Fuat Uğur

Fuat Uğur

fugur1864@gmail.com

Son Yazıları

Ya Rab!

Aşağıdaki fotoğrafta göreceğiniz Gazzeli bebeğin yaşı olsa olsa üç civarındadır.

Yazının Devamı

Hologram’ın düğmesine basıldı ve gitti…

Bir dönem böyle bitti.

Küflenmiş, ruhu eskimiş, yeni hiçbir şey söylemeyen, her konuşmasına asgari bir yalan sıkıştıran, FETÖ ve PKK konusundaki esnekliğiyle güven vermeyen, saygı uyandırmayan, ülkemizi Mavi Vatan, Karabağ, Suriye’nin kuzeyindeki güvenli bölge gibi milli meselelerde yalnız bırakan, hatta karşısında duran…

Yazının Devamı

Çin İsrail’i haritadan silerken Türkiye ne yapacak

Çin’in Google’ı olan arama motoru BAİDU İsrail’i haritalardan çıkarttı. Baidu’nun yerküre haritalarında artık İsrail yok. Haritayı yaklaştırınca da yalnızca şehir isimleri görünüyor.

Yazının Devamı

Gülen’in adamı katliama yardım için İsrail’de

İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarına karşı Hamas’ın da epey roket ve füze gönderdiği malum. Askeri çevreler Hamas’ın roketleri ve füzeleri için “soba borusundan hallice” tanımını yapsalar da düştüğü yeri en azından tahrip edebildiği için, bu haliyle bile İsraillilerin korkulu rüyası oldu. Çünkü DEMİR KUBBE var diye rahat uyuyan İsrailliler, boru moru, düşen füzelerle ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca “Bu kubbe başımıza mı yıkılacak?” diye sormaya başladı.

Aslında Hamas’ın füzelerinde güdüm olmadığı için 100 tane gönderseler bile bunların ancak 20-30’u hedefe yönelik olabiliyor. Kalanı açık alanlara ve kent merkezlerinin dışına düşüyor. İsrail gelenlerin yüzde 70-80’ini Demir Kubbe sayesinde karşılasa da en az 5-6 tanesi düşüp patlayabiliyor. Yani Hisar ve benzeri füzeler gönderilse Demir Kubbe’nin minnoş bir kubbe olduğu açıkça ortaya çıkacak. Öte yandan her bir Hamas füzesini karşılamanın maliyeti İsrail için 120 bin dolar civarında. Çünkü, 100 füzeye 1000 füze ile cevap verebilmek inanılmaz maliyetli.

Yazının Devamı

Bir kıvılcım yeter!

Voltaire, Micromegas adlı eserinin “Scarmentado’nun Seyahatlerinin Öyküsü” adlı bölümünde Hıristiyanlığın yayılması için İspanyolların güneyde, İngilizlerin de kuzeyde kâfirleri dine döndürme adına 10 milyon insanı boğazlayıp yaktığını ve boğduklarını anlatır.

Voltaire, bu eseri yazdığında Haçlı Seferleri’nin üzerinden yüzyıllar geçmiştir ve 1700’lü yılların başlarıdır.

Yazının Devamı

TOGG’un “Çekilme kararı” açıklaması bile problemli

Bundan altı yıl evvel, “İlk yerli ve milli otomobil” olarak tanıtımları yapılarak, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çok önemli destekleriyle, beş şirket ve TOBB iş birliğiyle kurulan, nihayet geçen yıl 29 Ekim’de üretime başlayan TOGG markası hakkında neler söylenmedi ki. Başta o sıralarda Habertürk’te yazan ve program yapan Fatih Altaylı tarafından. Altaylı’nın, özellikle otomobiller ve uçaklarla ilgili uzmanlık yazıları da söz konusu olduğundan, söyledikleri TOGG ile ilgili algıya yönelik olumsuz etkiler yarattı.

Neler demedi ki. Üretim bandı yok, motoru Almanya’dan, kalkış hızı düşük, yerli malı otomobil palavrası, hayal satıyorlar vb. pek çok söz.

