MHP Lideri Bahçeli: Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Devlet Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. Bahçeli terör örgütü tarafından çıkarılan yangınlarla ilgili olarak "iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. " sözleriyle çok sert tepki gösterdi.

MHP Lideri Bahçeli: Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır

Bahçeli'nin açıklamalarından satırbaşları şöyle;

Dağlık Karabağ'da Ermenistan'ın mezalimi dehşet saçarak devam etmektedir. KKTC'deki Cumhurbaşkanı seçimi tüm dikkatleri üzerine çekmektedir. Bölücü terör örgütü ve yandaşları yine ateşle oynamaktadır. Covid 19 salgınının neden olduğu belirsizlikler yeni boyutlar kazanmaktadır. Bu kapsamda dünya yeniden alarma geçmiş, kısıtlamalar başlamıştır.

3 Kasım 2020 ABD Başkanlık seçimine katılacak adaylar, son kozlarını masaya sürerken, bu nedenli siyasi gelgitler, bölge ve dünya siyasetine çok yönlü tesir etmektedir. Türkiye-Fransa, Türkiye-Yunanistan kırılgan ilişkileri irtifa kaybı yaşamaktadır.

Suudi Arabistan ve BAE'nin işbirlikçi ve Türkiye karşıtı politikaları derinleşmekte, Türk mallarına yönelik ambargolar uygulanmaktadır.

İhanet ateşi ile küle dönen vicdanlar yeşili tanımaz. Orman havadır, orman hayattır, orman yurttur. Ormanı topraktan ayrı düşünmek mümkün değildir. Ormana kasteden toprağa, toprağa kasteden vatanda kastetmiştir. Hatay Belen'de çıkartılan yangın, rüzgarın da etkisiyle yerleşim yerlerine sıçramıştır. Ardından İskenderun ve Arsuz'a kadar yayılmıştır.

"KİMİN ÇOCUKLARI OLDUKLARI MEÇHUL"

Hatay ve Kahramanmaraş'ta insanlarımızı evsiz bırakan, ağaçları yakıp yıkan yangın son zamanların en trajik olayları arasındadır. Devamında Osmaniye ve Trabzon'da da yangınların görülmesi büyük bir üzüntüye yol açmıştır. Yangınlarla ilgili incelemeler devam etmektedir. Kimler sabotaj yapmışsa bulunup cezalandırılmaları ertelenemez bir hedeftir. 'Ateşin çocukları' isimli bir PKK aparatı oluşum, dikkati üzerine çekmiştir. Bu canilerin ilk eylemi 11 Temmuz 2019'da Fethiye'de ortaya çıkan orman yangını ile görülmüştü. Bildiğimiz bir şey varsa o da şudur; Bunlar iblisin çocukları, ihanetin çakallarıdır. Kimin çocukları meçhul olan bu şerefsizlerin yakalanıp yaptıkları kadar yakılmaları, hesaba çekilmeleri en acil hukuk ihtiyacıdır.

AKŞENER VE KILIÇDAROĞLU'NA SERT TEPKİ: İYİ MİSİNİZ?

TTB Merkez Konseyi'nin hakikatten yana tavrını göreniniz oldu mu? Terörist Demirtaş'ın hakkındaki iddiaları göğsüne asacağı şeref madalyası gibi gören CHP Genel Başkanı'ndan ses çıktı mı? En küçük bir sitem işitildi mi? Kılıçdaroğlu şeref deyince aklına ne geliyor? Demirtaş'la ilgili nazlı nazlı kahvaltı rezervasyonu yapanlar, sorarım sizlere, nasılsınız, iyi misiniz? Geçen hafta Ağrı'da şehit düşen Emre Dokumacı'nın muhterem annesine, babasına, tabutuna kapanıp ağlayan nişanlısına ne diyecekler, ne anlatacaklar? Teröriste terörist diyemeyen, bize göre teröristtir. Hatay'da evi barkı yanan, ağacı ve tarlası ateşe verilen tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Türkiye Cumhuriyeti güçlü ve muktedirdir. Neresi yanmış, yakılmışsa ümidim eskisinden daha da yeşile kavuşmasıdır. Tüm ağaçlarımızı yaksalar da fidan dikecek toprağımız vardır, topraklarımız susuz kalsa da sulayacak kanımız vardır. Düşman çok olsa da yenecek kudretimiz vardır. Zalimler karşımıza çıksa da, alayını birden yıkacak imanımız vardır. Biz Türkiye'yiz. Saldırılara siper olan Cumhur İttifakı'yız.

Türk milletini hedef alan tehditlerin dozajında tarihin hiçbir döneminde azalma olmadı. Bu nedenle Türklük her coğrafyada, her devirde teyakkuzdadır. Bu coğrafyada tedirgin olanın sözünü keserler. Türkiye'nin kararlı mücadele ile çözmeye çalıştığı hiçbir sorun birbirinden koğuk ve bağımsız değildir. Ecdadımız hangi zorluklar ile karşı karşıya kalmış ise, bugün de aynılarını yaşıyoruz.

Akdeniz'deki gergin atmosfere bakın, göreceğiniz budur. Dağlık Karabağ sorununa odaklanaınız teşhisiniz bu olacaktır. Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarına yayılma ve büyüme arzusu budur. Büyümek sadece kanser hücresinin bir özelliğidir. Ermenistan kanserlidir.

