Trump önce kadın dedi, ardından yaptığı hareket ABD'yi ayağa kaldırdı

ABD Başkanı Donald Trump tuhaf jest ve mimikleriyle sık sık dünya gündemine oturuyor. Geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Ruth Bader Ginsburg'un yerine atayacağı yargıç adayları hakkında konuşan Trump yaptığı el hareketiyle ABD'yi ayağa kaldırdı.

Donald Trump, gelmiş geçmiş en çok konuşulan ABD başkanlarından biri olma iddiasını sürdürmeye devam ediyor. Yaptığı tuhaf açıklamalar kadar jest ve mimikleriyle de sık sık dünyanın diline düşen Trump'ın davranışları çoğu zaman bir ABD başkanına yakışmayacak nitelikte olmakla eleştiriliyor.

Donald Trump, bunun son örneğini geçen hafta hayatını kaybeden Yüksek Mahkeme Yargıcı Ruth Bader Ginsburg'le ilgili bir konuşmasında verdi ve yine başta sosyal medya olmak üzere tüm dünyanın diline düştü.

Donald Trump, o anda gazetecilere hayatını kaybeden Ruth Bader Ginsburg'in yerine atanacak yeni Yüksek Mahkeme Yargıcı adayının kadın olacağını açıklamak istedi.

Ancak Trump'ın 'kadın' kelimesini telaffuz ederken elleriyle yaptığı hareket bir anda soğuk duş etkisi yarattı. Trump, tam kadın derken elleriyle bir yuvarlak çizerek kadın bedeninin yuvarlak hatlarını vurgulayan bir el hareketi yaptı.

Videonun sosyal medyada yayılmasıyla birlikte kullanıcılar olaya büyük tepki gösterdi. Trump'ın yaptığı el hareketi 'ürkütücü' ve 'kadın düşmanı' olarak nitelendirilerek binlerce kişi tarafından paylaşılarak eleştiri yağmuruna tutuldu.

Aslında bu olay Trump'ın ilk gafı da değil. Trump sık sık jest ve mimikleriyle gündeme oturuyor. Trump'ın bu fotoğrafta görülen el hareketi beyaz ırkın üstünlüğünü savunan ırkçıların el hareketine çok benzediği için topa tutulmuştu.

Trump, son günlerde Ruth Bader Ginsburg'ün yerine başkanlık seçimleri öncesinde aceleyle bir aday göstermeye çalışması ve bu adayın da mutlaka muhafazakar olması konusunda ısrarlı olması yüzünden eleştiriliyor. 

ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Ruth Bader Ginsburg, pankreas kanseri sebebiyle 87 yaşında yaşamını yitirmiş, Trump ve Cumhuriyetçi Parti ise bir an önce yeni bir adayın belirlenmesi konusunda adım atacaklarını duyurmuştu.

Ginsburg'un yerine kimin geleceğine dair gelecek yılın beklenmesi gerektiğini savunan Demokratlar ise Cumhuriyetçilerin 2016'da hayatını kaybeden Yüksek Mahkeme Yargıcı Antonin Scalia'nın yerine eski Başkan Barack Obama tarafından belirlenen adaya karşı çıktıklarını vurguladı.

ABD Başkanı Donald Trump, geçen hafta yaşamını yitiren ABD Yüksek Mahkemesi Yargıcı Ruth Bader Ginsburg'un yerine atayacağı yargıç adaylarını cuma ya da cumartesi günü açıklayacağını ve yeni yargıcın 3 Kasım'daki başkanlık seçimleri öncesinde belirlenmesi gerektiğini açıkladı.

Ginsburg'un yerine aday göstereceği adayların listesini cuma ya da cumartesi günü açıklayacaklarını belirten Trump, "Adaylarımızı açıklamak için, Ginsburg'un cenaze törenlerinin tamamlanmasını bekleyeceğiz. Bunu, kendisine saygımızdan yapıyoruz." dedi.

Trump, yeni yargıç adaylarının seçilmesi için Senato'da yapılacak oylamanın 3 Kasım seçimleri öncesi yapılmasını istediğini vurgulayarak, yeni yargıç seçimi sürecinin "çok hızlı" ilerlemesi gerektiğini söyledi.