Yazının Devamı

Şehrine âşık bir Başkan: Fatma Şahin

Ev sahipliğini Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Fatma Şahin’in üstlendiği Horasis Global Toplantısı için gittiğim Gaziantep’teki ilk günüm, eski bir hamamdan dönüştürülen Udma Peynir Müzesi’ndeki kahvaltıyla başladı.

Kalabalık bir gazeteci heyetinin davetli olduğu büyük masasındaki tepsilerin (sini) üzerinde dizili kahvaltılıkları anlatmama gerek yok sanırım.

Yazının Devamı

Yahudilerle Türkler arasındaki fark nedir?

Bu bir Alman fıkrası.

Muhammet Koçak’ın Dergipark’ta yayınlanan “Türkler hakkında ırkçı Alman fıkraları” başlıklı araştırmasını (*) okuduğumda, Almanların Türkler hakkında ne çok öldürme, aşağılama, hakaret içeren ve Türkleri yok etme motivasyonu taşıyan fıkra üretmiş olmalarına önce şaşırdım ama sonra neden şaşırdığıma şaşırdım.

Yazının Devamı

Merhametin bedeli mi bu? Doğru yapan İnönü müydü?

Kim kimdir, bir de mezar taşlarına bakın!

Ve bir de Çanakkale’deki Siyon Alayı’na…

Yazının Devamı

Gazze’de karşılıklı savaşan Musevi ve Müslüman...

İsrail kadın-çocuk, yaşlı-genç demeden rastgele sivilleri bombalamakta, binlerce insanı öldürmekte. Dünyanın tanık olduğu en korkunç vahşetlerden biri bugün Gazze’de yaşanıyor ve bu barbar Nazi klonlarının, tetiği çeken elin İsrailli yöneticiler olması bizi hiç şaşırtmıyor.

Gazze’de insanlık katlediliyor.

Yazının Devamı

Filistin’i satan senin ittihatçı atalarındı

Hamas’ın operasyonu karşısında İsrail, sanki on yıllardır binlerce Filistinli çocuğu katletmemiş, binlerce Filistinli göstericiyi sokak ortasında öldürmemiş gibi kendisine dünya çapında bir mağduriyet üretti.  Dünya buna teşneydi zaten. ABD ve Batı başta olmak üzere pek çok ülke İsrail güzellemesi yaparak Siyonizmin dibine vurdular. Düşünün ABD’de “Ben Siyonisttim” diyen Joe Biden adlı bir Başkan ve İsrail’e gidip “Ben buraya öncelikle Yahudi olduğum için geldim” açıklaması yapan bir Dışişleri Bakanı var.  Bizde ise kendilerini Atatürkçü olarak tanımlayanlar, İsrail’in insanlık dışı saldırılarına, ablukasına tek laf etmeyip, bu durumun müsebbibi olarak Filistin halkını göstermeyi tercih ettiler. İsrail’in barbarlığına kulp bulmak bir spor haline geldi çünkü.  FİLİSTİNLİLERİN AÇGÖZLÜ ATALARI! Neymiş, “Filistinlilerin açgözlü ataları” eğer topraklarını zamanında satmasaymış böyle olmazmış. İddianın sahibi Oğuzhan Uğur’du. Bir asker babanın oğlu. Tabii ki büyük tepki gördü, linç edildi ve kendini savunmak istedi. Bunun için de tuttu İlber Ortaylı ile Celâl Şengör’ü BaBaLa TV’ye konuk ederek, bilirkişi raporu almak istedi. Orada şimdiye dek hayranlıkla izlediğim ve dinlediğim İlber Ortaylı’nın nasıl dedikodu tarihçiliği yaparak, üstünkörü izahatlarla, sebep-sonuç ilişkisini kurmadan, tarihsel süreci hatırlatmadan ve gerçeği tamamen çarpıtarak genelleme yaptığını, “Doğrudur, satmıştır” demesini, Celal Şengör’ün de tam kahve dövücüsünün hık deyicisi edasıyla onu desteklemesini gözlerim faltaşı gibi açılarak, kulaklarıma inanamayarak dinledim. Evet, böyle diyerek Oğuzhan Uğur’u rahatlatmışlar, onun sahnede derin bir oh çekmesine vesile olmuşlardı ama tarihçilikten fersah fersah uzaktaydı bu hayal kırıklığı konuşmalar.  GERİYE KOSKOCA BİR İFTİRA KALDI 

