Küresel ısınma hızla etkisini göstermeye devam ediyor. İnsanlar daha tam olarak farkında değil ancak büyük bir sona doğru hızla gidiyoruz. Şimdi kötü bir haber daha geldi. Bir canlı daha aramızdan yok olacak. Bu canlı öyle bir canlı ki hepsinden daha farklı. Adeta kıyametin ve sonumuzun habercisi.
İklim değişikliği konusundaki endişeler artarken, son yayınlanan bir rapor, kutup ayılarının geleceği hakkında korkutucu öngörüler sunuyor. Toronto Üniversitesi tarafından Nature Climate Change dergisinde yayımlanan bu rapor, 2100 yılına kadar kutup ayılarının neslinin büyük ölçüde tehlike altında olabileceğini gözler önüne seriyor.
KUTUP AYILARI YOK OLMA RİSKİ İLE KARŞI KARŞIYA
Kutup ayıları, deniz buzu üzerinde avladıkları foklarla beslenirler ve bu beslenme şekli yaşamsal önem taşır. Ancak bu güzel Arktik memelilerinin yaşam alanları hızla eriyor. Ülkelerin çoğu tarafından tehlikede olarak kabul edilen bu tür, artık 2100 yılına kadar tükenme riski taşıdığı bir raporla vurgulanıyor.
ARAŞTIRMACILAR TARİH DE VERDİ
Nature Climate Change dergisinde yayımlanan Toronto Üniversitesi'nin çalışması, kutup ayılarının yaşadığı krizi ilk kez bir zaman çizelgesiyle sunuyor. Bilinen bir gerçek olan kutup ayılarının yaşam alanları olan deniz buzları hızla eriyordu, ancak "iklim değişikliğinin sembolü" olarak adlandırılan kutup ayıları artık 2100 yılına kadar neslinin tükenme tarihiyle karşı karşıya.
ÖNÜMÜZDE SADECE 80 YIL KALDI
Kutup ayıları, avladıkları foklarla beslendikleri deniz buzlarına bağımlıdır ve avlarını açık suda yakalamak için yüzmeye pek elverişli değildirler. Ancak sıcaklıklar yükseldikçe ve deniz buzu giderek eridikçe, bu etobur hayvanlar için yiyecek bulmak giderek zorlaşıyor. Bu türün, birkaç yüksek Arktik alt popülasyonu hariç, önümüzdeki 80 yıl içinde açlıktan dolayı neslinin tükenme riski altında olabileceği belirtiliyor.
Çalışmanın yazarları, "Bu çalışmada, kutup ayılarının yavru üretimi ve/veya yetişkin hayatta kalması etkilendiğinde ve hızla azalmaya başladığında etkilenmeye başlayacakları açlık günlerinin eşik sayısını tahmin ederek gelecekteki demografik etkilerin olası doğasını, zamanlamasını ve sırasını belirledik," dedi.