İftarda nasıl dua edilir? İşte oruç açmadan önce okunan dualar ve kısa Ramazan iftar duası!

Milyonlarca Müslüman oruçlarını açacak. Müminler dualarının ve oruçlarının kabulü için dualar edecek. İftar saati yaklaşırken ve iftarda orucu açarken okunacak bazı dualar bulunuyor. Peki, İftarda nasıl dua edilir? Oruç açılırken okunacak dua ne? İftarda hangi dua okunur? İftar yemek duası var mı? İşte oruç açmadan önce okunan dualar ve kısa Ramazan iftar duası!

İftarda nasıl dua edilir? İşte oruç açmadan önce okunan dualar ve kısa Ramazan iftar duası!

Ramazan ayı başladı. Müslümanlar oruçlarını açacak, dualarını edecek. İftarlar yapılmaya başlarken iftarda okunacak dualar da merak ediliyor.

İFTARDA OKUNACAK DUALAR NELER?

İftar duası

"Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü ve alâ rızkıke eftartü ve savme'l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü."

Anlamı;

"Allah'ım! Senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!"

İftar yemek duası

Bismillâhirrahmânirrahîm

Elhamdülillâhi’llezî et’amenâ ve sekânâ ve cealnâ minel müslimîn.Nimetu celillullah,Berakati Halillullah Şefaat ya Rasulullah, Külû ve’şrabû ve lâ tüsrifû, İnnehû lâ yuhibbü’l müsrifîn.Allahumme zid velâ tengus bi-hürmeti-l Fatiha…"

Anlamı;

"Hamd Allaha mahsustur. Hamd Allaha mahsustur. Hamd Allaha mahsustur. Hamd bizi doyuran, içiren, ve bizi Müslümanlardan eyleyen Allaha mahsustur. Yiyin, için ve israf etmeyin. Çünkü O, israf edenleri sevmez. Allahım Fatiha suresi hürmetine arttır eksiltme. AMİN…"

İFTARDA HANGİ DUALAR OKUNUR?

Müslümanların dilediği gibi dua etmesi ve şükrünü dile getirmesi mümkün olup Hz. Peygamber’den iftarla ilgili şu dua örnekleri nakledilmiştir:

“Allahım! Senin rızân için oruç tuttum, senin verdiğin rızıkla orucumu açtım” (Ebû Dâvûd,

“Allahım! Senin rızân için oruç tuttuk, senin verdiğin rızıkla orucumuzu açtık, bizden kabul buyur; çünkü sen her şeyi işiten ve bilensin” (Dârekutnî, II, 185; ayrıca bk. Şevkânî, IV, 247).