İmamoğlu yakın çevresine 15 gün önce ne dedi?   

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu hakkında “YSK üyelerine ahmak dediği’’ gerekçesiyle dava açıldığı gece tv100’deydim. O geceki yayında AKP içindeki etkili bir grubun ‘‘2024 yerel seçimleri öncesi İBB mutlaka bizim elimizde olmalı. CHP’nin yerel seçimde belediye imkânlarından faydalanılmasına izin verilmemeli” dediğini aktarmıştım.

Ve yine o gece hem İmamoğlu’nun hem de CHP’nin açılan davayı ciddiye alması gerektiğini ifade etmiştim.

İmamoğlu’na verilen cezayı sadece “cumhurbaşkanlığı adaylığının önüne kesme” açısından değil, bu pencereden de görmek gerekir diye düşünüyorum…

Geride kalan süreci hep birlikte izledik…

CHP ve İmamoğlu’nun dava sürecindeki performansları ayrı bir değerlendirme konusu…

KILIÇDAROĞLU’NUN YOL KAZASI

Bu bağlamda; CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararın çıkacağı gün Almanya’da bulunması büyük bir siyasal iletişim faciasıdır. Ve Kılıçdaroğlu’nun bu siyasal iletişim kazası, İmamoğlu’nu cumhurbaşkanlığı adaylığında yeniden potaya sokmuştur.

İmamoğlu ise Kılıçdaroğlu’nun tam tersi yönde hareket etmiş ve bu süreçte stratejik davranarak durumu lehine çevirmeyi başarmıştır. Davadaki hukuksuzlukları kendi lehine bir propaganda malzemesi haline çevirirken, süreci de bizzat yönlendirmiştir.

İmamoğlu, bu akıl dışı davanın adaylığı için önemli bir ‘’atlama taşı’’ olacağını gördüğü için yakın çevresine “Merak etmeyin, Aralık’ta cumhurbaşkanlığı adaylığının ibresi tamamen bana dönecek’’ diyerek süreci doğru okuduğunu göstermiştir.

Yaklaşık 15 gün önce söylenen bu söz, mahkemenin kararıyla birlikte ete kemiğe bürünmüştür.  

NE OLACAK?

Verilen ceza, İmamoğlu’nu hem yeniden potaya sokmuş hem de ‘’mağdur’’ edildiği için elini güçlendirmiştir. İbre, İmamoğlu’na dönmüştür. Ancak bu ‘’İmamoğlu kesinlikle aday olacak’’ anlamına gelmez. Kılıçdaroğlu’nun bu konudaki tavrı nettir. Süreç, yeni tartışmaları beraberinde getirecek; en çok da CHP’yi zorlayacaktır.  

Keza; İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in İmamoğlu’nun çağrısı üzerine Ankara’dan İstanbul’a gelmesi, mahkeme kararını İmamoğlu’nun odasında birlikte öğrenmeleri ve otobüsün üstüne birlikte çıkmaları da dikkate değerdir. Bunlar önemli sembollerdir. Dolayısıyla, artık ‘’Saraçhane’’ de siyasetin yeni merkezlerinden biridir.

Mansur Yavaş’tan umduğunu bulamayan Akşener, kısa bir süre önce “Adaylığı asla ve asla olmaz” dediği İmamoğlu ile birlikte Saraçhane’de görüntü verirken, ‘’rotayı İmamoğlu’na kırmaya hazır olduğu’’nu göstermiştir. Akşener’in koşarak İstanbul’a gelmesi, Kılıçdaroğlu’nun ise o sırada Almanya’da olması kamuoyu nezdinde Akşener’in elini güçlendirmiştir.  

Akşener ve İmamoğlu’nun bundan sonraki süreçte birlikte atacağı her adım gündemin ana maddelerinden biri olacaktır.  

İmamoğlu yakın çevresine 15 gün önce ne dedi?    - Resim : 1

BÖYLE BİR KARAR OLMAZ!

Mahkemenin kararı açıklamasının ardından tv100 ekranında yaptığım ilk değerlendirmede, “Bu karar, akıl ve hukuk dışıdır. İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verilmesi, Türkiye’nin vicdanını yaralamıştır” dedim.

Ki; bu gerçekten de öyledir…

Kimi zaman desteklediğim, kimi zaman ise sertçe eleştirdiğim İmamoğlu’na verilen ceza vicdanlarda kabul görmeyecektir.

Davaya bakan ilk hakimin apar topar Samsun’a gönderilmesi ve yerine aynı adliyedeki başka bir hakimin kaydırılması, ve o hakimin de ceza yağdırması adalete gölge düşürmüştür.

BANA NEYİ HATIRLATTI?

İmamoğlu’na cezanın verildiğini duyunca, aklıma dönemin İBB Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ceza verildiği gün geldi. Erdoğan’a hapse gireceğini Topkapı’daki bir açılışta ben söylemiştim. Erdoğan, hapse gireceğini benden öğrenmişti.

Ve yine Erdoğan’ın hapse gireceği gün de Kent TV adına Saraçhane’deydim.

On binlerce kişi, saçma sapan bir ceza yüzünden hapse girecek olan Erdoğan’ı uğurluyordu.

O gün otobüste Emine Erdoğan ağlıyordu; bugün otobüste Dilek İmamoğlu ağladı.

Her haliyle, tipik bir ‘’deja vu’’ durumu…

O gün Erdoğan’ı bitirdiğini düşününler nasıl yanıldıysa, bugün de İmamoğlu’nu bitirdiğini düşünenlerin yanıldığına birlikte şahit olacağız.