Mars Terazi’deyken Sessiz Kalan Savaşçıların İç Sesi Büyüyor... “Benim De Duygularım Var!” Feryadı

Birileri “haydi bakalım, harekete geç!” diyor ama sen yerinden kalkamıyorsun. Sanki biri “dans et” diyor ama arkada hüzünlü bir keman çalıyor. İnsanın bazen bağırmak isteyip de susması gibi… Mars şu sıralar Terazi burcunda. Ve bu geçiş, öyle gürültülü bir savaş değil; sessiz bir iç çatışma gibi çalışıyor.

Dışarıdan baktığında herkes nazik, herkes uyumlu. Ortam "merhaba canım, nasılsın tatlım?"larla dolu. Ama içeride herkes kırgın, yorgun ve öfkeli. Çünkü Mars Terazi’de doğasına ters düşüyor. Savaşmak isteyen bir savaşçının eline “denge kılıcı” veriliyor. Yani kılıcın bir tarafı kalp, bir tarafı terazinin kefesi gibi. Koşmak isteyen biri, önce "karşı taraf ne der" diye düşünmek zorunda kalıyor. İşte yorgunluk da tam buradan başlıyor. Harekete geçememek, geçmek isteyip duraksamak: ruhun frene basması gibi bir şey.

“İyi Görünmek” Zorunluluğu

Mars Terazi’deyken herkes nazik olmak zorundaymış gibi davranır. Çay içerken fincanı bile özenle tutarsın. Ama için içini yer; “Ben gerçekten böyle biri miyim, yoksa öyleymiş gibi mi davranıyorum?” Bu zarafet bazen fazla zarif. İçten içe “aslında hiç de böyle hissetmiyorum” dersin ama gülümsemeye devam edersin. Gülümsemekten çene krampı geçirecek hâle gelirsin.

İnsanlarla anlaşmak zorunda hissedebilirsin, çünkü “kavga çıkmasın” diyorsun. Ama her uzlaşma, senin bir parçanı daha götürüyorsa, o zaman bu uzlaşı değil, içten içe yürüyen bir iç isyan olur. Ve işte Mars burada içeriden bağırır; "Kendini bu kadar yok sayma!"

Evde Başlayan Savaş

Hele bu transit haritada evinin alanına denk geldiyse… Of! O zaman olay başka. Eşyaların yeri gözüne batar. “Bu yastık neden hep burada?” diye kendi kendine çıkışabilirsin. Mutfakta kaşıkları çatal gibi dizer, sonra sırf yanlışlıkla değil, bilerek öyle bırakırsın. Çünkü sessizce başlattığın bir temizlik operasyonu aslında içindeki çığlıktır. Ev halkı anlamaz, “temizlik krizine girdi yine” der geçer ama aslında bu “benim de duygularım var!” feryadıdır.

Bardağı taşıran şey aslında bir bardak olmaz. Genelde son çay kaşığı olur. O da bulaşık makinesine konmamışsa…

Mars Terazi’deyken Sessiz Kalan Savaşçıların İç Sesi Büyüyor... “Benim De Duygularım Var!” Feryadı - Resim : 1

Peki Ne Yapmalı?

Mars’ı sağlıklı çalıştırmak için çılgın bir kavga çıkarmana gerek yok. Ama enerjiyi dışa atmak şart.

Evde hareket yarat. Müzik aç, dans et. Zıpla. Hatta evin içinde minik bir “sinir maratonu” yap. Koşu bandın yoksa, salonda 10 tur dön. Yeter ki hareket et.
Ateş sembolü kullan. Bir mum yak. Hatta tütsüyle abart. Kırmızı bir tişört bile olur. Mars'ı kızdırmadan yatıştırmanın yoludur bu.
Kılıç, bıçak gibi semboller. Evet, belki evde gerçek kılıç yok ama bir mutfak bıçağı bile gözünün önünde olursa Mars sana “hey, buradayım!” der. (Tabii ki sadece sembolik, kesici değil! yıkıcı olmayalım.)
Temizle. Hem evi hem zihni. O konuşulmayan konuları konuş. WhatsApp'ta dondurduğun tartışmaları çözümle.
Kısa bir kaçış planla. Bakkala gitmek bile olur. Mars “yer değiştirelim” diyor. Yeter ki o koltukta sabit kalma.

Ez cümle

Bu dönem “dışarıda sakin, içeride fırtına” hali yaşatabilir. Kendine kızmadan önce şunu hatırla: Bu öfke, senin düşmanın değil. Aksine seni korumak isteyen bir iç ses. Sustukça büyüyor, bastırdıkça güçleniyor.

Mars şimdi Terazi’de olduğu için kılıcını hemen çekemezsin belki ama... kendi iç dengen için, önce hangi savaşın senin olduğunu bilmen yeter.

Her gülümseme samimi değilse, bazen surat asmak da bir devrimdir. Mars sana diyor ki ; “Nazik ol ama rol yapma. Uyumlu ol ama kendinden ödün verme. Kavga etmek şart değil ama hakkını savunmak şart!”

Ve unutmadan; bu dönemde çayını taşıran her sebep, belki de konuşulmamış bir hakikatin işaretidir.