Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklal Marşı'nın 100. yılı nedeniyle düzenlenen etkinlikte konuşuyor.

Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan İstiklâl Marşı’nın Kabulünün 100. Yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Programı'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

- Soğuk bir kış gününde gençlerin omuzlarında ebediyete uğurladığımız Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve hürmetle yadediyorum.

- Bu vesile ile Çanakkale şehitlerimize, İstiklal harbimizde göğüslerini siper ederek tüm kahramanlarımıza, Kıbrıs Barış Harekatı'nı zafere taşıyan Mehmetçiklere, mücahitlere, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle FETÖ'cü hainlerin hayasız akınını durduranlara, güvenlik görevlilerimizin, kahraman ordumuzun her bir ferdine Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

- Mevlam bizleri şehitlerimizin kutlu yolundan, gazilerin yoldaşlığından ayırmasın diyorum. Biz mayası şiirle yoğrulmuş bir milletiz. Bin yıllar öncesinden günümüze ulaşan destanlarımız, milli karakterimizin teşekkülünde çok önemli bir yer tutar. Anadolu toprakları şairleri sultan, sultanları şair kılan, kudretin kelamdan ve kalemden neşet ettiği bereketli topraklardır.

- Bu topraklar Yunus Emre, Hacı Bayram, Fuzuli, Nedim, Nabi, Erzurumlu Emrah, Baki, Şeyh Galip, Nefi, Süleyman Çelebi, Yahya Kemal gibi nice söz üstadını yetiştirerek tüm insanlığa armağan etmiştir. Onlar aynı kaynaktan beslendikleri için hep aynı manayı dile getirmişlerdir.

- Mısralarında bazen aşkı, bazen hüznü, bazen birliği, kardeşliği, vatan sevgisini dile getiren bu köklü geleneğin geçtiğimiz yüzyıldaki en güçlü temsilcisi hiç şüphesiz milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy'dur.

- Merhum Akif inandığı gibi yaşamış, çilesini çekmediği hiçbir fikre, hiçbir düşünceye eserlerinde yer vermemiştir. O eserleri vaazları, makaleleri, mücadeleci kişiliğiyle milletimizin kalbinde taht kurmuş karakter abidesidir. Yaşayışı, duruşu ile istiklal şairi sıfatını ziyadesiyle hak etmiş anıt insandır.

- Akif ülkemizde halen sıkça rastladığımız müstemleke aydınına karşı bu toprakların sesi, soluğu olmuş, sembol bir şahsiyettir. Akif milletimizi kıyama çağıran bir milli mücadele önderidir. Gazi Mustafa Kemal tarafından milli mücadeleye katılmaya çağrılan ilk şairdir. Kendisi Gazi'nin davetine anında icabet etmiş, çoğu zaman yürüyerek istiklal harbimizin manevi cephesini oluşturmak üzere Ankara'ya gelmiştir.

- Akif, gerektiğinde kalemiyle gerektiğinde kelamıyla gerektiğinde mavzeriyle vatanını savunan istiklal aşığı bir insandır. Tahkikata uğratıldığı, yoklukla boğuştuğu dönemde arkadaşlara 'memlekete hizmet edin' tavsiyesinde bulunan hakiki bir vatanseverdir.

- Yıllarca Mısır'da yoksulluk içinde gönüllü sürgün hayatı yaşadığı halde ülkesine ve milletine hiçbir zaman küsmemiştir. Kendisine ne yapılırsa yapılsın, umudun, kurtuluşun, diriliş menbaı burasıdır, yani Türkiye'dir. Milleti millet yapan değerlerin muhafazasını milleti muhafaza etmenin yegane yolu olarak görür.

- Cömerttir, fakir ve yoksullara karşı hasssasiyeti üst düzeydedir. İstiklal Marşı dolayısıyla kendisine zorla verilen ödülü giyecek paltosu olmadığı halde Darülmesai'ye bağışlamıştır. Cesurdur, haksızlıklar karşısında dili bağlı durmayı kendine yediremez. Dürüsttür, verdiği sözü adeta ölümüne yerine getirmeye çalışır.

- "Mehmet Akif'e 'mahalle kahvesi hatibi' diyerek tahkir edenler, zamanla unutulup giderken, milletimiz milli şairini baş tacı etmiş, vefatından sonra da onu daima hürmetle, minnetle hatırlamıştır."

Ayrıntılar gelecek.