Yeni müjdeler geliyor

Çok zor bir dönemde göreve geldi… O da bunun farkında… Ancak oldukça kararlı… Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’den bahsediyorum… Böyle kritik bir dönemde Bakan beyle bir araya geldik ve sohbet etme fırsatı bulduk… Benim ve dolayısıyla kamuoyunun da merak ettiği birçok başlığı konuşma fırsatı bulduk…

Öncelikli başlık doğal olarak enflasyon ve hayat pahalılığıydı…

Bakan Nebati’nin enflasyon konusunda tespiti net… Enflasyon bugünkü seviyesiyle pik yaptı… Bundan sonra önce birkaç ay ufak ufak, ardından sert düşüşler yaşanacak… Bakan bu konuda oldukça iddialı…

Hazine ve Maliye Bakanı’nın çok önem verdiği ilkeler var… Şeffaflık, hak ve adalet, masumiyet karinesi… Bu konularda asla taviz vermem diyor… SPK, MASAK, BDDK gibi kurumlar kendi bakanlığına bağlı… Bu kurumlara verdiği talimat, kimde ve nerede bir yanlış varsa, ucu nereye kadar giderse gitsin kimsenin gözünün yaşına bakılmayacak… Ancak işte bu noktada masumiyet karinesi de göz ardı edilmeyecek…

Bakan Bey’e otomotivdeki matrah düzenlemesi gibi vatandaşın günlük hayatına etki yapacak yeni müjdeler olup olmadığını da sordum… Yeni müjdelerin yolda olduğunu söyledi ancak bütün ısrarlarıma rağmen detay vermedi…

Malumunuz Merkez Bankası faizi tek haneye indirdi… Piyasaların aklında bundan sonra bir indirim olup olmayacağı sorusu mevcut… Aldığım izlenim bundan sonra bir indirimin olmayacağı, faizin sabit tutulacağı yönünde…

***

Bakan Nebati, Meclis Plan ve Bütçe Komisyo’nundaki sunumunda yaşanan, fakat medyanın çok üstünde durmadığı bir anekdotu da paylaştı… Konu HDP’li Garo Paylan’la ilgili… Nebati, konuyu paylaşmadan önce Paylan’a sorduğunu, onun da sorun olmayacağını söylediğini de açıkladı…

İşte Bakan Bey’in anlatımıyla o anekdot:

“Ben Bakırköy’de kapatılan Refah Partisi ilçe başkanıydım. Aynı zamanda İstanbul Bakırköy’de kapatılan Fazilet Partisi’nin de ilçe başkanıydım. Yeşilköylü olmamız hasebiyle de Garo Paylan ve mensup olduğu cemaatle de önemli iletişimlerimiz olmuştur. Hatta Fazilet Partisi ilçe başkanıyken kendi ilçe listemizden bir Ermeni kardeşimizi il genel meclisi üyeliğinden de aday göstermiştik. Dolayısıyla gerek Kumkapı’da gerek Yeşilköy’deki ve Bakırköy’deki Ermeni Cemaatlerinde oldukça büyük ikramlarla karşı karşıya kalmış birisi olarak kendisinin de o dönemde mensup olduğum partiye de oy vermiş bir kardeşimizdir.”