Kim, hangi gerekçe ile kime oy verdi?

0:00/ 0:00

Dün yani 28 Mayıs 2023 Türkiye tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi için sandık başına gitti.

14 Mayıs’ta gerçekleşen ilk tur için en önemli tesellilerimizden birisi oy verme işlemlerinin demokratik bir ortamda gerçekleşmiş olması idi. Aynı demokratik olgunluğu ikinci turda da yaşadık.

Seçimin ilk turda bitme ihtimali çok yüksek değildi zaten. Bunun en büyük gerekçesi de üçüncü yol arayışı içerisindeki seçmen kitlesiydi. Nitekim ben bu eğilimi üç yıl kadar önce görmüş, yazmıştım. Hatta birçok kez de ‘’Seçimin kaderini 3. Yol arayışı içinde olan gri alanda kalan milliyetçi seçmen belirleyecek’’ demiştim. Nitekim seçim sonucu ortada ve birçokları bu gerçeği ancak bu seçim sürecinde gördü. Başkaları da gördü ama ideolojik körlükleri sebebiyle danışmanlık yaptıkları siyasetçileri yanlış yöne sevk ettiler. Anlayacağınız, navigasyonunuz yanlış gösteriyorsa ulaşmak istediğiniz konuma değil, başka bir yöne gidersiniz.

Şimdi gelelim sorumuza; kim, hangi sebeple, kime oy verdi?

Kılıçdaroğlu’na oy verenlerin yüzde 35’i iktidarda değişiklik olmasını istediği için oy veriyor. Bu oran, oy verenlerin üçte biri ve Kılıçdaroğlu’nu beğendikleri için değil, sadece değişiklik olmasını istedikleri için gideceklerini söyleyenler. Bu nedenle motivasyonları da sınırlı olacaktır. Ekonomik sorunları Erdoğan’ın çözemeyeceğini düşündükleri için Kılıçdaroğlu’na oy verenlerin oranı yüzde 18. Diğer sebepler güven duymadığı, siyasal duruşunu beğenmediği gibi nedenler olarak sıralanıyor.

Erdoğan’a oy verenlerin neden Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini sorduğumuzda ise, yüzde 27,6’sı HDP, PKK ve FETÖ ile iş birliği yaptığı için vermiyor. Yüzde 9,1’i vaatlerini yerine getiremeyeceğini düşündüğü için oy vermiyor. Yüzde 7,7’si ise siyasi duruşunu beğenmediğinden oy vermiyor. Diğer sebepler ise milliyetçiliğe uygun görmediği, görüşlerini beğenmediği, dürüst bulmadığı, yalan söylediği ve dine uygun bulmadığı gibi nedenler olarak öne çıkıyor.

Bunlar dışında sandığa gitme motivasyonu olarak bakacak olursak; AK Parti, MHP, BBP ve YRP’lilerin oy vermelerinin sebeplerini karşı tarafa anlamlı bir mesaj verme isteği şeklinde sıralayabiliriz.

Muhalefet bloku açısından bakılacak olursa; öncelikle gereksiz ve olmayan bir algıyı, anketler gibi yayınlarla oluşturarak kitlelerinde büyük bir beklenti oluşturdular. Sonuç ise tam bir hüsran oldu. Ayrıca İYİ Parti Genel Başkanı Akşener “Kazanamayacak aday” dediği için kitlesini sandığa taşıyamadı.

Bu arada İYİ Parti de için için kaynıyor. Seçim sonrası bu konulara da değineceğim. CHP seçmeni, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu, Sadullah Ergin gibi isimleri CHP listelerinden Meclis’e taşıdıkları ve bekledikleri sonucu alamadıkları için oldukça kızgın. Nitekim, Çankaya’da sandığa gidip oy kullanma oranlarına bakınca bunu net olarak görebiliyorsunuz. HDP, YSP, PKK’nın kendi kitlelerini konsolide edebilme yeteneklerine rağmen, Ümit Özdağ sebebiyle sandığa gidip oy kullanmayacak bir kitle de var orada.

Sonuç olarak, Kılıçdaroğlu’nun hesap uzmanlığının da siyasetçiliği gibi bir şekilde önü açılarak, hak etmeden hesap uzmanlığı yapılmış olabilir. Zira, yaptıkları hiçbir hesap tutmadı. Ezcümle, “yanlış hesap; Türk Milleti’nden döndü.’’