Dünyada ve doğada son yaşanılan gelişmeler artık insanların da kıyametle ilgili korkularını biraz daha ateşledi. Herkes doğada nükleer gibi insan elli bir kıyametin ne zaman geleceğini merak ediyor. Araştırmacılar da dünya genelinde milyarca kişinin merak ettiği bu konu hakkındaki araştırmalarını sıklaştırdı. Peki doğanın kıyametinde insanlık nasıl kurtulur?
Independent'ten Çağla Üren'in derlemesine göre Büyük bir nükleer savaştan dev bir asteroit çarpmasına kadar, Dünya'daki insan yaşamının aniden sona erebileceği bir senaryo hayal etmek zor değil. Ancak böyle bir durumda birilerinin sağ kalması ve insan ırkını yaşatması da mümkün. Peki türün devam etmesi için kaç kişi sağ kalmalı?
KIYAMET SENARYOSUNUN KENDİSİNE BAĞLI
Bilim insanlarına göre bu sorunun cevabı, kıyamet senaryosunun kendisine bağlı. Yani insan türünün yeniden çoğalabilmesi için farklı felaketlerde farklı sayıda kişinin hayatta kalması gerekiyor.
Örneğin bir nükleer savaş, radyasyona maruziyetinin yanı sıra hayatta kalanların küresel kıtlıkla karşı karşıya kalacağı dondurucu soğukları beraberinde getirebilir. Bu durumda az sayıda insan yeterli olabilir.
"BU YOLLA HAYATTA KALABİLDİLER"
ABD'deki Portland Eyalet Üniversitesi Antropoloji Bölümü'nden Cameron Smith, "Birkaç yüz kişilik nüfusla muhtemelen yüzyıllarca hayatta kalabilirsiniz. Bu türden pek çok küçük nüfus, yüzyıllar ve belki de bin yıllarca hayatta kalabildi" diye konuştu.
Uzayın kolonileştirilmesi ve erken dönem insan uygarlıkları üzerine araştırmalar yapan Smith, tüm yiyeceklerini ithal ettikleri ve elektriğe büyük ölçüde bağımlı oldukları için büyük şehirlerin savunmasız kalacağını düşünüyor.
"SAĞ KALAN NÜFUSLAR KAYNAK BULMAK İÇİN DAĞILACAK"
Bilim insanına göre sağ kalan nüfuslar kaynak bulabilmek için dağılacak. Örneğin, Neolitik dönemde (yaklaşık 12 bin yıl önce son buzul çağının bitişinden hemen sonra) insanların çiftçilik yapmaya başladığı pek çok küçük köy vardı.
Bunlar birbirinden epey bağımsız nüfuslardı ama diğer köylerle evlilik yaptıklarından şüpheleniyorum. Ve kıyamet senaryosunda da aynı şeyin olacağını tahmin ediyorum.
Smith'e göre hayatta kalan birkaç yüz kişilik nüfusun, üreme sistemini sürdürmek için bir yol bulması gerekiyor. Zira yakın akraba bireyler arasındaki evlilikler, küçük nüfusların karşılaştığı büyük bir zorluk.
Doğacak çocukların sağlıklı olması açısından karşı cinsten yeterli sayıda üreme çağında bireyler de gerekli olacak.