Latince ismi Dolichotis patagonum olan Patagonya marası, dünyanın en ilginç canlılarından biridir. Orta ve güney Arjantin'deki kurak çayırlar ve çalılıklar yaşayan canlı otlar, kaktüsler, tohumlar, meyveler, çiçekler beslenirken arada bir kendi gübresini yiyebiliyor.
ŞİDDETLE KORUR
Patagonya maraları, ömür boyu çiftleşir ve erkekler partnerlerini şiddetle korur, onları diğer erkeklerden ve yırtıcı hayvanlardan korumak için gittikleri her yerde takip ederler.
HİÇ FİZİKSEL TEMAS YOK
Mara çiftleri, ömür boyu süren bağlarına rağmen, çiftleşme sırasında ya da soğuk havalarda bir araya toplandıkları zamanlar dışında neredeyse hiç fiziksel temas göstermezler.
TUHAF TEPKİLER
1974'te yapılan bir araştırmaya göre, erkekler ara sıra partnerlerinin cinsel organlarını kokluyorlar. Erkeklerin bu hareketlerine karşılık olarak dişiler ise genellikle arkasını dönerek aniden erkeğin yüzüne doğru idrarlarını yapıyorlar.
RAKİPLERİNİ CAYDIRMAK İÇİN...
Erkekler ayrıca rakip erkekleri caydırmak için partnerlerinin üzerine idrarlarını yapıyorlar. Bununla yetinmeyip dışkılarını dişinin daha önce işgal ettiği yere sürüyorlar.
ÜREME STRATEJİLERİ VAR
Uzunluğu 76 santimetrenin biraz altına ulaşan Patagonya maralarının, yavrularını 22 çifte kadar paylaşılan ortak yuvalarda yetiştirmeyi içeren benzersiz bir üreme stratejisi de var. Dişiler, kızgınlık olarak bilinen 30 dakikalık bir süre boyunca yılda yalnızca üç ila dört kez çiftleşmeye açıktır. Bu, türün neden tek eşli olduğunu açıklayabilir.
AİLE ÜYELERİ BİRBİRLERİNE YAKIN DURUR
Patagonya marasındaki kızgınlık o kadar kısadır ki, birkaç dişiyle çiftleşmeye çalışan bir erkek, bu süre geçmeden çiftleşmeyi tamamlamak için çabalar. Öte yandan tek eşlilik, bir çiftin birbirine bağlı üyelerini birbirine yakın tutarak başarılı çiftleşmenin sağlanmasına yardımcı olur.
EŞİ ÖLDÜKTEN SONRA YALNIZ KALDI
Patagonyalı bir mara çifti arasındaki bağ o kadar güçlü ki, bir erkeğin eşi öldükten altı hafta sonra hala yalnız olduğunu belgeleyen 1987 tarihli bir doktora tezine göre, içlerinden biri ölürse yeni bir eş bulmakta zorlanabilirler. Gerçek şu ki, birkaç bekar kadın mevcuttu."