Otizmli Eren müzikte emin adımlarla ilerliyor

İzmir'de otizm tanısı konulduktan sonra müziğe ilgisi olduğu fark edilince İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) ile tanışarak çalışmalara başlayan 15 yaşındaki Eren Arıcan'ın başarısı dikkat çekiyor.

Otizmli Eren müzikte emin adımlarla ilerliyor

İzmir'de otizm tanısı konulduktan sonra müziğe ilgisi olduğu fark edilince İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) ile tanışarak çalışmalara başlayan 15 yaşındaki Eren Arıcan, kısa zamanda 3 farklı enstrüman çalmayı öğrendi. Yetenek sınavına girerek güzel sanatlar lisesinde okumaya hak kazanan Eren "Müzisyen olmayı düşünüyorum. Koro çalışmaları güzel. Kanun, piyano ve bağlama çalıyorum" dedi.

İzmir'de yaşayan öğretmen Hülya Arıcan (44) ve sağlık personeli Barış Arıcan (47) çiftinin 15 yaşındaki oğulları Eren Arıcan'a 3 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Özel eğitim almaya başlayan Eren'in, müziğe ilgisi fark edilince İzmir Otizm Orkestrası ve Korosu (İZOT) ile tanıştı. Koroyla birlikte yurt içi ve yurt dışında sahne alan, yüzlerce konsere katılan ve yetenek sınavındaki başarısıyla Işılay Saygın Güzel Sanatlar Lisesi'nde okumaya hak kazanan Eren'in en büyük hayali; konservatuvar bölümü olan bir üniversitede okuyup ünlü bir müzisyen olmak.

Yaklaşık 20 yıllık sınıf öğretmeni olan, oğluna otizm tanısı konulması sonrası alan değiştirerek özel eğitim öğretmenliğine başlayan anne Hülya Arıcan, Eren'in koroya başlamasının ardından hayatının değiştiğini söyledi.

Otizmli Eren müzikte emin adımlarla ilerliyor - Resim : 1

'Koroya katıldığından beri müzikle iç içe'

2 yıl sonra konservatuvar sınavlarına girmeye hazırlanan Eren'in müziği çok sevdiğini söyleyen anne Arıcan, "Eren tanı aldıktan sonra yoğun eğitim alması gerektiği söylendi. Biz de okul öncesi dönemde her gün kuruma gidip, eve öğretmen tutup eğitimine devam ettik. Okul öncesi dönemde öz bakım ve ev yaşam becerileri üzerine çalıştık. İlkokula başladıktan sonra akademik dersler almaya başladı. 5-6 yaşlarında müziğe yeteneği olduğunu fark ettik. Otizm korosuna katıldık. O günden beri müzikle iç içe" dedi.

'Koro ile beraber hayatı değişti'

İlkokul ve ortaokulda kaynaştırma öğrencisi olan Eren'in güzel sanatlar lisesinin yetenek sınavını kazandığını anlatan Arıcan, "Müzikle ve koro ile beraber hayatı değişti. Bazı takıntılı davranışlarını aşmaya başladık. Bunlar yok denecek kadar az hale geldi. Eskiden evden ayrılmak istemezdi. Şimdi çok sosyal. kendi ayakları üstünde durmasını hedefledik. Müzik sayesinde kendini geliştirdi. Hedefi, konservatuvar. Şarkı söylemeyi çok seviyor. Umarım hayallerini gerçekleştirir hayallerini" diye konuştu.

3 farklı enstrüman çalan ve şarkı söylemeyi çok seven Eren Arıcan "Müzisyen olmayı düşünüyorum. Koro çalışmaları güzel. Arkadaşlarımı seviyorum. Kanun, piyano ve bağlama çalıyorum. İstanbul'a gidip Mabel Matiz, Simge Sağın ve Zeynep Bastık ile tanıştım. Macaristan'a gidip koroyla birlikte konser verdim" diye konuştu.

'Koroyla yaklaşık 200 konser gerçekleştirdi'

İZOT'un kurucusu Orçun Berrakçay da Eren ile çalışmalara devam ettiğini söyledi. 2013 yılında 4 öğrenci ile başladıkları koro yolculuğunun 45 otizmli bireye ulaştığını anlatan Berrakçay, "Bu süreçte öğrencilerimiz akademik anlamda da müzikte ilerlemeye başladı. Önce güzel sanatlar liselerinde eğitim aldılar. Devamında da hem aileleri hem bizim istediğimiz gibi üniversite ile birlikte akademik eğitimleri taçlandı. Yüksek lisans aşamasına kadar getirdiğimiz öğrenciler var. Eren de yetenekli öğrencilerimizden biri. O, İZOT'a ilk başladığında en küçük öğrencilerimizden biriydi. Manisa'da bir konsere gitmiştik ve Eren sahneden atlayarak annesine koşmuştu. Sahnede duramayan öğrencilerimizden biriydi. Ama süreç içinde arkadaşlık ilişkileri güçlendi, farklı şehirlerde ve yurt dışında sahne deneyimleri oldu. Koroyla yaklaşık 200 konser gerçekleştirdi" dedi.

'Otizmli gençlere fırsat sunulsun'

Eren'in de tüm İZOT üyesi öğrenciler gibi üniversite okumak istediğini vurgulayan Berrakçay, istihdam sağlanması için de otizmli gençlere imkan verilmesini istedi. Berrakçay "Otizmli gençlerimizin üniversite okumaları çok güzel ama okulu bitirince bu gençlerimiz ne yapacak? En çok istediğimiz onlara istihdam sağlanması. Yalnızca üniversite değil, bütün hayatlarına yansıyacak fırsatlar sunulsun istiyoruz" ifadelerini kullandı.