Ermenistan -Azerbaycan tartışmasının diplomasi, diyalog ile çözülmek istemesi şu anda doğru değildir. İşgalci ülke, hak ve hukuk tanıumayan ülke Ermenistan'dır. Geçen hafta ne dediysem aynı noktadayım. İki ülke arasındaki masa çağrıları, Dağlık Karabağ sorununu kilitlemekten başka bir şey değildir. Konu vatan konusudur, konu bağımsızlık konusudur. 

Ermenistan işgal ettiği toprakları hak sahibi Azerbaycan'a teslim etmeden masada çözüm aramak, cinayet ve zulmün yasalaşması demektir. Karabağ Türk'tür. Paşinyan'ın sözleri züğürt tesellisidir.

İlk saldıran Ermenistan'dır. Zoru gören Ermenistan, sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir. İnsan hakları savunucuları dillerini yutmuş, utanmadan üç maymunu oynamışlardır.

"KARABAĞ MASADA DEĞİL, SAHADA ERMENİSTAN'IN KAFASINA VURA VURA ALINMALIDIR"

Saldırgan ülke Ermenistan'dır, masumları öldüren ülke Ermenistan'dır, işgalci ülke Ermenistan'dır. Hak ve hukuk tanımayan ülke de Ermenistan'dır. Neyin ateşkesi, neyin görüşmesi. Konu vatan konusudur, konu bağımsızlık konusudur. Terörist devlet Ermenistan, Karabağ'dan çekilmeden silahları indirmek, masalarda çözüm aramak, cinayetlerin meşrulaşması demektir. Dağlık Karabağ Türk'tür. Azerbaycan Türklüğün öz yurdudur. 27 Eylül'de tek yanlı ateşi açan Ermenistan'dır. Azerbaycan kendi topraklarını kahramanca mücadele etmiş, işgal altındaki yerlerin yüzde 25'ini kurtarmıştır. Zoru gören Ermenistan sivilleri vurarak insanlık suçu işlemiştir. İnsan hakları savunucuları, uluslararası kuruluşlar dillerini yutmuşlardır. Cephede başarı sağlanmadan, topraklar özgürleşmeden, ateşkes olsun demek hiçbir şart altında geçerli olamayacaktır. Zor, oyunu bozacak, güç kullanılarak vatan toprakları alınacaktır. Moskova'da kurulan masada çözümsüzlük hali somutlaşmıştır. Katille pazarlık, kurşun olarak, bomba olarak fatura edilmiştir. Dağlık Karabağ masada değil sahada, Ermenistan'ın kafasına vura vura alınmalıdır.

"BAKÜ'YÜ HEDEF YAPANLAR BİR GECE ANSIZIN ERİVAN'IN BEDEL ÖDEYECEĞİNİ AKILLARINDAN ÇIKARMAMALIDIR"

Ermenistan, amasız, önkoşulsuz işgal ettiği topraklardan çekilmelidir. Bakü'yü hedef yapanlar, Erivan'ın da bir gece ansızın bedel ödeyeceğini ne akıllarından, ne de kabus dolu anılarından çıkarmamalılar.

Bişkek'in karışmasında destekleyici eller açıklık kazanmaktadır. Azerbaycan'ın ana ekseninde enerji jeopolitiğinde oyun kuran güçler Kırgızistan'da da devrededir.

CHP VE DAVUTOĞLU'NA DOĞU TÜRKİSTAN TEPKİSİ

CHP, Uygur Türkleri konusunda parmak sallayamaz, ders veremez. Onlar, Moskova yolu gözlerken, biz esir Türklerin davası ile nefes alıyorduk. CHP kim, Doğu Türkistan'ı savunmak kimdir? Hele bir de serok Ahmet var ki, gürültü çıkarmakta üstüne yoktur. Hızını alamamış olacak ki, Doğu Türkistan'ı kaça sattığımızı da soruları arasına iliştirmiştir. Be hey serok, satmak senin işindir, pazarlamak seninle anılan bir meslektir. Sen Doğu Türkistan'ın haritada yerini bilmiyorken, milliyetçi, ülkücü hareketin kalbi bu sevda ile çarpıyordu. Sen git, Kobanici yoldaşlarınla kucaklaş.

ERKEN SEÇİM TEPKİSİ

Kılıçdaroğlu ne oldu da seçim diye tutturdu. Seçim isteği sipariş ve hezeyandır. Sana kimler ne söyledi, neyi vaat ettiler? Seçime gidip de ne yapacak, nereye ulaşacaksın? Osman Kavala'ya olan sempatinin arkasındaki neden Sorosçuların desteğini mi almak? Kılıçdaroğlu'na diyorum ki, seçimi falan boşver, altının para ettiği bir dönemdeyiz. Söz gümüş ise sükut altındır. Sükut et de biraz kazan. Terazi var tartı var, her şeyin bir vakti var. Davetsiz gelen döşeksiz oturur. Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez. Bu işlere kafa yorma, seçim meçim derdine düşme, işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol. Seçim zamanında yapılacaktır.

"2023'TE ADAYIMIZ CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DIR"

Erken seçim tartışması emek ve nefes israfıdır. Anket aldatmalarını milletin iradesi yıkıp geçecektir. Kim aday olursa olsun, parlamenter sisteme dönmenin hesabını hangi siyasi defolular yaparsa yapsın, nafiledir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yaşayacaktır. MHP, sözünün eridir. 2023'te Cumhurbaşkanı adayımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır.