Hüsamettin Cindoruk'tan kritik öneri: Türkiye Ege’deki adalara el koyacağını açıklamalı

TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Doğu Akdeniz'de yaşanan gelişmelerle ilgili yaptığı açıklamada, Yunanistan politikalarında değişiklik yapılması gerektiğini belirterek, Lozan Antlaşması’nı hatırlattı ve "Türkiye Ege’deki ada ve kayalıklara el koyacağını açıklamalı" dedi.

Hüsamettin Cindoruk'tan kritik öneri: Türkiye Ege’deki adalara el koyacağını açıklamalı

Milli Merkez Başkanı ve TBMM eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Doğu Akdeniz'de yaşanan son gelişmeler değerlendirdi. Sözcü'den Deniz Ayhan'ın haberine göre Cindoruk, “Yunanistan krizi Meis Adası'na asker gönderecek derecede tırmandırdığına göre bizim de Yunanistan politikalarımızda bazı değişiklikler yapmamız gerekir” dedi.

Cindoruk, silahsız statüde olması gerekirken silahlandırılan 12 Adalar'ın Türkiye tarafından istenebileceğini ve bu yönde bir politika izlenmesini de önerdi. Hüsamettin Cindoruk, “Herkesle kavgalı görünen dış politikamızın derhal gözden geçirilmesi ve milli menfaatler temelinde yeniden düzenlenmesi gereklidir” diyerek şu görüşleri de savundu:

Türkiye, Lozan Antlaşması'nda silahsız statüde kalmaları kaydıyla egemenliği Yunanistan'a verilmiş olan adalardaki silahlanmaya derhal son verilmediği takdirde bu adaların Yunan egemenliğinde kalmasını tanımayacağını, dolayısıyla kendisine verilmesi gerektiğini ortaya koyan bir yeni politikaya yönelmelidir. Bu konuda BM dahil bütün uluslararası platformlarda girişimler yapılmalı ve gerekirse bir süre verilmelidir.

Egemenliği anlaşmalarla Yunanistan'a verilmemiş olan ve dolayısıyla bize ait olması gereken bütün adalar ve kayalar konusunda Atina'nın müzakereden kaçınması halinde Türkiye bu adalar ve kayalıklara el koyacağını açıklamalıdır. Atina, Ege'deki bütün sorunları Türkiye ile doğrudan müzakere etmemekte ısrar edecekse, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini korumak amacıyla harekete geçeceği ilan edilmelidir.

Kıbrıs meselesinde ise Türkiye ile KKTC hemen ortak bir açıklama yaparak federasyon amaçlı görüşmelere son verildiği ve bundan sonraki çözüm parametresinin sadece iki bağımsız/egemen devlet olduğu ilan edilerek Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin adı Kıbrıs Türk Cumhuriyeti şeklinde değiştirilmelidir.

Mısır ile ilişkilerimizin ulusal çıkar esaslı olarak düzenlenmesi ve Mısır'ın Yunanistan'a destek veren politikadan uzaklaşarak bize yakın bir çizgiye çekilmesi yerinde olacaktır.