Kuraklık artık sadece Afrika ülkeleri için değil Amerika ve Avrupa için de büyük bir tehdit. Çünkü küresel ısınma tüm ülkelerde sırasıyla yıkıcı etkilerini göstermeye başladı.
Perşembe günü Arap basınında yayınlanan bir analize göre Afrika Kıtası'nda yaklaşık 4,35 milyon insanı (geçen yıl Somali'de 43.000 kişinin öldüğü tahmin ediliyor) insani yardıma muhtaç durumda bırakan kuraklık, iklim değişikliği olmasaydı mümkün olmazdı.
40 YILIN EN KÖTÜ KURAKLIĞI
Etiyopya, Kenya ve Somali, Ekim 2020'den bu yana arka arkaya beş başarısız yağmur mevsimine katlandı ve yardım grupları bunu "40 yılın en kötü kuraklığı" olarak nitelendirdi.
Ancak kuraklığın arkasındaki itici güçler karmaşık olsa da, World Weather Attribution (WWA) grubuna sahip uluslararası iklim bilimcilerinden oluşan bir ekip, artan sera gazı emisyonlarının bunu en az 100 kat daha olası hale getirdiğini buldu.
WWA ile iklim değişikliğinin rolünü ortaya çıkarmak için çalışan Kenya Meteoroloji Departmanından bir iklim bilimcisi olan Joyce Kimutai, "İklim değişikliği bu kuraklığı istisnai hale getirdi" dedi. O ve ekibi, 1,2 santigrat derece (2,2 Fahrenhayt derece) daha soğuk bir dünyada, düşük yağış ve evapotranspirasyon kombinasyonunun "hiçbir şekilde kuraklığa yol açmayacağını" buldu.
Aşırı sıcak ve şiddetli yağışların aksine, bilim adamları iklim değişikliğinin dünya çapındaki kuraklıklara katkısını belirlemekte daha zorlanıyor.
WWA ekibi, bilgisayar modellerini ve iklim gözlemlerini kullanarak, iklim değişikliğinin Afrika Boynuzu'nun Mart'tan Mayıs'a kadar olan uzun yağmurlarının gereğinden az yağma olasılığını iki katına çıkardığını ve Ekim'den Aralık'a kadar olan kısa süreli yağmurları daha fazla ıslattığını belirledi.