Belli ki vicdan azabı çekmemek için en kolay yolu seçmişlerdi. Yaşananların sorumlusu olarak İsrail’i nedense eleştiremedikleri için bir sorumlu bulmak zorunda hissetmişlerdi kendilerini. Ortada koskocaman bir iftira kalmıştı geriye. GÜNAH KEÇİSİ BULMAK KOLAY, AMA GERÇEK BAMBAŞKA Ben İlber Ortaylı’ya herkesin şaşkınlık nidaları çıkaracağını bile bile, HADDİM OLARAK diyorum ki “Bu yaptığınız ayıptır, bir halka ve onun tarihsel geçmişine hakarettir.” Hiç kimse bir halkı İngilizler tarafından satın alınan Şerif Hüseyin’lerle filan karalayamaz ve onun geçmişine iftira atamaz, ayıptır. Gerçek neyse o söylenmelidir. Nitekim bu konuda GERÇEĞİ SÖYLEYEN YAZARLARDAN BİRİ de aynı zamanda Türkiye ve Daily Sabah Gazetesi yazarı da olan TARİHÇİ PROF. DR. BUĞRA EKİNCİ.

Yazının Devamı

Analizden ölüyoruz…

Sade bir vatandaş gibi dinliyorum televizyon ekranlarında konuşanları. Uzmanı, uzman olmayanı, analisti, eski asker yeni TV yorumcusunu, benim gibi gazeteci-yazarları…

Ama yukarıda sıraladıklarım televizyon ekranlarında ya da köşelerde yazıp söyledikleriyle ortamı analizlerken geçen her saniyede bir Gazzeli çocuk bombalarla ölüyor. Hemen kızmayın “Ne yapalım yani cepheye mi gidelim” diye. Elbette bunu demiyorum. Yalnızca, içinde debelendiğimiz çelişkiyi ve ne yazık ki çaresizliği anlatmak istiyorum.

Yazının Devamı

İmamoğlu Başkanlığa bir adım daha yaklaştı

Hangi başkanlık olduğunu sanırım sormayacaksınız.

CHP Genel Başkanlığı’ndan söz ettiğimi beni izleyenler bilirler. İki aya yakın zamandır söylüyorum bunu.

Yazının Devamı

Fiyat düşürmemek için katliam planlayanlar

İnsan hafızası ne acayip bir şey.

Bu planı öğrendiğimde aklıma ilk gelen inanır mısınız rahmetli Dilber Ay’ın, “Tavukları pişirmişem/Hacıyı da çarşıya göndermişem” nağmeleri oldu.

Yazının Devamı

“Demirtaş kepaze oldu, HDP intihar etti..."

Başlıktaki sözlerin sahibi ben de olabilirdim ama değilim.

Belki çoğunuzun hafızanızdan sildiği ama yurt dışında ikamet ettiği Karadağ Montenegro’dan, her hafta sonu YouTube üzerinden yayınladığı “Pazar Sohbetleri” binlerce kişi tarafından dinlenen Sevan Nişanyan’a ait bu sözler. Bu yayını, kendisinin adeta “mürit”i gibi hastası olan takipçileri tarafından “Sanal Dergâh” muamelesi görüyor. Tarihten felsefeye, dilbilimden aşk tavsiyelerine ve tabii ki siyasete kadar her konuda saatlerce konuşuyor. Türkçe’nin ustalarından Agop Dilaçar gibi ana dili Ermenice olan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve dilimizin ustası. Kendi adıyla Türkçe lügâti de var. (*)

Yazının Devamı