Yeni Yüksek Mahkeme Yargıcı adaylarının da kadın olduğunu belirten Trump, "Adaylarımıza nasıl bakarsanız bakın, bu ülkedeki en iyi kişiler. Birçoğu genç kadınlar, hatta bazıları oldukça genç." değerlendirmesinde bulundu.

Amerikan basınına göre, Trump'ın yargıç adayları arasında 48 yaşındaki ABD 7. Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı Amy Coney Barrett, 52 yaşındaki 11. Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı Barbara Logoa ve 4. Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı 38 yaşındaki Allison Jones Rushing bulunuyor.

Trump, Demokratların yeni Yüksek Mahkeme Yargıcını 3 Kasım seçimlerini kazanan kişinin belirlemesi gerektiği ve Trump'ın aksini yapması halinde kendisine zorluk çıkaracakları yönündeki açıklamalarını da değerlendirerek, "Duyduğuma göre Demokratlar, anayasal olarak yapmak zorunda olduğum bir şeyi yaptığım için bana azil davası açacaklarmış. Bunu yaparlarsa, biz bundan sonra ülkede yapılacak tüm seçimleri kazanırız." diye konuştu.

Amerikan tarihinin ve ülkedeki adalet sisteminin, Amerikalı kadınların ve hatta erkeklerin hayatları boyunca unutamayacakları, haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe uğradıkları, hayatlarının kırılma noktalarında karşılarına çıkan, yüz binlerce insanın hayatını değiştiren Yüksek Mahkeme Yargıcı Ruth Bader Ginsburg, ölümüyle ardında derin bir boşluk bıraktı.

Brooklyn'de doğan, Brooklyn'de büyüyen ve bununla her zaman gurur duyan, "Notorius" lakabını rapçi Notorius B.İ.G'den alan Notorius RBG, cinsiyet eşitliğinin en önemli önderiydi.

Eşcinsel evliliğin önündeki bariyerleri kaldıran, 70 yıl önce hukuk fakültesinin yüzde 3'ü kadınken, sayesinde bu rakamın yüzde 50'lere vardığı, fakültelere kabul edilen kız-erkek öğrencilerin eşit sayıda olmasını sağlayan, feminist ikon, bir rock yıldızı kadar üne sahip ilk Yüksek Mahkeme üyesi, sadelikle, farklılıkla kendini gösteren hukukçuydu.

Erkeklerden farklı bir yerde durduklarının anlaşılması için Yüksek Mahkeme'ye atandığı günden itibaren o devasa cübbesinin üzerine taktığı her bir yakayla ayrı mesajlar veren, atlattığı kanserler ve geçirdiği her kemoterapi tedavisinin ardından kendisine hediye aldığı dantel eldivenleriyle o itiraz kararlarını yazan, karşıt düşüncede olan yüksek mahkeme üyelerini dahi nezaketle ikna eden kadından sonra, yerine atanacak ismin işi ve RBG'nin gölgesinden kurtulması zor.

Columbia Hukuk Fakültesi'ne girdiğinde sınıfında 500 erkek vardı, o ise fakülteye kabul edilen dokuz kadından biriydi. Kendini hem bir kadın hem de kadın hukukçu olarak kanıtlaması gerektiğinde de hiç geri planda kalmadı.

Ruth Bader Ginsburg uykusunda bile Amerika'nın hukuk alanındaki dertlerini, çifte standartlarını, cinsiyet ve ırk ayrımcılığının yol açtığı adaletsizliği, açmazları, çıkış yollarını düşünen bir kadındı. Özellikle kadın hakları ve cinsiyet eşitliği konularında hep mücadele etti.

Dokuz kişilik Yüksek Mahkeme'nin kritik kararlarında imzası bulunan dokuz koltuktan birinin sahibi, minicik cüssesiyle çok büyük kararların yürürlüğe girmesini sağlayan, 87 yıllık hayatının neredeyse 70 yılını hak mücadelesiyle geçiren Ruth Bader Ginsburg'dü.