Ona tehdit buna tehdit

Eyy Erdoğan’ın sanatçıları kendinize gelin, iktidara gelince hesap vereceksiniz!..

Eyy Erdoğan’ın hakim ve savcıları, kararlarınıza dikkat edin iktidara geldiğimde burnunuzdan getireceğim!..

Eyy Erdoğan’ın işadamları, iktidara geldiğimde hem hesap vereceksiniz hem de alacaklarınızı ödemeyeceğim!...

Eyy kamuoyu, siyasi cinayet, siyasi suikast kokusu alıyorum… Erdoğan ülkeyi kaosa sürükleyecek!..

Niye, Erdoğan’ın aklını mı keybetti ki, böyle bir kaos ortamı oluşturarak ayağına sıksın?..

Böyle bir acemiliği yapsa, muhalefet olarak iktidarı sorumlu göstermeyecek misiniz?..

Böyle bir kaos ortamının müsebbibi kim olur?...

Bitmedi!..

Eyy bürokratlar, 18 Ekim milattır… Bu tarihten sonra attığınız her imzadan sorumlu olacaksınız… İktidara geldiğimizde hesap vereceksiniz…

Ne oluyor ya?..

Siyaset mi yapıyorsunuz, mafyacılık mı oynuyorsunuz?..

Tehditlerin havada uçuştuğu böyle bir kaos ikliminden medet umuyorsunuz…

Bu kime yarar?..

Yöntem bu değildir… Bunlar dillendirilmez… Önce iktidar olursun, sonra da çatır çatır bunları yaparsın…

İmamoğlu’na niye sormuyorlar?

İstanbul, Türkiye’nin kalbi… İstanbul demek Türkiye demek…

Siz de bu büyülü şehrin belediye başkanısınız… Büyülü olmasının yanısıra çözülmesi gereken tonlarca sorunu var İstanbul’un…

Ancak bakıyorsunuz İstanbul’un belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, yurt gezisine çıkmış… İl il Türkiye’yi geziyor… İstanbul’un bütün sorunlarını çözdü, diğer belediyelere yardıma koşuyor, diyeceğim komik olmak istemiyorum…

Genel başkanından izin almış giderken…

İyi de kimse sormaz mı İmamoğlu’na, ‘Hayırdır, ne iş?’ diye…