken ölmesi, küçük yaşta evin erkeği olması. Çok hırslı biri. Hırslı olan insanlarda az olan bir şey Mustafa Kemal'de var; okumayı sevmesi, çok kültürlü biri. Mustafa Kemal'in birinci mecliste yaptığı konuşmaya baksınlar, bir daha oy sandığına gitmez siyasetçiler. İkincisi arkasında sosyal bir sınıf farkı var. Saltanatın, hilafetin kaldırılması gündeme geldiğinde Mustafa Kemal'le saf tutanlar orta sınıf. Karşısına çıkanlar Ali Fuat, Rauf Orbay, Kazım Karabekir paşa çocuğu... Bu ne demek? Belli bir düzeni çocukkken içselleştirmiş. Üst sınıfın kaybedeceği daha çok şey vardır. Saltanat kaldırılacağı zaman Rauf Orbay 'ben padişahın ekmeğini yedik' diyor. 

"İNSANLAR İDEOLOJİLERİNDEN BİHABERLER"
Türkiye'de sağ sol farketmez. İnsanlar ideolojilerinden bihaberler. Bilmedikleri gibi öğrenmiyorlar. Öğrenmedikleri için çok hassaslar. Her şeye alınıp, insanları linç ediyorlar. Linç ettikçe insanlar konuşamıyor. İnsanlar konuşamadıkça bunlar daha da bileniyor. 

Türkiye'de Nutuk sansürlenmiştir. Bazı kısımları Atatürk'le çok alakalı değil diye çıkarmışlar. Bugün herkesin evinde var ama kaç kişi okuyor? 

ATATÜRK'ÜN SEVİLMESİNİN NEDENİ?
Atatürk kahraman. 1918'e geldiğimizde iki avantajı var. Birincisi Çanakkale'den gelen prestiji var. Şahin ittihatçıların karıştığı hiçbir işe karışmamış. Savaş yanlısı da değil. Lider kimlikli biri. 

Mustafa Kemal'in realist olması duygusal memleketimizde 1916-1917 yıllarında karşılık bulmamış. 

CUMHURİYETİN İKİNCİ İSMİ KİM OLUR?
Cumhuriyetin ikinci ismi İsmet İnönü olur. Üçüncüsüne de Kenan Evren'i koymak zorunda kalabilirsin. Belirleyiciliği açısından bakıldığında. Pozitif olarak söylemiyorum.

CUMHURİYETİN 100 GÜNÜ İÇERİSİNDE EN ÖNEMLİ İKİNCİ GÜN HANGİSİDİR?
Birincisi 23 Nisan 1920'dir kırılma anı olarak. İkincisi de Sakarya'nın kazanıldığı gündür. 29 Ekim'e geldiğimizde Türkiye düzlüğe çıkmıştı. 23 Nisan olmasaydı Kurtuluş Savaşı olmayabilirdi. 

"ZOR HAYATLAR BUNLAR"
1930'lardan sonraki fotoğraflara bakın, Atatürk 50 yaşında ama o fotoğraftaki kişi 70 yaşında gibi. Savaş meydanlarında lüks içinde yaşamıyorlar. Çölde kalıyorlar. Düzensiz bir hayat var ama böbrekte problem var, kaç defa sıtmaya yakalanıyor. Attan düşüyor kaburgası kırılıyor. Zor hayatlar bunlar.