Diyanet'ten korona virüs raporu: İlahi ikaz

‘İslam’ın Salgın Hastalıklara Bakışı’ başlıklı rapor hazırlayan Diyanet İşleri Başkanlığı, tüm dünyanın kâbusu haline gelen korona virüs salgınını da ‘ilahi ikaz’ olarak değerlendirdi.

Diyanet'ten korona virüs raporu: İlahi ikaz

Diyanet İşleri Başkanlığı, koronavirüs salgını tüm dünyada etkisini sürdürürken, “İslam’ın Salgın Hastalıklara Bakışı” başlıklı rapor hazırladı. Raporda, “Koronavirüs salgınını kesin bir kıyamet alameti olarak sayamasak da bunu ‘ilahi bir ikaz’ olarak kabul edebiliriz. Yaratıcısını unutan, kulluk bilincinden uzaklaşan ve kendisini her şeyin sahibi görmeye başlayan modern insana Yüce Allah adeta mikroskopla bile görülmeyen bir virüsle bir uyarı göndermektedir” denildi.

Azap sayılabilir mi?

Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı raporda çeşitli sorulara yanıtlar verildi. Milliyet'in haberine göre, rapordan ilginç satırbaşları şöyle:

Koronavirüs salgınını, kesin bir kıyamet alameti olarak sayamasak da, bunu beşeriyet için “ilahi bir ikaz” olarak kabul edebiliriz. Yaratıcısını unutan, dünyada var olma amacı olan kulluk bilincinden uzaklaşan ve adeta kendisini her şeyin sahibi ve hakimi görmeye başlayan modern insana Yüce Allah adeta mikroskopla bile görülmeyen bir virüsle uyarı göndermektedir.

Koronavirüs salgını, İslam dünyası tarafından kendi değerlerine dönmek için önemli bir vesile olarak algılanmalıdır. Yaratıcımıza yalvarıp yakarmalı, hakiki dine dönmeliyiz.

Bu salgın imtihanın ve kulluk sınavının parçasıdır.

Veba, kolera, sıtma gibi hastalıklar sebebiyle ölen kimseler ahiret hükümleri bakımından şehit kabul edilmişse de bu gruba giren şehitler diğer Müslüman ölüler gibi muamele görür.

‘Helâk’ hatırlatması

Kulların işlediği hata, inkâr, isyan, zulüm, azgınlık, sapıklık, sapkınlık, ahlâksızlık ve sömürü yüzünden Allah’ın bazı milletleri ve kavimleri helâk ettiği olmuştur. Bu konuda Kuran’ın verdiği bilgi dışında bir bilgimiz olmadığı için şu veya bu musibetin şu veya bu günahtan dolayı olduğunu söyleyecek bilgiye sahip değiliz. Ancak Kuran’ın verdiği bilgiye göre, insanlar işlediği günah ve hatalardan dolayı hemen cezalandırılmamaktadır. Rabbimiz, kullarına mühlet vermekte ama ihmâl etmemektedir. Mühletler de kimileri için tevbe etmeye ve pişman olup hakka dönmeye fırsat olabileceği gibi, kimileri için de azabın ve vebalin artmasına neden olabilecektir.

Allah’ın ayetleri

Fıtrata uygun, temiz ve helâl olan şeylerden uzaklaşılması, kötü ve zararlı alışkanlıkların hastalıkların yaygınlaşmasında büyük etkisi vardır. İnsanlığın başına gelen bu büyük salgını, müminlerin ve insanlığın ibret alması gereken Allah’ın ayetleri olarak görmek gerekir.

Bir musibetle karşılaşan müminin bunun için sabır ve dua ile Allah’tan yardım istemesi ilahi bir buyruktur. Hastalanan kişi, başına geleni sabır ve tevekkülle karşıladıktan sonra hastalığın tedavisine çalışmalıdır.